...
Orman evi.
Neredeyse herkesin kederden perişan olduğu gün, Liyan kendine gelmiş ama tekrar uyumuştu. Öncekinden tek farkı nefes alması ve mühürlü olduğu Alfa kralının onu hissediyor olmasıydı.
Herkes Jeff'e ait bir başka orman evindeydi.
Ariana; Liyan'ın uyandığında ona çok kızacağını söyleyerek Tony' nin de gelmesi için Jeff'i güç bela ikna etmişti.
Bir kurt adam ve Alfa krallığının kralı olan birisi için hanelerinden birine ezeli düşmanı bir vampir getirmek; kendi kendini teslim etmek demekti. Söz konusu eşi olunca mecburen kabul etti.
Ariana koltuğa çökmüş ani gelişen olaylar yüzünden ne yapması gerektiğini düşünüyordu. Tony de karşısındaki tekli koltukta sessizce bekliyordu. Luna ile Jeff'de yukarıdaki büyük yatak odasında Liyan'ın başında uyanmasını bekliyorlardı.
Zack civardaki kurt adam sürüsüne evi korumalarını emredip içeriye girdi. Ayakta durup iç çekerek "Şimdi ne olacak?" dedi, ona Ariana cevap verdi.
"Kanlı Ay'a gitmesi gerek."
"Onu götüremezsin koruyucu! O, artık bizim kraliçemiz."
"Hepiniz duydunuz onu. O artık sadece bir kraliçe değil, dört diyarın prensesi ve Ruh Çapası. Benliğini kabul etmesi için kendi krallığına gitmesi şart!" diyerek durumu idrak etmelerini istedi.
"Malesef bu o kadar kolay değil Ariana."
Herkes aynı anda şaşırmış hâlde Tony'e baktı.
Ariana "Ne demek istiyorsun Tony?" dedi kaşlarını çatarak.
"Bir kurtadam mühürlüsünden ayrı yaşayamaz ve bir de... Jeff krallığını terk edemez."
Bunu söyleyen kişinin bir vampir olması herkesi şaşırttı.
"Geçen hafta sahibi olduğum ONE DROP barıma kızıl saçlı vampir bir kadın geldi. İsmi Rose. Bana yakında yapılacak savaş için bilgi verdi. Tıpkı yüzyıl kadar önce yapılan savaşın harlanmış hali olacağını, bu sefer kurt adamların soyunu kesin yok edeceklerini söyledi. Hatta onlara katılmamı da istedi."
"Sen ne dedin peki?" Ariana'nın sesi gerilmişti.
"Elbette bir kaç kuçu kuçunun canını yakmak isterim." Zack sinirle hırlamaya başladı ona. Sırtını koltuğa gömüp, "Ama ben kimseye bağlı bir vampir değilim. 'Bu benim savaşım değil' dedim." sivrilen dişlerini gösterip göz kırptı.
Zack sinirden iç yanaklarını kemirirken, "Bu bilgiyi bize niye verdin? Neden sana güvenelim ki?" diyerek hala ayaktayken sordu.
Merdivenlerin başında yüksek sesle, "Çünkü o, Liyan'a aşık!" dedi Jeff.
Herkes olduğu yerden hızla başını ona çevirdi.
Zack şimdi anlıyordu. Ağabeyi kulübede Liyan'ın yanında acı çekerken Tony içeri girmişti. Jeff en büyük alfa olduğu için telepati güçleri olan herkesi duyabilirdi. Belli ki o zaman Tony'nin düşüncelerini okumuş ve ona saldırmıştı.
"Bu yüzden ona ihanet etmeyecek, değil mi sivri diş?" dedi az önceki lafına gönderme yaparak.
Tony tepkisiz sadece başını sallamakla yetindi.
Jeff hala merdivenlerdeyken kardeşine seslendi. "Zack, Cara'ya savaşın haberini ver, hazırlıklara başlasın. Ayrıca vampirlerin elinde bizi yok edecek kadar büyük olan güç neymiş öğrensin."
Zack "Tamam, hemen gidiyorum." deyip hızla dışarı çıktı.
İki gün sonra~
İki gün geçmişti ama Liyan hâlâ uyanamamıştı. Herkes gitgide korkmaya başlamıştı. Kimse ne zaman uyanacağını kestiremiyordu. Üstelik Luna'da artık bitkin düşüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MECBURİ MÜHÜR ~ Beş Diyarın Efendisi
Hombres Lobo"Şimdi ne olacak bana?" dedi gözlerini içine bakarken. Zack gayet basit bir şey söylermiş gibi, "Alfa krallığının kraliçesi olacaksın." dedi. Liyan şaşkın gözlerle gözlerine baktı. Bunu beklemediği kesindi. "K-Kraliçe mi?" "Jeff yani ağabeyim, Alfa...