Sınır:200 vote, 300 yorum...
'Hiç olmayan birine,
hep varmışçasına gönül vermek...'🌗
Uzun parmaklarını sırtımda gezdirmekte olan Atalay boynumda olan dudaklarını yavaşça omzuma doğru kaydırıp tenime nemli öpücüklerini bırakmaya devam ederken ciğerlerime derin bir nefes doldurup biran önce bu anın bitmesi için dua etmeye başladım. Aradan saniyeler geçmesine rağmen Atalay dudaklarını tenimden çekmediğindeyse yine ettiğim dualarımın hiç birin kabul olmadığını ve olmayacağını fark edip dudaklarımın arasından kesik bir nefes verdim ve yapmam gereken şeyi yapabilmek için bedenimi yavaşça Atalay'a doğru döndürüp buz mavisi gözlerimi onun kopkoyu olan kahverengi gözlerine odakladım.
"Beğendin mi?" gözlerimi Atalay'ın gözlerinden çekmeden dudaklarıma zoraki bir şekilde yerleştirdiğim erotik gülümsememle birlikte olabildiğince şehvet dolu bir tonda mırıldanırken Atalay ona sorduğum sorudan derin bir haz alıyormuş gibi yüzüne kocaman bir gülümseme yerleştirip dudaklarını hızlıca dudaklarıma bastırdı.
"Çok."
"Gerçekten mi?" dudaklarımın üzerinden bana yanıt veren adama karşı derin bir iğrenme hissetmeme rağmen bunu ona çaktırma ihtimalimin bile olmadığını bildiğim için gözlerime sahte heyecan parıltıları yerleşerek konuşmamızı sürdürmeye çalışırken Atalay dudaklarını yavaşça dudaklarımdan ayırıp başıyla beni onayladı.
"Gerçekten."
"Sevindim."
"Öyle mi?"
"Öyle." yüzümdeki gülümsemeyi bozmamaya çalışarak karşımdaki kahverengi gözlerin içine baka baka cilveli bir şekilde konuşurken Atalay bu halimden gerçekten çok etkileniyormuş gibi dikkatli bir şekilde yüzümü inceleyip sağ eliyle yüzümü avuçladı ve baş parmağıyla yanağımı okşadıktan sonra parmağını dudaklarıma götürüp alt dudağımı sertçe okşayarak yüzündeki gülümsemesini artırdı.
"Beni mutlu etmeyi çok istiyorsun değil mi?"
"Tabii ki." baş parmağıyla alt dudağıma uyguladığı baskı yüzünden artık gülümsemek zorunda olmadığım Atalay'ın yüzüne değişik bir ifadeyle bakarken Atalay ona verdiğim yanıta odaklanıp alt dudağıma biraz daha baskı uygulamaya başladı.
"O zaman bu güzel dudaklarla az önce yaptığın şeyi tekrar yap."
"Ama verdiğin para ye..."
"Parayı dert etme. Çıkmadan önce ne kadar gerekiyorsa o kadar vereceğim sana. Sadece yap. Karım bunu hiç yapmıyor çünkü." gözlerimin içine bakarak ona oral seks yapmam için bana adeta yalvaran adam son cümlesinde kullandığı özne yüzünden kalbimdeki acıyı ikiye katlarken ona itiraz etme hakkımın olmadığını kendime hatırlatıp gözlerime yerleşen hüzne rağmen başımı salladım. Ardından da ellerimi yavaşça Atalay'ın kasıklarına ilerletip parmaklarımı sertliğinin çevresine sardım ve harekete geçmeden önce ona az önce sessiz bir şekilde verdiğim onayımı dillendirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nefha
Ficțiune generală"Peki. Sen bilirsin. Madem doğruyu söylememek konusunda ısrarcısın o zaman kalk kucağımdan ve çık bu odadan." "Ama daha yatmadık bile?" "İlgimi çekmeyi başaramadın ki yatalım. Çık dışarı ve patronuna paramı iade etmesini söyle." "Efendim, lütfen." "...