Sınır: 400 vote, 400 yorum...
'Uyut beni, baba. Çok acıyor. Uyut beni ki geçsin.'
🌗
Liya'nın bahsettiği odanın önüne ulaşır ulaşmaz adımlarımı seri bir şekilde durdururken gözlerimi yavaşça önünde durduğum kapıya çevirip oldukça dikkatli bir şekilde kapıyı incelemeye başladım. Gereğinden uzun bir süre boyunca kapıyı detaylıca inceledikten sonra da bu kapının diğer odaların kapılarından son derece farklı olduğunu fark ederek gözlerimi hafifçe kıstım ve bu detayı daha sonra düşünmeye karar vererek Liya'nın bana verdiği anahtarı kapının kilidine yerleştirdim. Anahtar oldukça kolay bir şekilde kapının kilidine girdiğinde de anahtarı hızlıca çevirip kapıyı açtım ve cüsseme göre oldukça küçük olan kapıdan geçmek için hafifçe eğilerek kapıdan geçerek içeriye girdim. Ancak içeriye girmemle beklediğim gibi burada çalışan bir kadınla karşılaşmak yerine boyutu oldukça küçük olan yatağın üzerinde yarı çıplak yatmakta olan bir kız çocuğuyla karşılaşınca tam olarak şu an neyin içerisinde olduğumu sorgulamaya başlayıp adım adım küçük kızın yanına doğru ilerledim. Tam beş büyük adımımım sonunda kızın yanına ulaştığımdaysa kızın yüzüne göre fazla büyük olan parmaklarımı küçük kızın yanağına doğru götürdüm ve parmaklarımın tersiyle terden küçük kızın yanağına yapışmış olan saç tutamlarını geriye iterek kızın yüzünü ortaya çıkardım.
"Siktir!" kahverengi saç tutamlarını kızın yüzünden çekmemle birlikte ortaya çıkan yüz hatları dudaklarımın arasından ufak bir küfrün kaçmasına sebep olurken küçük kız yanağındaki parmağımı hissetmiş gibi yüzünü buruşturup yüzünü parmağımdan uzaklaştırdı. Hemen ardından da uzun kirpiklerini yavaş bir şekilde aralayarak ıslak olan kehribar rengi gözlerini benim gözlerime doğru çevirdi ve bir süre ifadesiz bir şekilde yüzüme baktıktan sonra karşısında tanımadığı birinin olduğunu yeni fark etmiş gibi tüm yüzüne büyük bir şaşkınlık ifadesi yerleştirdi.
"Sen..." yüz hatlarının her bir kıvrımına yansımız olan şaşkınlığını sesine de yansıtan küçük kız hayret dolu bir ifadeyle benimle konuşurken ona nasıl bir açıklama yapmam gerektiğine karar veremeyerek dudaklarımı hafifçe birbirine bastırdım. Bir süre öylece durduktan sonra da kızı korkutmamak için ona bir an önce açıklama yapmam gerektiğine karar verip birbirine bastırdığım dudaklarımı birbirlerinden ayırdım ve gergin bir şekilde dudaklarımı aralayıp gözlerimi küçük kızın gözlerinin en içine odakladım.
"Beni buraya Liya gönderdi. Seni buradan çıkarmam için." neyi neden yaptığımı bilmediğim için karşımdaki kız çocuğuna yeterli açıklamayı yapamazken küçük kız söylediğim şeye karşılık şaşkınlıkla dudaklarını aralayıp küçük ellerini hızlıca aralanan dudaklarının üstüne kapattı.
"O...ona öy...le mi ses....sesleniyorsun?" ellerini dudaklarının üstüne kapattığı için boğuk çıkan sesiyle kesik kesik konuşan küçük kız kaşlarımı hafifçe çatmama sebep olurken bana tam olarak neyi sormaya çalıştığını anlamaya çalıştım. Çok değil kısa bir süre düşündükten sonra sonunda küçük kızın bana neyi sormaya çalıştığını anladığımdaysa başımı hafifçe aşağı yukarı doğru salladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nefha
General Fiction"Peki. Sen bilirsin. Madem doğruyu söylememek konusunda ısrarcısın o zaman kalk kucağımdan ve çık bu odadan." "Ama daha yatmadık bile?" "İlgimi çekmeyi başaramadın ki yatalım. Çık dışarı ve patronuna paramı iade etmesini söyle." "Efendim, lütfen." "...