4

2K 237 211
                                    

🎡

Dairemin zili çaldığında nefesimi tuttum. Jackson gelmiş olmalıydı.

Seri adımlarla kapıya gittim ve delikten baktım. Keşke bakmasaydım çünkü adam lanet derecede ateşliydi. Biraz daha dramatik olsam gözlerim alev aldı diye bağırarak evde taklalar atardım.

Dudaklarımı yalayıp kapıyı açtım ve Jackson ona hiçbir şey almaması gerektiğini söylesem dahi elindeki poşetle içeri girdi.

" Umarım onlar senin iş kıyafetlerin falandır, yoksa seni kapı dışarı ederim. "

Jackson güldü ve poşeti bana uzatırken.

" Son anda aklıma geldi, bize bira almaya karar verdim " dedi. Üstündeki deri ceketi çıkartırken gözleri üzerimde geziniyordu, " Teneke bira sever misin bilmediğim için iki çeşit aldım. Bazıları bu konuda titizdir, bilirsin. "

" Aslında içmeyi pek sevmiyorum " dedim poşete bir göz atıp," Ama sağ ol. Senin için açabilirim. "

" Çok iyi olur tatlım " dedi ceketini asmak için bakınırken, ona askılığı işaret ettim ve mutfağa geçerken seslendim. " Salona geç, Eunho orada oynuyor. Siz tanışırken ben de sana bira açayım. Teneke mi şişe mi? "

" Kesin evsiz gibi gözüktüğümü düşüneceksin ama, şişe. "

Kıkırdadım ve ona birasını açarken salona giden koridorda kaybolmasını izledim.

Jeon Jackson evimdeydi, iş yemeğine gidemiyorum diye üzüldüğüm geceyi kurtarıyordu ve şu an da içeride Jimin'in yeğeni ile tanışıyordu.

Kafamı iki yana salladım ve kendime hafif bir tokat attım. Aklımı başıma toplamazsam işler benim için zorlaşacaktı.

" İşte biran " dedim içeri girerken, Jackson'ı Eunho ile karşılıklı oturmuş legolardan bina yaparken görünce sarsılarak gülmeye başladım.

" Ne yapıyorsun sen? "

Bana yan ağızla gülümsedi, kısa bir an gözleri gözlerimde kilitli kaldı.

" Şirketimin lego halini " dediğinde kaşlarımı çatarak yanına oturup bağdaş kurdum.

" Şirketin mi? "

Jackson'ın gülümsemesi anında silindi " Ah, şirketimizin demek istemiştim. Dilim sürçtü. "

Anladığımı ifade ederek başımı salladım ve elimdeki birayı ona verdim.

" Eunho ile tanıştın mı? "

" Evet, ama bir sorum var. "

" Neymiş? "

" Ona adını işaret diliyle sorduğum için bana ters ters bakması iyiye mi işaret kötüye mi? "

Kıkırdadım ve uzanıp Eunho'nun başını okşadım.

" Tıpkı Jimin gibi anlayamadığı her şeye tip tip bakma huyu var. Ama asıl soru, senin işaret dilini nereden ve niçin öğrendiğin. "

" Kursuna gitmiştim " dedi Jackson legolarla ciddi bir şekilde bina inşa ederken. " Eski sevgilim dilsizdi. Konuşma yetisini çok sonradan kaybettiği için dudak okuyabiliyordu ama ben daha iyi anlaşabilmek için işaret dili öğrenmek istedim. "

Kocaman olmuş gözlerimle ona baktım ama o hala daha legolarla ilgileniyordu.

" Bu yaptığın mükemmel bir şey. "

Güldü ve yüzünü bana dönmeden göz ucuyla bana baktı.

" Bakıyorum da bana pek bir hayransın. "

PATRON   ( taekook )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin