15

18K 860 494
                                    

Sınır: 350 vote, 400 yorum...

'Güven nedir bilseydim eğertekinsiz kucaklardadüşe kalka harcamazdım ömrümü

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

'Güven nedir
bilseydim eğer
tekinsiz kucaklarda
düşe kalka
harcamazdım ömrümü.'

🌖

Buz mavisi gözlerimi tam karşıma oturmuş olan kadının masmavi gözlerine çevirip o gözlerin odağını anlamak için hafifçe kaşlarımı çatarken yavaşça dilimin ucuyla dudaklarımı ıslatarak kadının bakışlarını takip etmeye başladım. Çok değil bir kaç saniye sonra kadının bakışlarını takip ederek Pars'ın kolumu okşamakta olan baş parmağına ulaştığımdaysa belirgin bir şekilde yutkunup gözlerimi yavaşça Pars'a doğru çıkardım ve onun zaten bana bakmakta olduğunu görerek çatılı kaşlarımı biraz daha derin bir şekilde çattım.

"Rahatsız mı oldun?" kehribar rengi gözlerini önce kolumdaki parmağına sonra da çattığım kaşlarıma çeviren Pars az önce kolumu okşayan parmağına baktığımı gördüğünü bana gösterircesine net bir şekilde konuşurken dişlerimi yavaşça alt dudağıma geçirip başımı hafifçe iki yana doğru salladım. Başımı iki yana doğru sallamamla birlikte Pars hareketlerini durdurduğu baş parmağıyla yeniden kolumu okşamaya başladığındaysa sırtımı biraz daha onun göğsüne doğru yapıştırıp ellerimi Pars'ın karnımı saran elinin üstüne yerleştirdim ve alt dudağımın üstündeki dişlerimi dudağımdan çekerek derin bir nefes aldım.

"Aslında rahatsız olduğum bir şey var ama o şey dokunuşun değil." her ne kadar Pars'a karşımdaki kadın hakkında fark ettiğin gerçeği söyleyip söylememe konusunda kararsız olsam da artık rahatsızlığımın gizleyemeyeceğim bir boyuta gelmesinden dolayı kendimi konuşmaya zorlarken Pars kolumdaki parmağını yavaşça omzuma çıkarıp dikkatli bir şekilde omzumu okşayarak yüzünü yavaşça yüzüme doğru eğdi.

"Ne peki?"

"Simge."

"Simge mi?"

"Evet, Simge. Farkında mısın bilmiyorum ama bize çok tuhaf bakıyor." yüzünü konuştuğumuz her saniye daha da fazla yüzüme yakınlaştıran Pars kehribar rengi gözlerini görebileceğim en yakın mesafeden görmemi sağlayarak tüm bedenimin usul usul titremesine sebep olurken bu titremeyi görmezden gelerek Pars'a söylemek istediğim şeyi en yalın ve anlaşılabilir haliyle söylemeyi başarıp buz mavisi gözlerimi kaçamak bir şekilde tekrar Simge'ye doğru çevirdim. Gözlerimi Simge'ye doğru çevirmemle birlikte masmavi gözlerdeki kıskançlıkla çarpıştığımdaysa tekrardan hızlıca Pars'a doğru dönüp iç yanağımı dişlerimin arasına sıkıştırdım.

"Sizin aranızda bir şey var değil mi?" bir kaç saniye öncesine kadar aklımdaki ihtimallerden sadece biri olan Pars ve Simge'nin bir ilişkisi olabileceği düşüncesi az önce gördüğüm bakışlar sayesinde bir ihtimal olmaktan çıkıp saf bir gerçek haline gelerek dudaklarımın arasından asla sormaya cesaret edemeyeceğim bir sorunun dökülmesine sebep olurken seslice yutkunup gözlerimi sıkıca kapatıp açtım ve gözlerimi açar açmaz Pars'ın kehribarlarına yerleşmiş olan anlamını çözemediğim ifadeyle karşı karşıya kalarak dudaklarıma buruk bir gülümseme yerleştirdim.

NefhaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin