36

1.4K 70 8
                                    

"Yalnız kral hareketti." Mert Hakan konuştuğunda ona katıldım.

"Çok uğraşmış belli ki, Nehire çok değer veriyor." İrfan'da söylediği şeyle gülümsedim.

"Ananı ya! Emre için ne diyorsunuz!" Mert Hakan coşkuyla konuştuğunda gözlerimi devirdim.

"Yalnız herkes ablamdan hoşlanıyor farkında mısınız?" Arda'nın dediği şeye kahkaha atmıştım.

"Yavrum bu cazibeye kim aşık olmaz ki?" Egoist tavırlarıma alışmış olan İrfan da kıkırdamıştı.

"Nehir konuşalım." Altay, ciddiyetle bana baktığında gözlerimi devirdim.

Diğerleri ilerlediğinde arkada kalmıştık.

"Altay, hâlâ mı? Cidden konuşacak mıyız?" dediğim şeyle yüzü düşmüştü.

"Bak, sorun senin benden soğuman olsaydı yemin ederim laf etmezdim. Sen, benimle sevgiliyken başkasına inandın. Güvenmedin ya. Biz daha yeni bu kız yüzünden kavga etmişken ne yaptın farkında mısın?"

Bir şey diyemiyordu. Diyemezdi ki, haklıydım.

İrfan annemler geliyor diye ortalığı aleve vermişti. İrfan'ın annesini çok seviyordum.
(Yazar notu: Şimdi şöyle bi' sorun var. İrfan'ın annesinin adını bilmediğim için başka bi' isim kullanacağım.)

"Kızım oturmasana şöyle! Gerginim sen de geril." İrfan'ın söylediği şeyle gözlerimi devirdim. Daha önce benim evi görmedikleri için -önceki evime gelmişlerdi- benim evde yemek yeme planı yapmıştık.

"İrfan başımı döndürüyorsun otur şuraya." dediğim şeyle yerine oturdu. Gergin olmasının tek nedeni, hakkımda çıkan haberler hakkında söyleyebilecekleri şeyler.

Asla kötü bi' şey demezlerdi, biliyordum. Onların kızı sayılırdım.

İrfan neden gergindi anlayamamıştım.

Kapı çaldığında gülümseyerek bize bakan Muharrem amca ve Sevil Teyze'ye sarıldım ve içeri buyur ettim. Herkes sarıldıktan sonra onları sandalyelere oturtup ben yemekleri getirmek için mutfağa gittim.

Çalan kapıya bakamazdım, ellerim doluydu.

"İrfaaann, kapııı." İrfan kapıyı açıp kapandığında kimin geldiğini anlayamamıştım.

Yemeği içeriye götürdüğümde gelen kişinin Kerem oluşu beni biraz germişti.

Şey gibi oldu bu durum ya.

Ailesini damatla tanıştıran kız gerginliği gibi.

Ne alaka şimdi Nehir?

Masaya bi' tabak daha koyduğumda yemekleri tek tek tabaklara koymuştum.

Bunu bana Altay öğretmişti...

Altay'ı özlüyor muydum? Evet özlüyordum.

Ona çok kızgın mıyım? Çok kızgınım.

Sevil teyze İrfan'ı yeterince darlamış olacak ki gözleri benimkilerle buluştu.

"Ay güzel kızım! Gün geçtikçe daha da güzelleşiyor!" dediği şeye kıkırdadım.

Kerem'e bakarak konuştuğunda onları dinlemeye başladım.

"Eee oğlum? Sen kimsin?" Kerem bakışlarını bana çevirmişti.

Kocasıyım desene iki gülelim.

Şaka yaptım, gül diye.

"Ben İrfanların arkadaşıyım." İrfan Kerem'in sırtını sıvazladığında sırıtıyordu.

"Anlatın bakalım, haberlerdeki olaylar ne Nehir hanım? Sizi karakollardan toplamayalı çok oluyor." Muharrem Amca konuştuğunda ekmek boğazımda kalmıştı.

"Karakollardan mı?" Kerem şaşkınlıkla konuştuğunda kızardığımı hissettim.

"Çok yaramaz bi' çocuktu. Camlara taş atar kırardı, mahallede Nehir'in sopasını yemeyen tek bir çocuk bile kalmamıştı." Muharrem amca gülerek anlatıyordu.

Sevil teyze gülerek devam etti.

"Bi' keresinde top oynuyorlardı. Mahallede halısaha vardı. Orda İrfan'ı düşürdüler diye hepsini tek tek yere yatırmıştı. Sonra aileleri geldiğinde evet ben yaptım! İrfanıma bi' şey yapamazlar! diye atarlanmıştı. Fena pataklamıştı, şikayetçi oldular." Kerem gülerek dinliyordu.

"Peki ya sonra? Şikayetlerini nasıl geri çektiler?"

İrfan kocaman bi' kahkaha patlattı.

"Nehir'e Kanarya kostümü giydirip tüm kapıları teker teker dolaştırıp tüm çocuklara şeker dağıtmıştık!" Dediği şeyle kahkaha attım.

Şu an komik miydi tartışılır.

Ama o zaman çok komikti.

"Doğuştan kanarya diyorsun?" Gülümsedim.

"Bizim kanımız, sarı lacivert akar Keremciğim."
dediğim şeye en güzel gülümsemesiyle gülmüştü.

Vicdansız, öyle gülünür mü?

Olayları kısaca anlattığımızda Sevil Teyze şaşkınlıkla dinliyordu.

"Yapabilirdim, yapmadım." Sevil teyze kafasını salladı.

"Yapabilirdi, o ışık var. Ama yapmazdın."

Yapmazdım.

"Yalnız Kerem oğlum, yaptığın şey çok hoş. Nehir, seninle beraber olduğu için çok şanslı." Muharrem amcanın söylediği şeyle yemek boğazımda kalmıştı.

Biz beraber değildik ki.

efickalle  nazar değdi çiftime dedikten sonra toplaşıp yapacağımız şey spdöepföprlfpwmdğe

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


efickalle  nazar değdi çiftime dedikten sonra toplaşıp yapacağımız şey spdöepföprlfpwmdğe

Küçük Kanarya Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin