"Şimdi ne olacak bana?" dedi gözlerini içine bakarken.
Zack gayet basit bir şey söylermiş gibi, "Alfa krallığının kraliçesi olacaksın." dedi.
Liyan şaşkın gözlerle gözlerine baktı. Bunu beklemediği kesindi.
"K-Kraliçe mi?"
"Jeff yani ağabeyim, Alfa...
Çok beklettim biliyorum ama sonunda düzenleyip yayınlayabildimbölümü, üstelik bu en uzun M.M. bölümü sanırım o yüzden sindire sindire geçmişi 3 haftanın acısını çıkararak okuyun derim.Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum ve şunu da söylemem gerek ki:
Uzun oldu ama bu bir yoldu. Umudun yolu.
Keyifle okuyunballarım 💋 •~•~•~•~•~•~•~•~•~•
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Geçmiş:
3 gün önce.Gece.
Liyan ve Jeff'in dairesi:
Arkasında ona sarılan kollar yüzünden aklından geçen herşey duman olup uçmuştu.
"Uyu, ikimizinde buna ihtiyacı var." dedi jeff.
Liyan söylediğini yapıp uyumaya çalıştı. Normalde olsa onunla konuşmadan asla yatmazdı ama bedeni bunun için bile çok yorgundu.
Neredeyse yarım saat geçmişti uyuyalı ama Jeff'i tekrar uyandıran ses, eşinin uykusunda konuşması olmuştu.
Kafasının içinden!
('O insanlar... Üzgünüm Jeff! Resim... Kütüphane... dil çok, çok eski... Kalıntılar, kalıntılar var! Yapmam gerekiyor! Mecburum! Savaş... Ölü çocukların hediyesi... Baba?.. Baba, hayır!..')
Uykusunda söylediği şeyler, Jeff'in aklını karıştırmıştı. Ne diyordu böyle? Uykusunda bile düşünüyor muydu? Ya peki onu iç sesiyle nasıl duyuyordu?
Aklına gelen eksiklikle seslice, "Bariyerini mi kaldırmış..?" dedi kendine Alfa Kralı.
Hemen arkasından çıkıp yatağın yanına çökerek bir elini onun omzuna koyup sarstı. "Liyan, Liyan uyanman gerek! Liyan uyanmalısın!" dedi ama Liyan çok yorgundu, bir saniyeliğine bile olsa açmadı gözlerini. Gök Sarayına gitmediği aşikar olmasına rağmen bu şekilde korumasız olması çok tehlikeliydi. Jeff, ne yapacağım der gibi etrafına baktığında, aklına gelen fikirle hemen ayağa kalkıp kapı önüne çıktı.
Koridordaki kurt muhafızlardan birine gidip avludaki ağaçtan biraz kutsal kiraz getirmesini emretti. Muhafız buyruğuyla hemen söylediği yere giderken, o sırada tekrar içeriye girip yine Liyan'ı derin uykusundan omzundan sarsarak uyandırmaya çalıştı.
Kiraz ağacına yaklaştığı gibi iştahı kesileceği için kurt muhafız her ne kadar oraya gitmek istemese de, buna mecburdu. Saraydan çıkıp mavi ayın saf ışığıyla aydınlattığı görkemli heykel ve çeşitli bitkilerle çevrelenmiş avluya geldiğinde birisi arkasından ona seslendi.
