53. Bölüm

1.9K 170 119
                                    

Selammm ben geldimmm.

Ay ciddi ciddi finale doğru son bölümleri yürüyoruz ya neyse, başlayın canlarım her bitiş bir başka hikâyenin doğuşu diyelim🦊;-⁠)(Nasıl çaktırmadan ipucunu emojiyle veriyorum izle sjsjjsjjs)

Ama aşağıda felaket şeyler oluyor haberiniz olsun kendinizi hazırlayın şimdiden; ohh, tamam!

Müziği, bu bölümün katili kadına ve onun bu hâle gelmesine sebep yalancı adama adıyorum. Aşk acımasızdır değildir; tarafların sevgisi kusurludur.

isteyenler savaş müzikleri ile ya da Lindsay Stirling'ten Carol of the bells dinleyebilir kitabımın orijinal jeneriğidir.

Yorum ve oylarınızla destek olmayı unutmayın lütfen.

Keyifle okuyun ballarım 💋

~••••~

~••••~

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

...

Yaşlı, acınası bir kadın karşısında belirmişti.

"Merhaba Çapa, tanışmamızın vakti geldi!"

Liyan arenaya girerek diş hakkına müdahale etme cüretinde bulunan bu kadına yerinde savaş pozisyonu alarak karşılık vermişti.

"Sende kimsin? Bu arenaya girerek ne yaptığını sanıyorsun?!"

Kadın buruşuk yüzüne rağmen karşısında çok derin bir şekilde gülen gözlerle ona bakıyordu. Liyan bir şeylerin olacağını hisseder gibi, çoktan arenaya başka birinin girmesiyle iptal olan karşılaşmaya verdiği sözü tutmayı bıraktı ve omuzlarını dikleştirip her halükarda buradan birinin ölüsü çıkacağı bilincinde resmi kırmızı Ruh Çapası giysilerinin içine girdi. Boynunda oluşan kolyesiyle artık tamda tebaasının kendileri için görmekte korktuğu kılığında, kutsanmış görevindeydi.

Yaşlı kadın kalın ve boğuk çıkan sesiyle, "Demek asıl formuna girmeye karar verdin, Çapa?" dedi gözlerinin içine direkt bakarak. Ani gelişi ve saygının izini taşımayan sözleri yüzünden tribünlerde derin bir sessizlik hakimdi. Cara kaşlarını çatarak bakıyordu kadına, belli ki tanıyordu. Onun açısından orada olmaması gereken biriydi ve şu an kendi halklarının kurallarını çiğnemesi belki de onu şoktan çıkarabilecek tek yegane sebepti.

"Şilay! Sen hangi cüretle arenaya girersin? Hangi hakla Kutsal Kraliçenin karşısına çıkarsın? Bunun sonuçlarını bilmiyor musun!? Hangi hakla Diş Hakkı'na müdahale edersin?!"

Cara konuştukça artık çocuklarını unutacak kadar öfkelenmişti tıpkı orada bulunan tüm diğer alfalılar gibi.

Diş hakkı'na müdahale demek, onların ırkına hakaret etmek demekti. Arenaya taraflar haricinde giriş yapmak alfa kurt kral için bile yasakken, bu yaşlı şifacı kadın ne cüretle buna yeltenirdi? O kim oluyordu ki?

MECBURİ MÜHÜR ~ Beş Diyarın EfendisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin