Bölüm nslhnaltnbs okuyucuma gelsin.. Keyifli okumalar (:
'
Kalabalık düşüncelerim, ordu misali beynimde geziyor. Sağ sol, sağ sol çarpıyor ayak sesleri hücrelerime. Susmuyor, susmamak için diretiyor kelimeler. Kafamın için de milyon tane susturmak istediğim cümleler var. Ucu dikenli, kanlı cümleler. Şimdi konuşsam ne fayda eder bilmiyorum ama, sussam bir çığlık olur.Ölmekten korkuyorum demişti dilim, ne tezat. Zaten ölmek için doğmuş biri için bu beş harflik cümlenin ne anlamı vardı? Yaşamaktan korkmalıydı insan. Arkasında ki bırakacağı insanların mahvolmasından. Yoksa ölüm neydi? Mutlak son.
"Odaklan." Dedi Demir beşinci kez. Düşüncelerimden kurtulsam belki başarabilirdim bunu ama, güçtü. Denizin usul sesi kıyılarda dans ediyor, kafamda ki cümleler misali sertçe çırpınıyordu.
Üçüncü denememdi bu. Yapacağım tek şey karşımda ki köprünün yanına uzanan tekneyi çizmemdi ama yine başarısızlıkla sonuçlanmıştı. Düz bir çizgi bile çizemiyordum ki ben, tekne çizmek neyime? Son bir ayda fazla gerilmiş, çok fazla olay yaşamıştık. Ama hala 6. His psikopatına dair bir iz yoktu. Hepimiz gergindik. Ama Demir benim stresimi en aza indirmek için uğraşıyordu.
Tümör avantajı...
Buraya hafta da bir geliyor, karşı kıyıdan hiç ayrılmamış o eskimiş tekneyi çizmeye çalışıyordum. Bu beşinci gelişimizdi, beceriksizliğimi kanıtlamak için yeterli bir sayı.
Demir arkama geçip saçlarımı sol omzumda topladı. Çenesini omzuma koydu ve elime doğru uzandı. Elimi tuttu, ben ona hayranlıkla bakarken. Elimi hareket ettirerek bir şeyler çizdi. Ama onu izlemekten başka bir şeye odaklanamıyordum. Resim çizerken fazla ciddiydi. Gerçi o her işinde böyleydi ama, resim çizmek ona iyi geliyordu. Yüzünde ki o dinginlik de bana.
Şimdi bir kamera çekse bizi yukarıdan, gökyüzünün maviliğini alarak kadraja, görse yüzümde ki mutluluğu insanlar hiç bir derdi yok derler. Sevdiği adam yanında, ondan iyisi yok. Kimse bilmez içimde sakladığım yangınları. Yaşadığım kaosu. Birde Demir'in huzur bulduğum gözleri var, mavinin en güzel tonu. Baksam bir kere gözlerine her şey düzelir gibi. Gözlerinin mavilerinden öptüğüm adam...
Kafamı çevirip çizdiğe şeye baktım. Karşımda ki tekne ufalıp beyaz kağıda kara kalem şeklinde girmişti. Ağzım şaşkınlıkla aralandı.
"Haksızlık bu." Diye isyan ettim. "Benim elimle çizdin. Ben çizmiş sayılırım." Birde arsızca hırslandım.
"Hayır sayılmazsın. Şimdi odaklan." Dediğin de yeni bir kağıt serdim önüme. Oda bir kağıt alıp karşıma oturdu. Kalemi sinirle alıp tekrar baktım o lanet tekneye. Biraz benzetsem yeterdi. Ufacık. Tamam bari halatı benzesin!
"Tekne arkada." Dedim bir şeyler çizmeye başlayan Demir'e. Bana bakmadı ama dudakları yukarı kıvrıldı.
"Ben bakmadan da çizerim."
Söz vermişti ben hastayken bana resim çizmeyi öğreteceğine. Ama bu kadar hırs yapacağını tahmin etmemiştim. O kadar uğraştı ki, ben bıktım o bıkmadı. Kalemi tutmayı bile bilmiyordum üstelik.
Yapacağım tek şey söylediklerini kağıda dökmemdi. Hayal et demişti bana. Hayal etmezsen, güzel bir şey çizemezsin. Oturduğum o küçük sandalyeden kalkıp yere oturdum. Bağdaş kurup defteri bacaklarımın üzerine koydum. Böyle daha rahattı. Demir bir saniye beni yokladı ama çizmeye devam etti. İşini yarım bırakmayı sevmezdi.
Yarım saatin ardından defterime baktım. Gördüğüm manzaradan memnun kalınca mutlulukla gülümsedim.
"Çizdim!" Diye bağırdım. Birde utanmadım el çırptım. Çocuk gibi heyecanlandım. Demir yanıma gelip defterimi aldı. Yüzünde ki anlaşılmaz ifade biraz hevesimi kırdı. "Olmamış mı?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sesler - Karanlık Mavi ♣
Novela JuvenilTamamlandı ✔️ Demir & Yüsra ▶▶ Kaybolmuş Sesler Arasın Da Ki; Sessizliğin Hikayesi ▶▶ Yıkılmaz duvarlarının arkasında ki, Güçlü adam.. Doğru bildiği yoldan ayrılmayan, inatçı bir kız. İç sesleri duyması yüzünden onları bir araya getiren, kusursu...