14. Bölüm

7.9K 474 456
                                    

...

"Jeff, sence Luna onu geri getirebilecek mi?" dedi Cara, yukarıdan Jeff'le Luna'nın gidişini izliyordu.

Sıkıntılı bir nefes verip "Bilmiyorum Cara, ama o kızın ne kadar iyi birisi olduğunu biliyorum. Olacakları bilseydi asla böyle davranmazdı." dedi. O sırada terastan içeriye Liyan girdi.

Ariana ile Luna hakkında konuşmuştular. Eğer Zack gelmezse onu sakin tutmaları zor olacaktı. Bu yüzden anlaşıp aksi bir durumda son çare cadı krallığından temin edilen iksirlerinden birini ona zorla da olsa içirip, her şeyi unuturacaklardı. Luna çok hisli bir kızdı. Eğer bir olay onu derinden üzecek izlenimi verecek olursa, her zaman ablaları olarak ona destek olup müdahale edilirdi. Onu evlerine ailelerine aldıklarından beri bu sevgi ve kardeşlik bağı üçünün arasındaki en değerli savunmaydı.

Liyan gülerek "Luna onu getirecek. Ben inanıyorum. Herşey zaman meselesi." dedi ve yanına geldiğinde Jeff müstakbel kraliçesinin elini tutup yanına çekti. Ona tebessüm edip "Bende sana inanıyorum. Eğer öyle diyorsan, bu doğrudur." gözlerinde güven ve aşkın emareleri genç kızın içini daha bir hoş ediyordu.

Cara rahatça aşk bakışmalarına devam etmek için tebessümle "Ben eşyalarınızı dairelerinize gönderdim. Sizde dinlenin. Onların ne zaman geleceğini bilemeyiz." dedi ve hafif başını eğip selam verdikten sonra arkasına dönüp taht odasının çıkışına doğru ilerledi.

Liyan "Jeff burada çok fazla ruh var." dedi.Sırtını Jeff'in göğsüne dayayıp, onun ellerini beline dolayarak sardı. Şehrin manzarası nefes kesiciydi. Evlerin yanına konan sabit uçan ışıklandırmalar festival balonlarını anımsatıyordu.

Eğilip "Evet haklısın aşkım. Burası doğaüstü ırkların dünyası.... Ama biraz daha beklemeliler. Çünkü yapacak daha çok işimiz var." dedi ve yanağına sıcak, izi kalsın der gibi kendinden geçirecek bir öpücük bıraktı. Mühürlüsünün içi gıdıklanmıştı, hisseti.

Sözü üzerine başını sallayıp o daha yüzünü çekmeden dudaklarına doğru bakarak "Ee benim odam nerde?" Liyan'ın sorusuna Jeff gülmeye başladı.

Kafasını önce bir anlığına gökyüzüne kaldırıp tekrar ona çevirdi. "Senin yanın benim yanım sevgili kraliçem." diyerek yeterince açık etmişti.

Liyan arkasına dönüp Jeff'in belini sarmaya devam eden kollarını tutup, "Sevgili kralım, önce sözünüzü tutun. O zamana dek ben Ari'nin yanında kalırım." cümlesiyle Jeff'in yüzü soldu.

"Ama Liyan bu yanlış anlaşılır. İnsanlarım bunu farklı yorumlar,"

"Eminim benim kim olduğumu öğrenince daha iyi anlarlar."

"Ama bu krallıktaki ilk gecemiz," gece karası siyahlarını yeşillerine dikip, sanki gözleri ile yalvarıyordu. Bu geceyi hiç böyle hayal etmediği kesindi.

"Aşkım inan böylesi daha iyi. Bana biraz uzak kalırsan beklediğine değecektir. Hem daha Zack'le, minik Luna'm da gelmedi. Biraz anlayışlı ol. " Liyan yanağına öpücük kondurup hızla Ariana'ın yanına gitmek için uzaklaşmaya başladı.

('Ama bu haksızlık Liyan!') yüksek sesle içinden dediğini duymuştu. Yürürken gülümsüyordu genç kız.

Taht odasından henüz çıkmıştı ki daha birkaç adımda bir anda kendini başka bir yerde buldu. Bu o rüyada gördüğü ikiz kuleli sarayın kapısıydı. Kapıya dokunur dokunmaz açıldı ve içerden bir ses geldi.

MECBURİ MÜHÜR ~ Beş Diyarın EfendisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin