6

25.4K 1K 460
                                    

Sınır: 200 vote, 300 yorum (yılbaşı bölümü olduğu için sınır geçilmeden geldi. O yüzden lütfen sınırları geçelim. Bu arada Pars gibi ben de size mutlu yıllar diliyorum beneklerim.)

'Küçük sevinçler bekler insan,Büyük mutsuzluklara da sırf bunun için katlanır zaten

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

'Küçük sevinçler bekler insan,
Büyük mutsuzluklara da sırf bunun için katlanır zaten...'

                                        🌗

"Ne yapıyorsun be kızım? Ben de insanım. Benimde dirayetim bir yere kadar!" uykuyla uyanıklık arasındaki bilincime belli belirsiz bir şekilde sızan cümlelerle birlikte göğüslerimin üzerindeki yorganın yavaşça yukarıya doğru çekildiğini hissederken bulunduğum yerde huysuzca kıpırdanıp yüzümü başımı yasladığım aynı zamanda hem sert hem de yumuşak olan yere sürttüm. Yaptığım bu hamleyle uykuyla uyanıklık arasında olan zihnime daha önce duymadığım kadar ağır bir küfrün girdiğini fark ettiğimdeyse yavaşça kapalı olan dudaklarımı araladım ve gözlerimi açmak için bir hamlede bulundum. Ancak tam o esnada araladığım dudaklarımın arasına bir parmak girince açmaya çalıştığım gözlerimi tekrardan hızlıca kapatıp o parmağın çenemi yukarıya doğru kaldırmasına izin verdim.

"Dur yerinde...Dur..." dudaklarımın arasındaki parmağın sahibi saçlarımın üzerinden nefesini üfleyerek uykuda olan bilincime yerinde durması emrini gönderirken şu an tam olarak ne pozisyonda olduğumu fark edip titreşen kirpiklerimi yavaşça araladım ve gözlerimi açar açmaz görmeyi asla beklemediğim bir şeyle karşı karşıya kalarak araladığım kirpiklerimi bu sefer çok daha sert bir şekilde yumdum. Siktir! Nerede uyumuştum ben böyle? Nerede uyumuştum da gözlerimi açar açmaz dudaklarımın sadece milim ötesinde olan kasıkları görmek durumunda kalmıştım.

"Gel buraya." gözlerimi açtığım sırada gördüğüm görüntü yüzünden tamamen ayılmış olan zihnimle birlikte saçlarıma doğru fısıldayan kişinin kim olduğunu anlayıp dudaklarımın arasındaki parmağın yanağıma doğru kaymasına izin verirken Pars başkomiser uyanık olduğumu fark etmeyip yanağımı sıkıca kavrayarak başımı hafifçe kasıklarından uzaklaştırdı. Hemen ardından da dudaklarının arasından derin bir nefes verip baldırına yasladığı yüzümden ellerini çekerek üzerimdeki yorganı tekrardan yukarıya doğru çekti.

"Sınıyorsun bari böyle sınama!" yorganı neredeyse boğazıma kadar çeken başkomiser ağzının içinde sertçe mırıldanarak sağ elimi ellerinin arasına alırken elimin tam olarak nerede bulunduğunu merak etmeye başladım ama göreceğim görüntüye hazır olup olmadığımı bildiğim için gözlerimi açıp da elimin nerede olduğuna bakmak yerine başkomiserin elimi yorganın altına sokmasını bekledim. Sonunda elimde yorganın altına girdiğindeyse artık pozisyonumun tamamen normalleştiğini anlayıp bir kaç saniye bekleyerek hafifçe kirpiklerimi araladım ve bu sefer sadece bir bacağın üzerinde yatmakta olduğumu görerek derin bir nefes alıp yattığım yerden doğrulmak için sol elimi başkomiserin dizine yasladım.

NefhaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin