27. Bölüm (Düzenlendi)

47 8 0
                                    

Keyifle...

Eve döndüğümde her şeyi bıraktığım gibi görmek, içinde bulunduğum sıkışık havama iyi gelmemişti. Zihnimde zıt duyguların düşüncelerime saldığı o çatışma belirsiz zamana eklenip iyice içinde çıkılması güç bir duruma sokuyordu ruhumu.

Oyalamasından ümit ederek bahçeye yöneldim. Ayaz'ın kokusu hala burnumdaydı. Ne kadar güç bir durumda olursam olayım kalbime denk değil, Ayaz'ın bende bıraktığı etkiyle hiçbir zorluğun baş etmesi mümkün değil. 

O apayrı bir meseleyi ve çözüm yolu bulmaya çalıştıkça içime dolanıp duruyordu daha fazla. İçinde bulunduğu koşullar gereği uygun hareket etmesi benimkiyle farklı bir yerden aynı aslında, beni kendince yargıladığı zamanlar kalbini öne sürüyor ama üstünde taşıdığı üniforma başka bir davranış sergilemesi bence mani. O bunu her ne kadar kabul etmese de, bence öyle. Kimliğim ve yaptıklarım masum da olsa kanunlar önünde bir suçluyum ve bir mahkeme de yargılansaydım şayet kimse bana Ayaz'ın gösterdiği yüce gönüllülüğü bahşetmezdi. 

Bırakmamı isterken gözlerinde bu isteği doğrultusunda canlı bir şeyler görmek elimi kolumu bağlıyordu, bunu yeterince yanındayken de hissettiriyordum ama başından beri verdiğim uğraşın heba olmasını istemiyordum.

Ayaz her şeyi geride bırakıp, temelli kendisiyle uzak bir yerlere gitmeme değer biriydi lakin verdiğim sözün bana yüklediği o sorumluluk hissi şimdilik ikimiz için başka şanslar ortaya koymaktan uzaktı.

Bitirip gitmek en büyük arzumdu lakin Ayaz'a beni beklemesini söylemek yapabileceğim en hadsiz istek, en düşüncesiz davranış ve bencillik içeren bir talep olurdu. Yüreğim acıyordu. Kulaklarımı tıkamak, olanı görmeyi reddetmek gerçeği yok edemediği gibi değiştiremiyordu. 

Anne ve babamı düşünerek, ruhuma sarılan buhranlı havadan kurtulmak istiyordum ama bazen onları düşünmek iyi gelse de artık gerçekleştirmek üzere hayal ettiklerimi geçirmeye yetmiyordu. Eskiden olsa tatlı büyüsüne kapılıp, en büyük zorluğun altından manevi yakınlıklarının verdiği güçle kalkardım ama şimdi yetmiyordu.

Kendimde değildim. Biriyle onca mesafeye rağmen bir bütünlük kurmuştum. Ona uzaktan bakıyor, aramızda ki köprüyü geçmek için ikimizde canla başla çalışıyorduk ama sanki ne ben onun olduğu tarafa geçmeyi göze alabiliyordum ne de onun yeltenmesine izin veriyordum.

"Daldın yine," dedi Ahsen. Tavrında ki yakınlık gözlerimi üzerine çekerken sorgu dolu ifademe karşılık gülümsedi, içten değildi ama sahte değildi. Sıkışmış kalmış, anlam oturmamış bir gülümsemeydi. Boşluğu anımsatmıştı bana sadece. "Dedemi görmeye mi gittin?" Bir başka acı gerçekle sarsılırken ruhum dedemi aklımdan nasıl çıkarabildiğime hayret ettim. İçten içe bundan utanç duysam da yüzümde ki dalgın ifade tökezlemedi.

Derin bir nefes aldım.

"Karahindiba yok," dedim en büyük sorun buymuş gibi sitem ederek.

"Nasıl?" dedi şaşırmaktan kendini alıkoymadan. Yüzünden bakışlarımı alıp bahçede artık soğuktan iyice büzülmüş, ilgisizlikten kurumuş bakımsız kalmaktan bir dal kalmış bitki çeşidinde dolaştırdım gözlerimi. "İyi misin?"

"Necat amcamla görüşebildiniz mi?" diye sordum farklı bir konu açma isteğiyle. Kaktüsü görmek istiyordum ama sanki buna hakkım yokmuş gibi odama çıkmak güç geliyordu.

"Ben hariç herkes buna odaklı, kader, aslında zamanında dedemin sözünü dinleseydi böylesine baş eğen bir utanca maruz kalmayacaktı." Babası hakkında ilk kez bu kadar açık düşüncelerini dile getirmesine şaşırmış bir halde yüzüne bakakaldım. "Muhtemelen sen söylediklerimiz iki yüzlü buluyorsundur." Bunu aklımdan bile geçirmemiştim. "Kabul edilebilir gelmediği için ona uyum sağladım ama bir evlada duyulması gerekli o hassasiyetten uzak, sadece duygularımı önemsediğini düşünerek beni yanılgıya uğratan bir başka isim, son zamanlarda kendimle istişarelerde bulunurken bu gerçekleri nasıl göremediğime hayret ediyorum. Yersiz saldırılarımdan anlamışsındır sende, kalp aklı geçince düzgün iş görmüyor. Aptallık ve ziyan içinde gün geçirmelerime şimdi yakınıyorum." İsyan etmekten uzak sesinde toparlanmış bir aklı başındalık vardı. 

GünIşığı HanımefendisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin