'
Şu geçen bir kaç saniye için de ömrümden verdim. Parmak uçlarım korkudan buz tutarken, kulaklarımdan alev fışkırıyordu.Demir'in gözleri gözlerimi deliyor, yüzün de ki öfke kalbimin teklemesini sağlıyordu.
Ne diyecektim şimdi?
Hiç yalan söylememeliydim. En başta anlatmalıydım herşeyi. Korkudan dudaklarımı dişlerken, yalanı yalanla mı örtsem diye düşünmeye başladım.
Yapacağım hiç bir açıklamayı kabul etmeyecekti.-Sen, dedi dişlerinin arasından. Bana yalan mı söyledin? Sert sesine karşılık gözlerimi biran kapadım. Dudaklarımı ısırmaktan artık uyuştuğunu hissettim.
O sırada kapı çaldı. İçimden binlerce kez şükürler ederek kapıya yöneldim. Koca bir oh çekip kapıyı açtığım da, gelen kişi sayesinde bir an bayılacağımı sandım. Bunun burada ne işi vardı? İşte şimdi bitmiştim.-Gökay! Dedim ani çıkan sesim ve şaşkınlıkla. Gözlerim iyice yerinden çıkacağı sırada, Gökay bana tek kaşını kaldırmış bir şekilde bakıyordu.
Burada ne işin var? Dedim onun duyabileceği sessizlikte.
Bana neler oluyor diye bakarken arkamda Demir'in varlığını hissetmemle irkildim.Gözlerimi kapatıp bu Anın bitmesi için dualar etmeye başladım. Bir yanda Demir, diğer yanda çocukluk aşkım Gökay. Ne yapacağımı bilmiyordum.
-Bu kim? Diye sordu tedbirli sesiyle Gökay.
Gözlerim önce Demir'i, sonra Gökay'ı bulduğum da konuşmak için ağzımı açmam gerektiğini anladım.-Pat..
-Bu soruyu benim sormam lazım değil mi? kadınım.. dedi Demir lafımı bölerek. Elini omzumdan geçirip bana sarıldığın da cidden ayaklarımın yerden kesildiğini hissettim.
Ne demişti bana? Kadınım.. Gökay'a inat mı söylemişti bunu? Ah, sanırım bayılacağım.
Kendimi toparlayıp Demir'e baktığım da, bakışları içimi deliyordu.-Peki sen kim oluyorsun? Diye sordu Demir meydan okurmuşçasına.
Allah'ım söylemesin. Lütfen arkadaşıyım desin, akrabasıyım desin ama eski sevgilisi demesin.
-Eski sevgili dedi düşüncelerime ihanet ederek Gökay.
Yavaşça yutkundum. Demir'e baktım ama onun gözleri Gökay'a çivilenmişti.Kesinlikle liste başı! Diye homurdandığın da, Demir'e korku dolu gözlerle baktım. Gökay zaten yeni ölümden dönmüştü. Listede işi olmamalıydı. Kahretsin!
-Bir daha dedi Demir beni arkasına alarak. Ona eski de olsa sevgilim diye hitap edersen, o ağzını dağıtırım! Diye tehdit etti Gökay'ı.
Gökay'ın gözleri beni bulduğun da omuzlarımı düşürdüm.-Ondan korkuyor musun Yüsra? Seni zorluyor mu? Diye sordu tam gözlerime bakarak. Demir kapının eşiğine yaslanıp kollarını birleştirdi. Gözlerini üzerime dikerek vereceğim cevabı bekledi. Şuan ölmek istiyordum işte. Şuan yerin dibine girmek kaybolmak istiyordum.
Gözlerim sağa sola oynarken, karşıdan gelen ilker'i görünce yüzüm de ki gülümsemeye engel olamadım. Demir öfkeyle gözlerini üzerimden çekip gelene baktı.-İlker diye bağırdım. Elimi sallayarak. Zaten buraya geliyordu ama kendimi kurtarmam gerekiyordu işte. Bana gülümseyip yanımıza geldi. Önce Demir'e baktı kırgın bir şekilde ama Demir umursamadı.
Sonra Gökay'a döndü bu kim dermiş gibi.-İyi görünüyorsun Karamel dedi buruk gülümsemesiyle. Neden kapıda dikiliyorsunuz? Diye sorduğun da herkes birbirine bakmaya başladı. Hakikaten ne yapıyorduk biz burada?
-Siz geçin dedim çekingen tavrımla. Gökay'la konuşmam gerekiyor Demir'e yalvaran bakışlarımla baktım.
-İçeri de konuşun dedi kesin bir dille. Hem Gökay'ın sorusuna cevap verirsin. Bu sorunun cevabını en çok Demir merak ediyordu, farkındaydım.
Gözlerimi devirip içeriye geçtim. Üçü de arkamdan geldiğin de kendimi tekli koltuğa attım. Karşıma Demir'le İlker oturdu ama ikisi de birbiriyle konuşmamak için çabalıyordu. Onların bu haline çok canım sıkılmıştı.
Yan koltuğa Gökay oturdu benden birşeyler bekleyen gözlerini biran olsun üstümden ayırmayarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sesler - Karanlık Mavi ♣
Dla nastolatkówTamamlandı ✔️ Demir & Yüsra ▶▶ Kaybolmuş Sesler Arasın Da Ki; Sessizliğin Hikayesi ▶▶ Yıkılmaz duvarlarının arkasında ki, Güçlü adam.. Doğru bildiği yoldan ayrılmayan, inatçı bir kız. İç sesleri duyması yüzünden onları bir araya getiren, kusursu...