34

1.3K 68 24
                                    

"Nehir, Asel'in annesi ve babasının sağlık durumunda en ufak bir problem bile yok." Yine kandırmıştı Altay'ı. Sırf yanında tutabilmek için ne çok yalan sığdırmıştı cümlelerine.

İçeriden gelen konuşmaları dinlemeye devam ettim.

"Nehir'in böyle bir şey yapacağını düşünmüyorum ama neden böyle bir şey yapasın ki?" Altay, aynen bana inanmak istiyorsun. Aptal!

"Çünkü beni potansiyel rakip olarak görüyor." dediği şeye gülmemek için zor tuttum kendimi.

"Gidelim." Elimden tutup beni oradan uzaklaştırdığı için Kerem'e minnettardım.

"Aptalım ben. Tam bir aptalım." Kafamı sallayarak konuştuğumda Kerem olduğu yerde durdu.

"Ne saçmalıyorsun Nehir? Bu senin hatan değil sana inanmak isteyen inanır çünkü bu güveni sağladın eğer inanmıyorsa bu onun bileceği iş. Onun için çok fazlasın."

Sımsıkı sarıldığımda onun da bana kollarını doladığını hissettim.

"İnanamıyorum ya. Kızın yaptığı saçmalığa bakar mısın?" Gözde, hayal kırıklığına uğraşmıştı.

Altay'ın bu kadar saçma bir şey yapmış olabileceğine inanamıyordu.

"Umrumda değil. Beni sevdiğine inanmıştım, terk edilmeye alışık bir insanım sonuçta." buruk bir tebessümle konuştuğumda İrfan yanındaki yastığı kafama fırlattı.

"Bu güzelliği kim nasıl terk edebilir?" Yunus'un dediği şeye kıkırdadım.

Ulan harbi seviyordum.

"Film izleyelim yahu. Altay Altay nereye kadar?" dediğim şeyle moralimin bozuk olmadığını anladıklarında gülümsediler.

"Eee bebeğinizin cinsiyeti belli oldu mu?" Dediğim şeyle Gözde ellerini çırptı.

"Bekle! Söyleme! Tahmin edeceğim." dediğim şeye gülümsedi ve beklemeye başladı.

Oturduğum yerden kalkıp elimi karnına koyduğumda kahin değilim ya ama erkek olsun istedim.

"Erkek mi?" Gözde şaşkınlıkla bana bakıp kafasını olumlu bir şekilde salladı.

Gözdeme annelik çok yakışacaktı.

"Sağlıklı olsun da." dediğim şeye haklısın der gibi mırıldandı. Gözde'ye sarılıp yanağına öpücük bıraktım. Bu sefer İrfan'a döndüm ve yanağına sulu bir öpücük bıraktım.

"Yapma şunu ya." Sevmiyor gibi davransa da o da seviyordu.

Yine kalktığım yere oturduğumda film izlemekten vazgeçmiştik belli ki.

"Geç oldu saat biz kalkalım."

Gözde'nin dediği şeyle kaşlarımı çattım. Bırakmayın beni.

Onları geçirdikten sonra süper üçlü olarak kalmıştık.

"Kahve diyorum, içer miyiz?" Yunus heyecanla, "fal da bakacak mısın?" dediğinde şaşırdım.

"Bakarız ayol."

Kahvesini hızlıca içip bitirdiğinde gözlerimi devirdim.

Soğuması için ters çevirmişti.

"Bu konu burada kapanmadı güzellik, bunu halledeceğim." Kerem, elini ellerimin üzerine koyduğunda yüzüne baktım. Altay ve Asel'den bahsediyordu.

"Yanımda olduğunuz için teşekkür ederim, bunun benim için ne kadar değerli olduğunu bilemezsiniz." Yunus şakacı bi' kardeş edasıyla saçlarımı karıştırdığında kahkaha attım.

"Hadi bu soğudu bak." Bismillah ya.

"Bak şimdi Yunus, ufak bir yol ayrımına giriyorsun. Bi taraf güneşli ve aydınlıkken diğer yol sisli ve karanlık. İkisinin sonucu da aynı olacak çünkü yollar bi yerde birleşiyor."

Dikkatle dinlemesi komiğime gitmişti.

"Sonucuna varacağın bu yolda atacağın emin adımlar seni aydınlığa götürecek. Burada bir harf var ayol!" Sesim yükseldiğinde Yunus heyecanla bakmıştı yüzüme.

"Yunus! Kısmetin açılıyor." Heyecanla söylediğim şeye kahkaha atıp çocuk misali ellerini çırptı.

"Bu harf, Ç!" gülümsedi. Uzun uzun falını yorumladığımda bu sefer onun elleri fincanıma uzandı.

"Ben de seninkine bakacağım!"

Şaşkınlıkla bakıyordu.

"Kötü bi şey mi var Yunus?" Kafasını olumsuzca sallayıp fincanın içini gösterdi.

"Nehir senin falında K var!"

Hikayenin seyri değişir mi?

Hikayenin sonunu ben bile merak ediyorum ayol.

Nehir'e güzel bir tavsiyeniz olsa bu ne olurdu?

Kerem'e güzel bir tavsiyeniz olsa bu ne olurdu?

Altay'a güzel bir tavsiyeniz olsa bu ne olurdu?

Ay bi de arkadaşlar Asel hakkında ne düşünüyorsunuz?

Küçük Kanarya Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin