20

12.8K 593 532
                                    

Sınır: 300 vote, 500 yorum... (19. bölüm sınırını dolduralım.)

'Hiç mi düşünmedin,o bu acıya nasıl dayanacak diye

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

'Hiç mi düşünmedin,
o bu acıya nasıl dayanacak diye.'

                                        🌗

Hiçbir duygu kırıntısı barındırmayan buz mavisi gözlerimle birlikte karşımdaki aynanın üzerine düşmüş olan aksimi incelemeye başlarken büyük bir çaba harcayarak kıvırcık hale getirdiğim saç tutamlarımı düzeltmeye çalıştım. Uzun uğraşlarım sonucunda tam olarak olmasa da saçlarıma belli bir şekil vermeyi başardığımdaysa saçlarıma odaklı bakışlarımı yavaşça bedenime doğru çevirdim ve üzerimdeki siyah saten elbisenin bedenimi sıkı sıkıya sarmış olduğunu görerek dudaklarıma belirgin bir gülümseme yerleştirdim. Bir süre dudaklarıma yerleştirdiğim gülümsemeyle birlikte aynadaki aksimi izledikten sonra da üzerimde tek bir eksiğin olduğunu fark ederek hızlıca yanımdaki dolabın çekmecesini açtım ve o çekmecenin içindeki makyaj malzemelerini karıştırarak kendime kırmızı bir ruj bulup çekmeceyi kapattım. Hemen ardından da elime aldığım ruju açarak dudaklarımı o rujla birlikte kırmızıya boyadım ve tam o esnada içinde bulunduğum odanın kapısının açıldığını fark ederek bakışlarımı yavaşça kapıyı açan kişiye doğru çevirdim.

"Ne yapıyorsun sen?" kehribar rengi gözleriyle önce bedenimi sonra da yatağının üzerine saçtığım elbiselerimi inceleyen Pars yaklaşık altı saattir dudaklarımın değmediği dudaklarının arasından gerçekten merak ettiği bir soruyu çıkarırken parmaklarımın arasındaki ruju kapatıp az önce o ruju çıkardığım çekmeceyi açarak ruju çekmecenin içine bıraktım. Ardından da son derece yavaş bir şekilde açtığım çekmeceyi kapatıp tekrardan karşımdaki aynaya doğru döndüm ve sanki Pars'ın odadaki varlığını umursamıyormuşum gibi yaparak üzerimdeki elbisenin kasığıma kadar ulaşan yırtmacını düzeltmeye başladım.

"Hazırlanıyorum." her ne kadar Pars'ı umursamıyormuş gibi yapsam da onun bu sabah bana söylediği şey hakkında tartışmak istediğim için sorusunu yanıtsız bırakmazken Pars kaşlarını hafifçe çatıp tıpkı benim gibi aynadaki aksimi incelemeye başladı.

"Ne için?"

"Ne için olabilir? Tabii ki bu akşam ki planın için. Nasıl olmuşum ama? Yeterince yatağa atılacak kadın imaj veriyorum değil mi?" içimdeki kırgınlığı gizlemek istememe rağmen Pars'ın karşısında duygularıma engel olamayarak kalbimin parçalarını avuçlarımın arasına alıp onarması için Pars'a uzatmaktan vazgeçemezken Pars sonunda ne yapmaya çalıştığımı anlayarak başını yavaşça geriye doğru attı. Bir süre öylece durup ciğerlerine doğru derin bir nefes çekerek bekledikten sonra da yapmaya çalıştığım şeyi kabullenmiş bir şekilde gözlerini tekrardan aynadaki aksime çevirdi ve üzerimdeki her bir detayı ayrı ayrı inceleyip en sonunda gözlerini saçlarıma çevirerek ellerini yumruk haline getirdi.

"Evet, yeterince yatağa atılacak kadın imajı veriyorsun ama sadece benim tarafımdan." saçlarımda gezinen gözlerini saçlarımdan çekmeden net ve keskin bir şekilde konuşan Pars söylediği şeyle birlikte dudaklarıma alay dolu bir gülümsemenin yerleşmesine sebep olurken sağ bacağımı hafifçe ona doğru kıvırıp kasıklarıma kadar ulaşan yırtmacımın gözler önüne serilmesini sağladım. Bu hareketimle Pars'ın gözleri saçlarımdan sağ bacağıma kaydığındaysa dudaklarıma erotik bir gülümseme yerleştirip saçlarımı hafifçe iki yana doğru savurdum.

NefhaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin