34. Bölüm

4.5K 350 57
                                    

~Auraları ruhuma dokunuyordu~

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

~Auraları ruhuma dokunuyordu~

...

İçlerinden biri gülmeye başladı. Neye gülüyor bu bakışımı atarken birden boynundaki kolyeyle bana siyah güç topları yollamaya başladı!

İstesem durdurabilirdim ya da Jeff beni kurtarırdı, ama sakinliğimi o da hissetmiş hiçbir atakta bulunmuyordu.

Halktan korku sesleri yükselmişti.

Ben kirpiğimi bile oynatmadan üzerime gelen zifiri ateş topuna bakarken, Kraliçe Olivia birden önüme geçip şeffaf bir kalkan oluşturdu. Her ne kadar kendisini sevmesem de beni kurtarmak için canını ortaya koymuştu. Boyuttaki tüm kraliyet ailelerinde olduğu gibi onunda güçleri vardı. Aurasından kırılgan görünüşünün aksine ne kadar güçlü olduğunu hissediyordum.

Bu kadar güçlü olup, yıllarca ayakta uyutulmak onu gerçeği öğrenince kendine getirmiş olmalıydı.

Kanlı Ay'da geçirdiğim o bir haftada tüm ırklar ve tarihi hakkında özet bilgi edinmiştim. Öğrendiğim kadarıyla Asterran'ın eski kralı sadist manyak herifin tekiymiş. Krallık iyi durumda olsada, ölene kadar o aşağalık varlık Olivia üzerinde çok fazla hem piskolojik şiddet hemde fiziksel güç kullanmıştı. Bu kadar kolay manipüle edilmesi düşününce anlaşılır bir durumdu.

Şimdi ardı ardına gelen güç topları onu biraz zorlasa da yaptığı kalkan bizi koruyordu. Ani bir boşluktan yararlanıp bize saldıran hain adama kendi sarı güç topunu fırlattı. Onun atışıyla vurulan adam, olduğumuz yükseklikten aşağıya mızraklı bir heykelin üstüne düştü.

Halk kraliçesinin yaptığı fedakarlıktan sonra onun aslında sandıklarından daha güçlü olduğunu bizzat görmüştü.

Hemen aynı kolyeden takan diğer hainleri tutukladıktan ve bileklerine güçlerini engelleyen zincirler takıldıktan sonra halkın görebileceği şekilde diz çöktürüp beklettim.

"İnanıyorum ki artık kraliçeniz ve sizin aranıza kimse giremeyecek. Şimdi.. Asıl suçlular da yakalandığına göre..." dedim ve yüzlerine gülerek baktım. Duyacakları şey için hâliyle onlardan daha çok heyecanlıydım.

"Artık Asterran dahil bütün beş diyarda yakında çocuk sesleri duyulacak!"

Önce kısa bir şok ardından alkış tufanı ve ağlama sesleri; gelen tuhaf birçok aura insanların artık güç bulamayıp yere düşmesi ya da çömelerek ağlamaya devam etmesi.. Gördüğüm en tuhaf manzaraydı. Belki de dünyada hiç göremeyeceğim bir manzaraydı.

Aniden kalkan bariyerle bütün insanları görmeye başladık.

"Jeff.." diyerek ona doğru yürüdüm. İki elimi ellerinin arasına alıp uzunca öptü. O ellerimden başını kaldırıp hayranlıkla gece karası gözlerini yeşillerime dikince bende ona doğru büyükçe tebessüm etmiştim.

MECBURİ MÜHÜR ~ Beş Diyarın EfendisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin