Final

7K 275 66
                                    

'

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

'...Ben hala ölmeyi bile becerememiş
utanmaz, aptal bir hayaletten,
'yaşayan bir cesetten' başka bir şey değildim."

🌑

Bir tuvalet köşesinde dünyaya gözlerimi açtığım ilk andan beri hayatımda değişmeyen tek ve mutlak bir gerçek vardı o da maalesef ki hayatımın hiçbir anında tamamen mutlu olamayacağım gerçeğiydi. Bu gerçek benim kaderim gibi bir şeydi ve yaşadığım süre boyunca hiçbir zaman peşimi bırakmamıştı. Üstelik peşime takılması daha ben bebekten olmuştu. Yani ben hayatımın hiçbir döneminde, bir bebekken bile tamamen mutlu olamamıştım. Mutlu olmayı geçtim mutlu olacağımı düşleyememiştim bile. Ta ki bir Eylül gecesine kadar. Pars'ın müşterim olarak çalıştığım mekana geldiği ve beni o iğrenç yerden kurtardığı o ana kadar. O an belki demiştim. Belki bu sefer mutlu olabilirim. Belki geçmişimi unutamam ama kendime yeni bir gelecek yazabilirim demiştim. Ama maalesef ki mutsuzluk benim kaderimdi. Ya da ben mutsuzluğu kaderim yapmak için çok uğraşmıştım. Bilmiyordum. Bunu bana kendim mi yapmıştım yoksa ilahi bir güç sürekli beni aşağı çekmek için mi uğraşıyordu bilmiyordum. Ama her ne şekilde olursa olsun o iğrenç yerden kurtulduktan sonra yine o iğrenç yere benzer bir yere gitmek zorunda kaldığım gerçeğini biliyordum. O yüzden artık mutlu olmayı hayal bile etmemem gerektiğini kabullenmiştim. Ben mutlu olamayacaktım. Çünkü bunu hak etmiyordum. Hiçbir zamanda hak etmemiştim. Herkes bebeklerin masum doğduğunu söyler ama insanlar bu konuda yanılıyor. Bazı bebekler masum doğmazlar. Bazı bebeklerin doğması bile günahtır aslında. O yüzden de ruhlarındaki o pislikten kurtulamayacakları için o bebekler hayatların hiçbir döneminde gün yüzü göremezler. Ben bebeklerdendim. Annesi yüzünden ruhundaki büyük günahla doğmuş, annesinin günahını kalbinin ortasına yerleştirmiş ve annesi gibi günaha batarak yaşamış o lanetli bebeklerdim. O yüzden mutluluk bana haramdı. Elimde tuttuğum telefonun ekranındaki mesajda bunun kanıtıydı.

Gönderen: Bilinmeyen Numara

Vakit geldi, küçük sıçan.

Gönderen: Bilinmeyen Numara

Bir karar vermen gerekiyor.

Gönderen: Bilinmeyen Numara

Kimi seçeceksin?

Gönderen: Bilinmeyen Numara

Aziz'i mi?

Gönderen: Bilinmeyen Numara

Luna'yı mı?

Gönderen: Bilinmeyen Numara

Pars'ı mı?

Gönderen: Bilinmeyen Numara

Bir karar vermelisin, zamanın daralıyor.

Gönderen: Bilinmeyen Numara

NefhaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin