"Ya yuh artık, özel hayata da saygınız kalmamış Nehir Hanım!" İrfan'ın bağırışına uyanmıştım. Korkuyla açmıştım gözlerimi. "Bağırmasana ya." dediğim şeyle gözlerini devirdi.
Uykusundan yeni uyanan Altay etrafa ne oldu der gibi bakıyordu. Yanında beni gördüğünde gülümsedi. "Günaydın." gülümseyerek ona cevap verdim. "Günaydın Altaycım."
"Günaydınlaşmanız bittiyse, sizi dışarı alalım Nehir Hanım." İrfan'ın söylediği şeylere göz devirip oturduğum yerden kalktım.
•
Kahvaltıda sohbet eden takım arkadaşlarıma baktım gülümseyerek. Onlardan biri olduğum için çok mutluydum.
"Günaydın kanarya." Yunus gülümseyerek karşıma oturdu. Sürekli diyorum ya, Ezeli takımların ebedi kardeşliği diye. Fenerbahçelilerden kimse Yunusların burada olmasını sorun etmiyordu.
"Ben Harry Potter izlemedim." duyduğum sohbete aniden ortak olmuştum.
"Ferdi bu imkansız! Harry Potter izlememiş olan insanlar sadece hikayenin içindekiler!" dediğim şeyle birkaç göz daha bize dönmüştü.
"Ama Nehir, öyle deme." Üzgünce bana bakıyordu. Kalkıp masanın etrafından dolaşıp ona sarıldım. "Merak etme, ben seninle birlikte bütün filmlerini izlerim." Heyecanla ellerini çırptı.
"Nehir uzun bir süre Hogwarts mektubunun geleceğini zannetti." İrfan'ın ortaya döktüğü sırla gözlerimi kapadım.
"Geldi mi bari?" Mert Hakan'ın gülerek söylediği şeye üzgünce kafamı olumsuz bi' şekilde salladım.
"Ve ilk aşkı... Hazır mısınız?" İrfan'ın ağzını kapatmak için yeltelenmiş olsam da susturamamıştım.
"Voldemort'un gençliği." İrfan'a sertçe vurduğumda İrfan kahkaha attı. Şaklaban ettiler beni yahu.
"Arkadaşlar, o çok ayrı tamam mı? Yaramı deşmeyin." herkes gülüyordu.
"Akşam panayır varmış, şu ileride." Emre konuştuğunda merakla gözlerimi ona çevirdim.
"Nehircim, çevirebilir misin?" Emre'nin dediği şeyleri çevirmiştim.
"Gitsek ya." Gözde heyecanla konuştuğunda kafamı salladım. Gelmek isteyenler onayladığında akşam buluşmak için sözleştik. Kimileri kaymaya doyamamıştı. Ben geldiğimizden beri kaymak için çıkmamıştım.
"Sen neden kaymıyorsun?" Altay zihnimi okumuşçasına gözlerime bakıyordu. Omuzlarımı silktim.
"Korkuyorsun." Garipti. Bunu ben söylememiştim ama o biliyordu. Nasıl bilebilirdi ki? Ben duygularımı elimden geldiğince gizleyen bi' insandım. Nasıl anlayabilirdi?
"Hayır." İnanmamış gözlerle baktığında konuşmaya devam ettim. "Belki." Gözlerimi kaçırdığımda elimden tutarak beni dışarı çıkarmıştı.
"Bak, bunu böyle bunu da böyle yaptığında tamam." dediği şeyi yapmaya çalıştığımda düşmüştüm. "Ben bunu yapmak istemiyorum!" Mızmızlanma seansım başladığında Altay beni yerden kaldırdı ve bir kez daha denememi istedi.
Yine düştüm.
Bir kez daha dene dedi.
Bu kez düşmemiştim. Yokuş aşağı giderken korkuyla kapadım gözlerimi ve evet. Yine düştüm.
"Ya ben istemiyorum. Ayağım acıdı." Gözlerim dolu dolu söylediğim şeyleri dinlerken bana büyük bir şefkatle bakıyordu. Elimden tuttu. "Tamam, yapmak istemiyorsan seni zorlamayalım."
"Ooo çifte kumrular." Yanımıza gelen Mert Hakan sırıtarak bize bakıyordu. Ne alaka yine? Derken elimde hissettiğim ele baktım. Hızlıca elimi çektim. Yüzümün yine kızardığını hissetmiştim.
Altay da gülüyordu. Koluna hafifçe vurdum ve hızlı adımlarla ordan adeta kaçtım.
•
"Ne giysem Gözde?" Gözde yatağa bırakmıştı kendini. Yaklaşık yarım saattir beni bekliyordu.
"Kızım kime hazırlanıyorsun böyle anlamadım ki." bunu söylerken sesindeki imayı beş yaşındaki çocuk bile anlardı.
"Kendime hazırlanıyorum, tamam mı?" Gözde kafasını olumsuzca salladı.
"Tamam bunu giyeceğim."
Üzerimi giyindiğim ve Gözde'yle beraber otelin girişine gittik. Tatilde genel olarak gelenler kafa dinlemek istiyordu belli ki. Emre de son dakika golüyle gelmeyeceğim demişti.
İrfan, Gözde, Mert Hakan, Ferdi, Arda, ben ve Altay.
Panayır yerine gittiğimizde büyülenmiş gibi bakıyordum, bundan eminim.
Gözde'yle İrfan yanımızdan ayrıldığında Mert Hakan'ın Ferdi ve Arda'yı kolundan çekerek götürmesini izlemiştim.
Altayla baş başaydık, yine.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçük Kanarya
Fanfiction"Diyorum ki, aklımı başımdan alıyorsun." dediği şeye kıkırdadım. "Bana aşık olduğunu bu kadar belli etmemelisin." gülerek dediğim şeyle bana o kadar anlamlı bakıyordu ki. "Sen bana aşık değil misin?" Kafasına hafifçe vurduğumda cevabını bekledi. "Bi...