Sınır: 300 vote, 500 yorum... (Bölüm bayram hediyesi olarak erken geldi sınırları geçelim ki birimci kitabın finalini okuyabilelim 🥹)
'Çocuk gibi ağladım.
O kadar hiç, o kadar boş, o kadar manasız...
Öyle haksız yere senden uzağım ki...'🌘
Göğsümün üzerinde hissettiğim ağırlıkla birlikte uykuyla uyanıklık arasındaki ince çizgisi de akrobatlık yapan ruhum tek bir hamleyle uyanıklığın olduğu kısma doğru kendini bırakırken kapalı kirpiklerimi yavaşça aralayıp göğsümün üzerindeki ağırlığın sebebine bakmaya başladım. Bir süre uyanmış olmama rağmen tam olarak ayılamadığım için boş gözlerimle yüzünü göğsüme gömmüş olan Pars'ı izledikten sonra da yavaş yavaşta olsa gecenin içinde Pars'la hangi pozisyonda olduğumuzu kavramaya başlayarak dudaklarıma hafif bir gülümseme yerleştirdim ve Pars'ın uyumuş olduğunu düşünerek ellerimi yavaşça Pars'ın saçlarının arasına doğru soktum. Yaptığım bu hamlemle birlikte Pars'ın yumuşak saçları parmaklarımın arasını doldurduğundaysa o saç tutamlarını nazikçe okşamaya başlayıp uykuma geri dönmek adına oldukça yavaş bir şekilde gözlerimi kapattım ancak tam gözlerimi kapattığım esnada boynuma sıcak bir damla düşünce ne olduğunu anlayamayarak kapadığım gözlerimi tekrardan aralayarak göğsümdeki adama bakmaya başladım.
"Pars?" yüzünü tamamen göğsüme gömdüğü için Pars'ın uyanık olup olmadığını anlayamadığımdan dudaklarımın arasından boğuk bir sesle onun adını çıkarıp bana bir yanıt vermesi için sessizlik içinde beklemeye başlarken Pars'ın bana bir yanıt vermek yerine belimdeki kolunu sıkılaştırdığını fark ederek sertçe yutkundum.
"Pars? Uyanık mısın?" buz mavisi gözlerimi çevreleyen kirpiklerimi ağır çekimde birbirine vurarak hareket etmesine rağmen benimle iletişime geçmeyen adamın gerçekten uyanık olup olmadığını anlamak için çabalarken Pars'ın yine bana bir yanıt vermediğini görüp aralık dudaklarımın arasından derin bir nefes aldım. Ardından da Pars'ın uyuyorken bilinçsizce belimi sarmış olabileceğini düşünerek tekrardan uykuma dönmek için gözlerimi kapatmaya kalktım fakat tam o esnada ani bir şekilde Pars'ın omuzlarının sarsılmaya başladığını görünce gözlerimi kapatamayıp panik içinde Pars'ın saçlarının arasındaki ellerimi Pars'ın omuzlarına doğru kaydırmak zorunda kaldım.
"Pars?!" nedenini bilmediğim bir şekilde tüm vücudumun panikle kaplandığını hissederek Pars'ın omuzlarını okşaya okşaya onu bana bir yanıt vermeye zorlamak amacıyla konuşurken dudaklarımın arasından dökülen harflerin aralarına Pars'ın hıçkırık sesinin karıştığını fark edip gözlerimi acı içinde sıkıca yumdum.
"Pars lütfen konuş benimle. Panik oluyorum." Pars'ın hıçkırmasından dolayı tenime dökülen sıcak damlaların Pars'ın göz yaşı olduğunu anladığım için ruhumu kaplayan acıyla birlikte aceleci bir şekilde konuşurken Pars'ın belimi daha da sıkı bir şekilde kavramaya çalıştığını fark edip ellerimi sıkıca onun omuzlarına bastırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nefha
General Fiction"Peki. Sen bilirsin. Madem doğruyu söylememek konusunda ısrarcısın o zaman kalk kucağımdan ve çık bu odadan." "Ama daha yatmadık bile?" "İlgimi çekmeyi başaramadın ki yatalım. Çık dışarı ve patronuna paramı iade etmesini söyle." "Efendim, lütfen." "...