20

1.7K 215 135
                                    

patronun okunması için ettiğim dua şak diye kabul olmuş 😳 3k lık fic birkaç günde oldu mu sana 3.5k 🤯

ama maalesef ki bu uygulamada yazmaya başladığım ilk günden beri olan hayalet okuyucu sorunu hala devam ediyor, sona ereceğini de sanmıyorum ama bu kadar okuyan varken belirli kullanıcılardan gelen yorumlar hariç kimsenin yazmaması üzücü 😓 hep aynı şeyden şikayet ettiğimi fark ediyorum artık, benim motivasyonumu baltalayan tek şey okuyup geçen ve yorum yapmayan, yorum yapınca da sadece çok güzeldi hadi yb at diyen kişiler... böyle yorumlardansa hiç yorum almamayı tercih ederim sanırım 🙄 biz gene sınırdan devam 🤧


🎡

" Yuh " dedi ben olan biteni anlatmayı bitirdiğimde Jimin. " Adı bile yalandı yani?! "

Onu başımla onayladığımda surat astı.
" Ben de sonunda gerçek bir beyaz atlı buldun sanıp mutlu olmuştum... Halbuki çok nazik, çok düşünceli biriydi. Onlar da mı yalandı cidden? "

Jackson bunun için hayır demişti. Bana hisleri olduğunu ve bunların yalan olmadığını söylemişti. Bir yanım ona inanıyordu, diğer yanımsa adı dahi yalan olan birine en fazla ne kadar güvenebilirsin ki diyordu.

" Bilmiyorum, tam olarak emin değilim " dedim omuz silkip, " Beni sevdiğini itiraf etti, daha doğrusu denedi ama izin vermedim. O an o kadar sinirliydim ki ağzından çıkan her şey yalanmış gibi geliyordu. Ve bu kadar mükemmel olmasına akıl erdiremediğim bu adamın beni sevdiğine dair yalan attığını bilmek istemedim. "

" Daha fazla üzülmek istemedin çünkü " dedi Jimin, " Jackson'ın sana olan tavırları ve seninle bir bebek gibi ilgileniyor olması önceki ilişkilerine nazaran rüya gibi olunca onun ağzından bir de böyle bir yalan duymak istemedin tabi " diye eklediğinde beni bu kadar iyi tanımasının bir şaka olup olmadığını merak ettim.

" Canım arkadaşım benim, kıyamam ben sana " diyerek sıkıca sarıldığında derin bir nefes verip kollarımı ona sardım.

" Ne yapacağım şimdi ben? " diye sordum çaresizce.

Jackson'a karşı hislerim vardı, inkar etmek için her türlü yolu deniyordum ama ondan etkileniyordum işte... Bu söylediklerinden sonra bile eve gelip yatağıma gömüldüğümde hala daha onun eksikliğini hissettiğimi ve bu eksikliğin bende özlem uyandırdığını anlamıştım.

Yetmezmiş gibi, onun yerinde bir başkası olsa ne yapardım diye düşünmüştüm. Cevap kıçına tekmeyi basıp onun yüzüne tükürmek oluyordu. Ama aynı şey Jackson için geçerli değildi. Kalbim niye ona tolerans tanıyıp duruyordu ki?

Jimin hmlayarak yüzüme doğru döndü.

" Ah, buldum! " dedi birkaç saniye sonra.

Bir an da, kıstığı gözleri kocaman olmuştu.

" Ne buldun? "

" Madem Jackson seni üzdü, madem gösterdiği kişi olup olmadığından emin değiliz bu yaptığım planın iptal olduğu anlamına gelmez mi? " diye sorduğunda biraz düşünüp onu onayladım.

Jimin benim Jackson'a ilk kırıldığım hafta ortaya bir iddia atmıştı. Jimin'e göre birini gerçekten severseniz gururunuzu bir kenara koymaktan çekinmez ve onun sevgisinin peşinden koşardınız. Kendisini üstün zeka olarak adlandıran, koca evrendeki en manyak çöpçatan olduğunu ileri süren, arkadaşımın iddiası Jackson'a naz yapmam üzerineydi. Eğer onu biraz süründürür, hem tatlı tatlı konuşur hem de yüz vermezsen ama buna rağmen peşinde olmaya devam ederse bu Jackson'ın istikrarlı bir aşık olduğunu gösterir, demişti. Gelin görün ki biz o aşamaya gelememiştik bile.

PATRON   ( taekook )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin