Sınır: 400 yorum, 400 vote...
'Var ama yok,
orada ama değil,
yakın gibi ama uzak...'🌖
"Al, iç. İyi gelir." elindeki bardağı burada ne işinin olduğunu bir türlü anlayamadığım Balca'nın önüne bırakan Pars yanlarındaki varlığımı unutmuş gibi doğrudan Balca'ya en yakın olan sandalyenin üzerine otururken dudaklarıma alaylı bir gülümseme yerleştirip buz mavisi gözlerimi Balca'ya doğru çevirdim. Gözlerimi Balca'ya doğru çevirmemle birlikte Balca'yla göz göze geldiğimdeyse dudaklarıma yerleştirdiğim alaylı gülümsememi hızlıca yüzümden silip masanın üzerindeki parmaklarımı aceleci bir şekilde birbirine geçirdim ve Balca'nın gözleri gözlerimdeyken hissettiğim gerilim yüzünden belirgin bir şekilde yutkundum.
"Liya...Atabeyoğlu ha?" ruhumu saran gerginliği görebiliyormuş gibi dudaklarına eğlenen bir gülümseme yerleştiren Balca gözlerine yerleştirdiği tiksinti dolu bakışlarla bedenimi baştan aşağıya süzerek iğrenen bir ses tonuyla adımı dillendirirken ona nasıl bir cevap vermem gerektiğini kavrayamayarak bakışlarımı yavaşça Pars'a doğru çevirdim. Bakışlarımı Pars'a çevirir çevirirmez onunla da göz göze geldiğimdeyse ona gözlerimle adeta beni bu konuşmadan kurtarması için yalvarmaya başladım ve çok değil kısa bir süre sonra Pars'ın bana istediğim şeyi vereceğini gözlerinden anlayıp bakışlarımı yavaşça Pars'ın üzerinden çekerek Pars'ın Balca'ya doğru dönmesine izin verdim.
"Evet, Liya Atabeyoğlu kendisi. Neden sordun? Rahatsız olduğun bir şey mi var bu konuda?" kehribar rengi gözlerine yerleştirdiği tuhaf bir ifadeyle birlikte doğrudan Balca'nın gözlerinin içine bakan Pars kendisini seven bir kadının canını kolayca acıtabilecek cümlelerini hiç çekinmeden Balca'ya yönelik olarak kurarken Balca dudaklarına yerleştirdiği acı dolu gülümsemeyle birlikte ona bakıp çok ani bir şekilde dolan gözlerini hızlıca yukarıya doğru kaldırdı. Bir süre öylece durup yukarıya bakarak göz yaşlarından kurtulmaya çalıştıktan sonra da hafifçe nemlenen kirpiklerini birbirine çarparak tekrardan Pars'a doğru döndü ve yüzündeki acı dolu gülümsemeyi biraz daha büyüttü.
"Evet, var. Bu konuda beni rahatsız eden bir çok şey var hem de."
"Ne mesela?"
"Bana layık görmediğiniz soyadınızı bir fahişeye bu kadar kolay bir şekilde vermeniz mesela!" dünyanın en güçlü kadını gibi gözükmesine rağmen sadece bir kaç saniye içerisinde Pars'ın karşısında dünyanın en aciz kadını haline gelen Balca sesine yansıttığı öfkesi ve hüznüyle doğrudan beni hedef alarak konuşurken dudaklarıma oldukça buruk bir gülümseme yerleştirip tek bir kelime bile etmeden öylece durarak Pars'ın Balca'ya vereceği cevabı beklemeye başladım.
"Bunun onunla bir ilgisi yok. Bu yüzden öfkeni ondan çıkaramazsın."
"Kiminle ilgisi var peki?"
"Babamla."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nefha
General Fiction"Peki. Sen bilirsin. Madem doğruyu söylememek konusunda ısrarcısın o zaman kalk kucağımdan ve çık bu odadan." "Ama daha yatmadık bile?" "İlgimi çekmeyi başaramadın ki yatalım. Çık dışarı ve patronuna paramı iade etmesini söyle." "Efendim, lütfen." "...