15

1.6K 196 105
                                    

Merhaba, bugün duygularım çok fazla o yüzden bir aşk itirafıyla başlıyorum
Patron'un okuyucu kitlesi olarak çok saygılı çok komik çok tatlış çok aşık olunasısınız 😭 12. bölümde  Jackson'ın Yeji'nin saçlarını okşadığı kısmı yazarken on kez düşündüm ya küfür edenler olursa diye ama bir tane bile küfür yoktu karaktere karşı 😖 çok güzelsiniz, endişelerim boşunaymış onu anladım💗🥺🧚‍♀️🦋

🎡

" Korkularının üstüne git yoksa senden adam da madam da olmaz, derler. "

Gün içerisinde duyduğum yüzüncü saçma kelimeye kaşlarımı çatmaktan alnım acıyordu artık.

" Kim demiş be bunu? " dedim başımdaki havluyla saçlarımı kurularken.

Jimin kurutma makinesini ayarlarken bana baktı ve bir süre düşündü.

" Bilim adamları " dedi sonra. Keşke düşünmeseydi, belki o zaman daha mantıklı konuşurdu.

" Hangi bilim adamıymış o? " dedim zorlayarak.

Bu saçma söz ondan başka kimseye ait olamazdı.

Eliyle kendisini gösterdi. Güldüm.

" Sen bilim adamı mısın? "

" Ne sandın? " dedi Jimin gerine gerine.

" Hangi bilimle uğraşıyorsunuz peki beyefendi? " diye sordum odama doğru yürürken.

" Seks bilimi " dedi hiç beklemeden.

Bu kadar hazırcevap olması nereden geliyordu acaba? Genetik falandı herhalde.

Kıkır kıkır gülerken " Şimdiye kadar neleri keşfettiniz anlatmak ister misiniz Profesör Doktor Park Jimin? " diye sordum.

Bana pis pis sırıttı ve kabloyu prize takarken " Eğer ucundan köküne ve sonra tekrar kökünden ucuna kadar yalayıp birden boğazına kadar ağzına alırsan bir adamın boşalması bir dakika bile almıyor. "

Şok içinde ona baktım. Bu haltı yemiş olmasa bunu biliyor olmazdı.

" Iyy " dedim iğrenerek.

" Ne ıy ne ıy? Sanki seni sikmediler. "

" Ya bunun onunla ne alakası var? " diye çıkıştım hemen, " Sakso ve seks aynı şey değil! "

" Bir gün o saksoyu çekeceksin ve ben de ertesi gün senin kısık çıkan sesine götümle güleceğim. "

" Annem bu laflarını duysa seni yanıma yaklaştırmazdı " dedim kınayarak.

Ebeveynlerim Jimin'i yıllardır tanıyordu ve senelerdir onun melek görünümlü bir şeytan olduğunu anlatmaya çalışıyordum ama hiçbiri onun kafasının içinde fesat şeylerin döndüğüne inanmıyordu.

" Annen beni senden çok seviyor, ağla. "

Ona pis pis baktım.

" Evden atayım istiyorsun seni galiba? "

" Önce saçlarını kurutalım, sonra atarsın. "

Yatağımın üstüne çöküp önünü patpatladığında gidip oturdum.

" Çirkin olurum diye korkuyorum " dedim havluyu çekip çekmemek arasında kalırken.

" Ne çirkini ya? Saçını bok rengine boyasak Kim Taehyung'sun diye güzel durur resmen. "

Gözlerimi devirdim.

" Arkadaşımsın diye böyle söylüyorsun. "

" Yoo " dedi elini havluma atıp birden çekerken, " İlk tanıştığımızda senden nefret ediyordum ve o zaman bile güzelsin diye seni kıskanıyordum. "

PATRON   ( taekook )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin