Küçük Kanarya

14

Kamptan dönmüştük. Gözde'yle hemen sonraki gün için sözleştik. Onlara geldiğimde sıkı sıkıya sarıldı.

İrfan beni görünce şakadan gözlerini devirdi. "Yine mi sen?" Ona öpücük gönderdiğimde, güldü.

"Ee anlat bakalım Nehir." Mutfağa geçtiğimizde etrafı kolaçan ettim. İrfan Salondaydı, bizi duyamazdı.

"Abi ben de neler olduğunu anlamadım ki." dediğim şeye nasıl yani der gibi bakıyordu.

"Kızım bi' bakıyorum Kerem'le buluşmuşsun, yorumlarda flörtleşiyorsunuz. Bi' bakıyorum Altay'la yağmurda dans ediyorsunuz." dediği şeyler sesli söylendiğinde gerçekten de karışıktı.

"Lavinle arasında bi' şey olmadığını anlattı, ısrarla." Gözde kafasını salladı ve konuşmaya başladı. "Kız ondan hoşlanıyor, belli." kafamı salladım. Benim de düşüncelerim bu yöndeydi.

"Bi de Asel var abi. Nerden çıktı bilmiyorum bi anda geldi, hayır tanımıyorum da." Çayımdan bir yudum alıp konuşmaya devam ettim. "Hayır yani, tamam ben onu çağıramamış olabilirim. O an Altay benimle olmak istemiş olabilir. Ama o benden nasıl önce birini buldu?"

Gözde incelercesine bakıyordu bana. Gözde zeki kızdı. Ama o bile benim bu kişilik bozukluğumu çözemiyordu.

"Kız da çok güzel zaten."

Gözde, merak etmişti. Kerem'in takip ettiklerinden kızı bulmuştum. Akşam biraz bakmıştım hesabına. Böyle şeyler olabilir, nitekim oldu. Ne yapayım yani şimdi? Öleyim mi?

aselcakin: ☀️

keremakturkoglu ve 728 kişi beğendi.

[Yorumlar kapatılmıştır.]

"Güzelmiş." Evet, öyleydi. "Çok da güzel konuşuyor." dediğim şeyle Gözde'nin bakışları bana döndü.

"Beni ilgilendirmez." Omuz silkerek söyledim. Kendime bi bardak daha çay koymak için ayaklanmıştım.

"Ee başka? Başka neler oldu?"

Aklıma gelem şeyle ellerimin titrediğini hissettim.

"Kuzey geldi."

Gözde şaşkınlıkla bana bakıyordu. "Yine aptal aptal davrandı."

"Sana bi' şey yapmadı değil mi?" Kafamı olumsuzca salladım.

O an aklıma o sözler geldi.

Güzelim, yanında olmadığım için özür dilerim...

Gözlerim doldu. Belli etmemeye çalıştım.

Gözde İrfan'a çay götürüyordu. Fark etmemişti. Hızlıca sildiğim göz yaşlarımın sebebini anlamamıştım.

Kerem: Benden nereye kadar kaçacaksın?

Nehir: Senden kaçmıyorum Kerem.

Kerem: Bana adımla hitap ediyorsun, sen bana lakaplar takardın.

Nehir: Olabilir, yorgunum.

Kerem: Nehir, kaçma.

Nehir: Yine söylüyorum Kerem kaçmıyorum.

Telefonu kapatıp masaya koydum. Hiçbir şey yapmak istemiyordum. Kısa bi' tatilimiz daha vardı. Birkaç günlük bi' tatil. Evde uyumayı planladığım güzel bi tatil olacaktı.

•

Telefonumu sessize alıp kaç saat bilgisayardan dizi izlediğimi hatırlamıyorum bile. Telefonuma çok mesaj gelmişti.

İrfan 7 cevapsız arama.

Gözde 9 cevapsız arama

İrfan 52 mesaj

Altay 10 cevapsız arama 2 mesaj

Gözde 38 mesaj

Mert Hakan 6 mesaj

Arda 7 mesaj

Kerem 4 mesaj 12 cevapsız arama

Tarihe bakmamla yüzümü buruşturdum. Rekor buydu, telefona bakmadan geçirdiğim bi rekordu. İki gündür telefonuma bakmıyordum.

Kahveci: N'aber kanarya?

Kahveci: Nehir??

.
.

Kahveci: kızım en sevmediğim şey bak.

——

Gözde: Nehir, hadi koş bize.

Gözde: Aloo

.

.

Gözde: Nehir nerdesin ya?

— —

Merto: Küçük kanarya??

Merto: kızım kimse sana ulaşamıyor.

.
.

Merto: Görünce dön bari.

— —

Arda: Nerdesinn???
.
.
Arda: Korkutuyorsun beni.

— —

Altay: Kızım nerdesin sen?

Altay: Bak çilingirle gelirim birazdan.

— —

Kerem: Nehir.

Kerem: Benimle konuşmak istemiyorsun biliyorum.

Kerem: Ancak konuşmamız lazım.

Kerem: seni özledim.

Hepsine kısa kısa mesajlar yazmıştım. Kerem'e gelecek olursak, sadece henüz değil yazıp geçmiştim.

Ne zamandı Nehir? Ne zaman yüzleşeceksin?

Yarın idmana gitmem gerekiyordu. Uyumam lazımdı..

•

Sabah zile elli defa basılmasıyla açtım gözlerimi. Noluyor yahu?

Kapıyı açtığımda Altay, kolunu kapıya yaslamış olacak ki dengesini kaybetti. Güldüm.

Bakışlarıyla süzüyordu beni. Hafifçe öksürüp yüzüme baktı. Üzerime baktığımda kızardığımı hissettim. Üzerimde saten gecelik vardı. Ona içeriyi gösterip koşarak odama gittim.

Üzerimi giyinip yanına geldiğimde konuşmaya başladı.

"Sen nerdesin Nehir? Deli gibi merak ettim seni. Ettik yani."

"Biraz kendime vakit ayırdım, zamanın nasıl geçtiğini bile anlamamışım. Beni özledin herhalde? Kapıma dayandın." Şakayla karışık söylediğim şeye sırıtarak cevap verdi.

"Sen de çok hazırmışsın, gecelikle karşıladın." Yanımdaki yastığı ona fırtlattığımda kocaman bi kahkaha patlatmıştı.

"Kahvaltı yapalım, öyle geçelim istersen tesise." Kafamı salladım, midem aburcubur dışında hiçbir şey almamıştı iki gündür.

"İstersen sana sihirli parmaklarımla kahvaltı da hazırlayabilirim." Dediğim şeye gözleri kocaman açıldı. "Zehirlenmek istemiyorum."

Gözlerimi devirdim. "Çıkalım o hâlde."