2.8

5.2K 652 502
                                    

oylar ve yorumlar inanilmaz dustugu icin minsung hashtaginde asagilara dusmusuz nolur hayalet gibi takilmayin okurken ya yalvariyom

yeni bolum ve hamis jisung, ozlemissinizdir

iyi okumalarr!!

☆☆☆

"aşkım hadi ya"

sızlanarak bordo sweatshirtünü üstüne geçiren jisung'a baktım. mızmız bir çocuk gibi ayaklarımı zemine vurduğumda kahkaha attı.

küçük şeftalimize bakmak için doktor kontrolüne gidecektik. ne kadar heyecanlı olduğumu anlatmama gerek var mıydı bilmiyorum.

"sen benden daha heyecanlısın" beyaz çoraplarını siyah eşofmanının üstüne çektikten sonra pıtı pıtı yanıma yürüdü jisung. siyah boba toplarını andıran gözleriyle alttan alttan gözlerime baktığında kollarımı vücuduna sardım ve iyice uzamaya başlayan saçlarına kokulu öpücükler bıraktım. sıkıca sardı kolları belimi.

"heyecanlıyım" dedim onu onaylayarak. koluma girdiğinde merdivenleri inmeye başladık birlikte. kapının önüne geldiğimizde eğilmesine izin vermeyip ayakkabılarını bağlamak için eğildim. güldü.

"ilerleyen zamanlarda kucağında da taşırsın sen beni yorulma diye."

"taşırım ne var?" doğrulurken jisung'u kucağıma kaldırdığımda çığlık atıp omzuma vurdu. onun da hoşuna gidiyordu da nazlanıyordu işte. "ya bırakır mısın lütfen belini falan ağrıtacaksın korkuyorum"

"miniciksin zaten ne belimi ağrıtması?" evin kapısını çekip kucağımdaki jisungla yürümeye başladım. ayaklarını sallıyordu. arabaya kadar yürüyüp arabaya geldiğimizde yolcu koltuğuna oturtup kemerini bağladım. her hareketime aşkla bakmasını seviyordum, geri çekilmeden yanağıma sulu bir öpücük kondurduğunda neşeli bir ıslık öttürmeye başladım. sürücü koltuğuna geçtiğimde jisung'un kızarmış yanaklarını görmek beni keyiflendirdi, hayal gibi gelse de bir çocuğumuz olacaktı ve o hâlâ böyle küçük şeylerden utanıyordu.

çok tatlıydı, kafasını ısırmak istiyordum.

"kız mıdır erkek midir acaba?" heyecanla konuşan jisung'a baktım gülümseyerek. direksiyonu çevirdiğimden anlık olan bakışımı yakalayıp ellerini sağladı. "yani önemli olan sağlıklı olması tabii ki ama merak ediyor insan."

"daha belli değildir ki" hayallerim sesime yansıyormuş gibi umut dolu çıktı sesim. "içinden ne geçiyor?"

"hep bir kızım olduğunu hayal etmiştim ama oğlum da olsa üzülmem" parmaklarıyla oynadı, elini tutup dudaklarıma götürdüm. "senin kadar güzel olursa işimiz zor" güldü. kıkırtısını duymak bile bana enerji veriyordu resmen.

hastaneye geldiğimizde arabayı otoparka park edip jisung'un elini tutarak yürümeye başladım. hasta kaydını yaptırıp sıramızı beklemeye başladık. jisung'un doktorun yanına giren hamile insanlara heyecanla baktığını görebiliyordum. göbeğini okşayan elimi tutarken bir yandan yanında oturan hamile kadına bakıyordu. kadın onun ilgisini fark edince gülümseyerek jisung'a döndü.

"kendiniz için mi bekliyorsunuz?"

"evet" kafasını salladı jisung gülümseyerek.

"ilk çocuğunuz mu?"

"evet"

"oh, bu benim üçüncü" dedi kadın gülerek. jisung şaşkınlıkla gözlerini büyüttü. onun bu tepkisine güldüm.

"çok genç gösteriyorsunuz"

"teşekkür ederim" nazikçe eğildi kadın. "otuz dört yaşındayım"

law of love | minsung (✓)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin