...
...
Sanırım Gök Sarayı'na ufak bir ziyarette bulunsam iyi olur.
Şehrin kalabalık bir alanına geldiğimizde Asterran sarayına nasıl girsem diye düşünüyordum. Çünkü krallığa birilerinin girdiği haberleri çoktan yayılmış olmalıydı ama o kişinin biz olduğumuzu bilmiyorlardı.
Ben düşüncelere dalmış, kalabalıkta ilerlerken aklıma Jeff'e söylemeyi unuttuğum hediye geldi. Kafamı çevirip baktım ama o yanımda yoktu.
Sağa sola baktım. Günahkâr ruh ile onu aradım ve çok geçmeden de buldum. Hem de birkaç fahişenin yanında! Bu sürtükler asil erkeklerin ve paranın kokusunu her yerden alırlardı.
Gittikçe daha da yapışkanlaşan fahişelerden birinin saçını tek elimle geriye doğru sertçe çekip tıslayarak, "Eşimden uzak durun!" dememle kadını ileriye başka iki kadının arasına doğru ittim.
Öfkeli gözlerimi gören, neredeyse çırılçıplak olan bütün fahişeler; etrafta onlara ağzının suyu akarcasına bakan diğer adamların kucaklarına doğru yürüdüler. Giyimimden asil biri olduğumu anlamışlardı. Bana bulaşmak ise isteyecekleri son şeydi.
Jeff'e sert bir bakış atıp önden hızla yürümeye başladım. Arkamdan geldiğini hissediyordum. Kaldığı durum değil; beni kızdıran keyfinin yerinde olmasıydı!
Onun o kadınların arasından kurtulmak için verdiği çırpınışlar bile umurumda değildi.
Biraz ilerledikten sonra arkamdan bileğimi tutan bir el hissettim. Arkama dönmeden bekledim. Jeff önüme geçip bana dikkatle bakıyordu.
Naif bir sesle, "Liyan neden kızıyorsun? Sen demedin mi: 'Saraya gidene kadar şehirde dikkatleri üzerimize çekmemeliyiz' diye?"
Gözlerine ateş saçan bakışlarımla bakıp," Ne yani! Olay çıkarmayalım dediğimde fahişelerin sana dokunmasına izin mi vermiş oldum?!"
Bana dahada yaklaşıp, "Elbette hayır. Ama benim bir suçum yok. Bunu sende biliyorsun. Üstelik o fah..." derken işaret parmağımı ona doğru uzatıp, "Sus. Sakın o sürtüklerle ilgili bana bir şey söyleme!" dedim ve elini bırakıp önden yürümeye devam ettim.
Tanrım, tam olarak hoşuna giden ne acaba? Çünkü bu durum onu sanki daha da mutlu ediyordu.
Hızla yanıma gelip gülerek, "Sen beni kıskandın mı yoksa?" dedi.
Ben kıskanç biri değildim ama kişi benim ruh eşim. Ve ben mühürlenmiş olduğumdan itibaren ondan başkasını aklımdan geçirmezken, onun başka biriyle yakın temas etmesi düşüncesi bile çok zoruma gidiyordu.
Başta sessizliğimi bir süre korudum.
Dayanamayıp, "Ne alakası var? Sonuçta sen; koskoca Alfa kralı Jeff'sin değil mi? Canın isterse başka kadınları bana sormadan da gayette altına alabilirsin!" dediğimle yüzünün rengi değişmiş çenesi kasılmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MECBURİ MÜHÜR ~ Beş Diyarın Efendisi
Hombres Lobo"Şimdi ne olacak bana?" dedi gözlerini içine bakarken. Zack gayet basit bir şey söylermiş gibi, "Alfa krallığının kraliçesi olacaksın." dedi. Liyan şaşkın gözlerle gözlerine baktı. Bunu beklemediği kesindi. "K-Kraliçe mi?" "Jeff yani ağabeyim, Alfa...