16

1.6K 208 76
                                    

Merhabaaa 🥰
Bir süredir görüşemiyorduk özlediniz mi bizi, ben çok özledim sizi 🤧😫

Bu ufak aradan sonra gelen yeni bölüme bol bol yorumlarınızı bekliyorum çünkü an itibariyle kıskanç Jungkook kilidi açılmış bulunmakta 🔓😼 Gerisini siz düşünün artık 😬🤭

🎡


Bugün o kadar şanslıydım ki (!) onca zaman içerisinden şirketteki her çalışanın katıldığı aylık toplantı tam da benim görünümümde büyük değişiklikler yaptığım güne denk gelmişti.

" Taehyung hazırsan çıkalım. "

Ben son kez dosyalarımı ve bilgisayarımı kontrol ederken Chris ofisimin açık kapısından içeri uzanıp konuşmuştu.

" İşim bitti " dedim oturduğum yerden kalkarken.

Şirketin ilk yılından beri rutin olan ve her ay bir kez yapılan bu toplantılar patronların çalışanların şikayetlerini ve daha birçok eleştirisini dinlemek için vardı. Yani Chris böyle söylemişti, bu şirketteki üçüncü yılıydı ve her şeyi benden daha iyi biliyordu.

Toplantı benim daha önce yakınından bile geçmediğim büyük salonda yapılıyordu. Bu yüzden Chris bana eşlik ediyordu.

" Şikayetleri elimizi kaldırarak mı bildiriyoruz? Bu çok... Nasıl desem? İnsanların gözüne batmaz mı? "

" Evet " dedi Chris beni başıyla onaylarken, " Bu oldukça yanlış bir yöntem, işte tam olarak bu yüzden böyle bir şey yapmıyoruz. "

Gülerken gözlerimi devirdim.

" O zaman nasıl? "

" Hepimize iki kağıt dağıtılıyor ve ikisine de en önemli olduğunu düşündüğümüz sorunları yazıyoruz. Sonrasında hepsi toplanıyor, kimse kimin ne yazdığını bilmiyor. Tabi eğer sen söylemezsen. "

Başımı takdirle aşağı yukarı salladım.

" Bunu sorduğuna göre bir tür şikayetin olmalı? Daha ilk ayından bizde ne tür bir kusur buldun bakalım? "

Chris'in şakayla karışık sorduğu şeye güldüm.

" Aslına bakılırsa bir şikayetim yok. Bu yüzden bendeki kağıtlar boş bir şekilde geri dönecekler. "

Ama sonra birden aklıma Jeon Jungkook'un yaptığı şey geldi. Resmen tanrı hatırlatmıştı. Üstünden bir hafta geçmeden de önce unuttuğum bu mesele tesadüfen aklıma gelmiş olamazdı ya.

Yine de kağıda ne yazacaktım ki? Jeon Jungkook kendini beğenmiş bir pislik olmayı bırak, falan mı..?

" Geldik. İşte büyük salon. "

Chris'in dedikleriyle başım girişine yaklaştığımız koca kapıya döndü. İki kapılı ahşap bir girişti ve altın tokmakları vardı. Kapısı böyleyse içerisi kim bilir nasıldı.

Gözlerimdeki merağı saklayamayarak kapıya yöneldim ve tokmaktan tutarak ağır kapıyı itip içeri adımladım. İçerisi lacivert kumaşlı ve altın şeritli koltuklarla doluydu. Oturma sistemi üniversitelerdeki amfilere benziyordu. Sesin her yerden duyulması için bir tür kolaylık sağlayacak şekilde sıralanan koltuklara beğeniyle baktım. En arkadan bile rahatça görebileceğiniz, üç merdivenle ulaşılan bir sahnesi vardı.

" Çok beğenmişe benziyorsun? " dedi Chris ve arkamdan gelip elini belime attı. " Hadi yerlerimize- "

Bir öksürük sesi onu böldüğünde kafamızı sesin geldiği yöne, arkamıza, döndürdük. Jackson girişte durmuş bize bakıyordu.

PATRON   ( taekook )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin