valla smut yazdım gitti
medya minho'nun jisung'a ithaf ettiği şarkı değil ama bölümü yazarken loopta dinlediğim şarkı. siz isterseniz red lights, drive veya taste de dinleyebilirsiniz🤪🤪
smut warning koyduğum yerden itibaren rahatsız olabilecekler ve yaşı çok küçük olanlar varsa okumasın lütfen. hikayenin gidişatından hiçbir şey kaçırmazsınız. gelecek bölüm kaldıkları yerden devam edicekler. ben uyarımı yapıyorum, buna rağmen yorumlarda ay iğrenç bilmem ne yazanı görmeyim lütfen. çünkü okuduğum birçok ficte bu uyarıya rağmen bu tarz yorumları gördüm ve yazara saygısızlıktan başka bir şey olduğunu düşünmüyorum. sonuç olarak kimse sizi smut okumaya zorlamıyor bebeklerim, rahatsız olanlar geçsin dediğim gibi.
hadi iyi okumalarr
☆☆☆
gülümseyerek dj kabininden indim ve kendisine ithaf ettiğim şarkıya ne tepki vereceğini görebilmek için gözlerimle jisung'u aramaya başladım.
felix ve changbin'in bekarlığa veda partisine gelmiştik, ne gerek vardı bilmiyorum ama ikisi de kafa dağıtmak ve stres atmak için ideal olduğunu söyleyerek sevdikleri bir kulubü kapattırmışlardı. felix ve changbin'in bütün arkadaşları buradaydı ve özellikle changbin'in çevresi geniş olduğundan etraf kalabalıktı. jisung'u bir türlü bulamayınca seungminlerin olduğu tarafa doğru yürümeye başladım. mide bulandırıcı insan kalabalığından nefret ediyordum ve tam olarak öyle bir ortamdaydık şu an. hyunjinle dans eden seungmin'e elimi salladım. dikkatini çekmeye çalıştığımı anlayınca hem seungmin hem de sevgilisi hyunjin döndü bana.
"jisung'u gördünüz mü?"
"buralardaydı az önce. jeonginlerin yanına gitmiştir." kafamı sallayıp jeonginlere bakmaya başladım bu sefer. bebek jisung'u yine chan hyung'un annesine bırakmışlardı. jeongin'i ve chan hyung'u fark edince onların olduğu tarafa yürüdüm bu sefer ama yine yoktu jisung yanlarında. giderek stres olmaya başlamıştım. kalabalık yerlerde bir anlığına gözümün önünden kaybolunca stres oluyordum. bilmiyorum, belki de bu tekrar kaybetme korkum yüzünden bir psikoloğa falan görünmem gerekebilirdi. böyle zamanlarda jisung'un tekrar kayıp olduğuna dair kabuslar görüyordum ve bu gece de aynı kabuslardan birini göreceğime neredeyse adım kadar emindim.
"jeongin, jisung'u gördünüz mü?" sesimi duyurabilmek için bağırırken jeongin de endişeyle bana döndü.
"senin yanında değil miydi hyung?"
"evet ama kaybettim bir an gözümün önünden"
"tuvalete falan gitmiştir" dedi chan hyung beni rahatlatmak istercesine gülümseyip. "korkma, bir şey gelmez burada başına. her yerde korumalar var, bulur o birazdan seni."
"ben bir tuvalete bakayım" dışarıda da içeride de korumalar olduğunun farkındaydım ama yine de endişelenmeden edemiyordum işte. zaten gecenin sonuna doğru geliyorduk ve son anları da birlikte geçirmek istiyordum jisungla. onun için açtırdığım şarkı bitmek üzereydi ve dans edememiştik bile. tuvalete hızlıca bir göz atsam da jisung'u yine bulamadım. öpüşen birkaç çift ve kusan bir çocuk dışında kimse yoktu tuvalette.
tuvaletten çıktıktan sonra spot ışıklarının aydınlattığı holü tekrar geçip sakinleşmeye çalışarak etrafa bakınmaya başladım bu sefer. jisung'u andıran herkesi kolundan tutup bana bakması için çeviriyordum ama gördüğüm her yüzle hayal kırıklığına uğruyordum. hiçbiri jisung değildi çünkü.
"hâlâ bulamadın mı hyung?" bu sefer beni kolumdan tutup çeviren hyunjin'e baktım ve kafamı iki yana salladım. bizi izleyen seungmin de etrafına bakmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
law of love | minsung (✓)
Fanfiction!mpreg! savcı minho şans eseri arşivde bulduğu ve soruşturma dosyası seneler önce kapanmış olan kayıp han jisung'u bulmak için varını yoğunu ortaya koyar. *angst değil*