Sınır: 350 vote, 400 yorum...
'Gitgide alışıyorum sana.
Hiçbir alışkanlık bu kadar güzel olamaz.'🌖
Dakikalardır izlemekte olduğum yüzün beni kendine giderek daha da fazla çektiğini hissettiğim için buz mavisi gözlerimi Pars'ın uyumasına rağmen çatılı olan kaşlarından çekmeye çalışırken kirpiklerimi yavaşça birbirine çarpıp kendi kendimi kendime getirmeye çalışmaya başladım. Tam yirmi saniye boyunca kendimi kendime getirmek için çabaladıktan sonra da bunu başarmamın mümkün olmadığını fark ederek sertçe yutkundum ve kendimi akışa bırakma kararı alarak bakışlarımı yavaşça Pars'ın dudaklarına doğru çevirdim. Uzun bir süre Pars'ın dolgun dudaklarını izledikten sonra da ruhuma derin isteğin yerleştiğini fark ederek Pars'ın uyumasından aldığım cesaretle yüzümü Pars'ın yüzüne doğru eğdim ve oldukça yavaş bir şekilde dudaklarımı onun dudaklarının üstüne bastırarak gözlerimi sıkıca kapadım. Bir süre öylece durup ruhumdaki isteği bastırmaya çalıştıktan sonra da yavaşça dudaklarımı Pars'ın dudaklarından çekip kapalı kirpiklerimi araladım ve kirpiklerimi aralar aralamaz Pars'ın kehribar rengi gözleriyle karşı karşıya kalarak sertçe yutkundum.
"B...ben..." tüy kadar hafif olan öpücüğümden dolayı Pars'ın uyanmasını hiç beklemediğim için sesimin şaşkınlıktan titremesine engel olamayarak zar zor üç harfi yan yana getirmeyi başarırken Pars bana ne sözlü ne de sözsüz hiçbir karşılık vermeden öylece dümdüz bir ifadeyle gözlerimin içine bakmaya devam etti ve bu böylece bir kere daha sert bir şekilde yutkunmama sebep oldu.
"Özür dilerim." aramızdaki sessizliğin içinde bulunduğumuz durumu daha da tuhaf bir hale getirdiğini düşündüğüm için kendimi tüm endişeme rağmen zorlayarak Pars'a karşı mantıklı bir cümle kurmamı sağlarken Pars konuşmamla birlikte gözlerimdeki kehribarlarını dudaklarıma çevirip belirgin bir şekilde yutkundu. Ardından da hiç beklemediğim bir an da parmaklarını enseme sarıp yüzünü kendine doğru çekti ve aniden dudaklarımı dudaklarının arasına alarak beni oldukça derin bir şekilde öpmeye başladı. Tam iki dakika boyunca aralıksız bir şekilde dudaklarıyla dudaklarımı ezdikten sonra da dudaklarımızın arasına çok az mesafe yerleştirerek nefesini ağzımın içine doğru üflemeye başladı.
"Geri çekil." dudaklarımın arasından ağzımın içine doğru yapmamı istediği şeyi net bir şekilde fısıldayan Pars dediği şeyi yapmak için ellerimi omzuna yerleştirdiğim esnada tekrardan dudaklarımı dudaklarının arasına alırken şaşkınlıkla gözlerimi aralayıp ellerimi yavaşça onun omzuna vurdum. Yaptığım şeye rağmen Pars ara vermeden beni öpmeye devam ettiğindeyse ellerimi yavaşça ensesine çıkarıp ona karşılık vermeye başladım ancak tam o esnada Pars az önce söylediği şeyi tekrardan bu sefer dudaklarımızı ayırmadan bana söyleyince mecburen kendimi geri çekmek için çabalamaya başladım.
"İzin ver...vermiyorsun ki." Pars'ın ezici bir şekilde dudaklarını dudaklarımda gezdirmesinden dolayı tam olarak konuşamadığım için onun söylediklerimi anlayıp anlamadığını sorgularken Pars ensemdeki elini yanağıma kaydırıp yüzümü sola eğerek dilini yavaşça ağzımın içine doğru itti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nefha
General Fiction"Peki. Sen bilirsin. Madem doğruyu söylememek konusunda ısrarcısın o zaman kalk kucağımdan ve çık bu odadan." "Ama daha yatmadık bile?" "İlgimi çekmeyi başaramadın ki yatalım. Çık dışarı ve patronuna paramı iade etmesini söyle." "Efendim, lütfen." "...