"Gözde aradı, acilen çıkmam gerekiyor. Bir sorun olur mu? Gidebilecek misin?" İrfan endişeyle konuştu. Nolursa olsun, karşısında beş yaşındaki o kız çocuğu varmış gibi davranıyordu. Gülümsedim, hayır bir sorun yoktu.
"Koş hadi, bekletme. Giderim ben bi' şekilde." Saçlarımı karıştırıp hızlıca tesisten ayrıldı. Ben de dışarı çıktığımda yüzüme vuran soğuk hava dalgasıyla bi' anda kendime geldim.
Soğuk yahu.
Otobüs durağına yaklaşırken arkamda adım sesleri duyduğumda çok rahatsız oldum.
"Güzelim hepsi senin mi?" Arkamı döndüğümde iki tane serseri gülerek bana yaklaşıyorlardı.
"Ya yemin ederim gram uğraşmak istemiyorum ama asılmakta niyetli misiniz?" Adamlar şaşkınlıkla birbirlerine baktılar. Bundan faydalanıp ikisinin de yüzüne sıktığım biber gazıyla bağırmaya başladılar . Hızlıca yürümeye devam ediyordum arkamdan geldiklerini biliyordum. Bi' tanesi kolumu yakaladığında kurtulmak için debelenirken bi ses duydum.
Biri arabadan inip kocaman bi yumruk yapıştırmıştı.
Gözlerimi korkuyla açtım.
"Sen iyi misin?" Tanıdık gelen bu simayı çıkarmaya çalıştım.
"Amacım seni rahatsız etmek değil yanlış anlama ama burada tek başına yürüdüğünde böyleleriyle uğraşacaksın. İstersen seni gideceğin yere bırakabilirim." Çocuğa anlatır gibi tane tane konuşuyordu.
Kafamı salladım.
Arabaya bindiğimizde teşekkür etmek için bakışlarımı çevirdiğimde hatırladım.
Kerem Aktürkoğlu.
"Teşekkür ederim." Gülümsedi "Önemli değil, kim olsa yapardı." Yapmazdı.
•
Kahveci: Eve gittin mi?
Nehir: Yoldayım
Nehir: Beni mi merak ettin :D
Kahveci: Yoo
Kahveci: İyi geceler
Nehir: Ben de seni canım
Nehir: İyi gecelerrrr
•
Sabah telefonumun meşgul edilmesiyle elimi telefonuma attığım gibi aramayı yanıtladım.
"Uyan, kızım sen kaç saat uyuyorsun!" İrfan söyleniyordu.
"Günaydın kahveci. Sabah sabah n'oldu? Beni mi özledin." Gözlerini devirdiğine emindim.
"Beş dakikaya kapındayım." Oflayarak ayağa kalktım. Hızlıca üzerime bir şeyler giyip aşağı indim. Kanım aç benim.
Tesise geldiğimizde sessizdi. E kimse gelmedi mi?
"Kahvaltı yapıyorlar, açsın sen de kesin." güldüm. Beni tanıyor yahu.
"Günaydın!" Enerjik bi' şekilde içeri girdim sabahki hâlimden eser olmadan. Kendimi Arda'nın yanına attığımda bana gülümsedi. Ablası gibi hissediyordum, böyle bi sorumluluğum yoktu ama hissediyorum tamam mı?
"Günaydın 10 numara." Yanağından makas alıp bir şeyler atıştırmaya başladım.
"Bazen ablammışsın gibi hissediyorum." Aklımı okudu! Süper güçler gerçek!
"Ben de ablanmışım gibi hissediyorum Ardacım. Bunu bilmen güzel, her zaman her şey için burdayım." diyip göz kırptım.
Kafamı kaldırdığımda Altay'la göz göze geldik. Göz temasından kaçınan veya utanan bi insan değilim. Bi' insan bana baktıkça bakmaya devam ederim.
"Yalnız, onu yemeyeceksen Mert Hakan'a bırak. Gözü tabağında." dediğim şeyle afallamıştı.
"Yalan! Vallahi yalan." Mert Hakan konuştuğunda masadan kahkahalar yükseliyordu.
"İster misin?" Altay tabağını gösterdiğinde Mert Hakan tabağını uzatıp sırıttı.
Gülümseyip tabağıma döndüm.
•
nehirkarahanli: Tüm hayatım diyorum, beklemekle geçiyor seni @kahveci10
altaybyndr_1, kahveci10 ve 350 kişi beğendi.
kahveci10: Beş dakikanın lafını yapıyosun kanarya
merthakanyandas: beş dakika oldu mu sana elli beş dakika :)))
kahveci10: kolpacı.josesosa_23: leydim🤪🤪
(Daha önce belirttiğim gibi her şey Türkçe.)10ardaguler: 💙
keremakturkoglu seni takip etmeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçük Kanarya
Fanfiction"Diyorum ki, aklımı başımdan alıyorsun." dediği şeye kıkırdadım. "Bana aşık olduğunu bu kadar belli etmemelisin." gülerek dediğim şeyle bana o kadar anlamlı bakıyordu ki. "Sen bana aşık değil misin?" Kafasına hafifçe vurduğumda cevabını bekledi. "Bi...