PATRON ( taekook )

25

hellooooo
haliniz hatrınız iyidir umarım aşkolarım
değilse de bi saksoyla düzeltiriz bence 😌🤤

kendinizi sahnelere kaptırıp yorum yapmayı ve oy vermeyi ihmal etmeyin mdksmxmsm

iyi okumalar diliyorum 💗💗💗

🎡

Şortum dizlerime kadar sıyrılmış bir şekilde yatakta sırt üstü uzanırken sırtım sürekli geriliyor, en ufak dokunuştan bile etkilendiğim için el ve ayak parmaklarım sürekli kıvrılıyordu.

" Jungkook... "

Adını seslendiğimi duyduğu an da dudaklarının iç çamaşırımın üzerinden yaptığı baskı arttı ve derince inledim.

" Efendim bebeğim? "

" Bunu yapmak zorunda değilsin " dedim zorla konuşurken, beynim eriyor gibi hissediyordum. " İstemiyorsan- "

" İstiyorum " dedi keskin çıkan bir sesle, " Seni becermeyi istediğim kadar çok istiyorum. "

Dizleri üstünde yükseldi, bir eli sol kalçamı kavradı ve bacaklarımı kendime doğru kırmamı sağlayacak şekilde tutup beni kendine çekti. Tekrar eğilmeden önce kızaran suratıma baktı ve sırıttı.

" Nefes al Taehyung, lazım olacak. "

Göz kırpıp başını eğdi ve hemen sonrasında iç çamaşırımı çekip çıkardı. Hassaslaşan penisime vuran soğuklukla ürperdim. Ve hemen sonrasında üstüne kapanan sıcacık ıslaklıkla başımı geriye atıp inledim.

Daha önce kimse bana ağız işi vermemişti, nasıl hissettirdiğini hiç bilmemiştim. Jungkook sayesinde artık biliyordum. Cennette gibi hissettiriyordu.

" Mmh, ah! " İki yanımda duran, çarşafları sıkmaktan acıyan ellerimi saçlarına geçirdim. " Jungkook, ağzın, ah! Çok iyi, çok iyi..! "

Kendimi kaybetmişçesine inlerken sesime hakim olamıyordum bile. Sürekli kapanan gözlerimin açıldığı ve aralık kalabildiği birkaç saniye içerisinde gördüğüm tek şey yukarı ve aşağı hareket eden kafası oluyordu.

Arada durup sertçe emmeye başlaması ve hareketlerini hızlandırmasıyla aklımı kaçıracak gibi hissederken midemden yukarı doğru zevk dolu bir yol beynime doğru ilerliyordu.

Emişi tekrar nazikleşip yavaşladığında ani ve keskin soluk alış verişlerim durulmaya başladı. Huysuzca mırıldandım. Saçlarına geçirdiğim ellerimle başını çekiştirdim ve homurdanarak kendimi ağzına ittim. Ağzından dışarı bir boğulma sesi yükseldi ama umursamayacak kadar uçmuştum. Kalçamı kaldırarak kendimi boğazına kadar iterken az önceki hızlı ve sert temposunu geri kazanması için elimi hareket ettirip başını oynatmasını sağladım.

İstediğimi anlamış gibi, ikiletmeden hareket etmeye başladı. İstediğimden kat ve kat daha hızlı hareket ederken artık o da inliyordu. Genzinden yükselen sert inlemeler ve sikimin ucunu boğazına kadar ittiğim her seferinde derinden gelen tıkanma sesiyle zevkten bayılacak gibi hissediyordum. Jeon Jungkook ağzındaki sikimi emerken zevkle inliyordu ve sesi kutsal bir ilahi gibiydi.

" Tanrım! "

Midemden yukarı çıkan yol gözlerime kadar gelmişti ve aldığım tatminle irislerim geriye kayıyordu. Artık ağzımı kapalı tutamıyordum dahi. Çığlık atarcasına inlerken, yetinemiyormuş gibi, daha fazlası için ağzına abandım ve dudakları itaatkar bir şekilde sonuna kadar açılırken köküne kadar içine aldı.