3.9 (m)

6.7K 464 406
                                    

smut smut dediniz alın size smut🤩🤩, her seye ragmen warning koydum cunku bu bolumun basinda onemli normal yerler de var okuyun o yuzden bolum sonunu da okuyun mutlaka

iyi okumalarr!!

☆☆☆

neredeyse düğünün son demlerini yaşarken ben annemlerin oturduğu masada byeoul'un altını bezlerken jisung aynı işlemi ilsung'a uyguluyordu ve ayaklarına dans etmekten kara sular inmiş arkadaşlarımız da ilgiyle bizi seyrediyorlardı.

"kendi düğününde de olsa bebeklerinin altını bezliyorsun işte, ebeveynlik böyle bir şey" dedim bilmiş şekilde başımı sallayarak. annem enseme vurduğunda, sızlanarak arkama döndüm.

"ayrıca otuz yaşına gelseniz de anne dayağı yiyebiliyorsunuz" annem kaşlarını kaldırarak kafasını salladığında jisung ve arkadaşlarımız kıkırdadı. "ben dedim size siz oynayın ben değiştiririm altlarını diye. hiç sızlanma şimdi boş yere."

"aman be jihyo teyze" gülerek anneme baktı seungmin, hyunjin'in kolunun altında biraz yorgun çokça huzurlu şekilde soluklanıyordu. "onlar da yoruldu, oturmak için bebekleri bahane ettiler. yoksa kaç kişiyiz burada, sana bile kalmadan isteseler biz değiştirirdik."

"tüh" alaycı bir şekilde burnunu kırıştırdı jisung. uzanıp burnunu ısırmak istiyordum ama meşgul olduğundan yapamadım. "foyamızı ortaya çıkardın seungmin." gülüştük.

"daha ne kadar kaldı düğünün bitmesine?" diye sordu jeongin meraklı bir şekilde. bebek jisung, kollarının arasında sızıvermiş adeta bir kuzu gibi uyukluyordu. "11'e geliyor saat. az kaldı yani, on beş dakika falan" eli çenesine yaslı şekilde hülyalı hülyalı eşini ve bebeğini izleyen chan hyung cevap verdi.

"ay ama ben daha çiçeğimi atmadım" jisung endişeli bir şekilde konuştuğunda masanın üstündeki çerezleri yiyen felix tek kaşını kaldırarak bize döndü. "ayakkabının altına isim yazmış mıydın sen?"

"aslında yazmamıştı ama biz yazdırdık" nereden fırladığını bilmediğim fırlama kevin ellerini jisung'un omzuna yerleştirince ona ölümcül bakışlarımdan birini fırlattım. bıçaktan daha keskin olan bakışlarımı saniyesinde fark ettiği gibi ellerini çekti ve masada gülüşmeler yükseldi.

"noldu?" her şeyden habersiz jisung, ilsung'un bezini değiştirdiği için sıyırdığı üstünü düzeltti ve oğlumuzu kucağına alarak bir öpücük verdi.

"senin kocan benim de oğlum çok kıskanç, o oldu" dedi annem gülerek. artık jisung'un kocası olduğum fikri bir kez daha içimi kabarttı. jisung buğulu bakışlarını bana gönderdiğinde utandığım için gözlerimi kaçırıp çok hareketli olduğundan bir türlü altını değiştiremediğim byeoul'a verdim dikkatimi.

iki bebeğimizi de hazır ettiğimizde jisung çiçeğini atacağını söyleyerek ilsung'u benim kucağıma uzattı. uykusu geldiği için babıldanıp duruyordu. byeoul'un da ondan kalır yanı yoktu.

"ay kim tutacak acaba? ben hayatımda ilk ve son kez bir çiçeği yakalamayı becerdiğimde sonrasında changbinle evlenmiştim" heyecanla ellerini çırptı felix, jeongin güldü. biz evliler olarak bir kenarda beklerken jisung hoparlörden çalan şarkının ritmine uygun şekilde poposunu sallıyor ve arada çiçeği atacakmış gibi yapıyor ama atmıyordu.

"yok, bu sefer tutacağım" dedi eugene kararlı bir şekilde. sevgilisi kiera gülerek onun omzuna vurdu.

"çok beklersin" kevin yüzünü ekşitti, minju onu itekledi. "asıl sen çok beklersin"

"boşuna kavga ediyorsunuz" chaeryeong'un omzuna kolunu atmış olan ryujin kendinden emin bir şekilde konuştu. "çünkü ben varken yakalamanıza imkan yok"

law of love | minsung (✓)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin