30

1.4K 175 73
                                    

hellooo
bir mükemmel ötesi yeni bölümle daha merhaba aşkolar

önceki bölüm bombayı salıp gitmiştim siz de baya korkmuşsunuz
daha büyük kaosa çok var o yüzden bir süreliğine rahatlayın demeye geldim şimdi de

ben sizi en beklemediğiniz anda, her şeyi unuttuğunuzda vuracağım canlarım 😌😽

bu sefer sınır yok ama sonraki bölümün hızlı gelmesini istiyorsanız bol bol yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayınnnn

🎡

Hayatım boyunca asla sürekli göz önünde olan biri olmamıştım. İlgi için ihtiyaçla yanıp tutuşan biri de değildim bu yüzden buna ihtiyacım da yoktu. Ancak şimdi, Jungkook karşıma geçmiş onunla birlikte şirketin yeni çıkardığı bir ürünün lansmanına gelmemi söylüyordu. Gerçi daha çok yalvarıyordu.

" Bebeğiiimm " diye inledi bir çocuk gibi, ellerini avuçları değecek şekilde birleştirip diz çöktüğünde gözlerim kocaman oldu. " Lütfen bana eşlik eden kişi ol."

" Tanrım! Jungkook kalk yerden! "

Yanına çöküp ellerini indirmeye çalıştım.

" Sevgilini tek başına mı bırakacaksın aşkım? " dedi ellerimi tutup bana yavru köpek bakışları atarken.

Oflayarak dudak büzdüm. Ona eşlik etmek istiyordum ama bu Jungkook'un kendi ismiyle, şirketin patronu olarak katıldığı ilk lansman olacaktı. Ve basın bunu biliyordu! Orada kim bilir ne kadar kamera olacaktı?! Her biri Jungkook'un yüzüne yüzüne patlarken ben yanında ne yapacaktım peki? Korkudan far görmüş tavşana dönecektim tabi ki...

" Ben kameraları sevmiyorum " dedim itiraz ederek, " Hem güzel de değilim " diye mırıldandım çekine çekine.

Jungkook her ne kadar bana dünyadaki en güzel kişiymişim gibi baksa da öyle olmadığımı biliyordum.

" Yanına yakışmam Jungkook. "

Son dediklerimle kaşları çatılırken Jungkook ellerini birbirinden ayırdı ve birini indirirken diğerini çeneme atıp sertçe sıktı. Dudaklarım istemsizce büzüşürken bana yaklaştı.

" Yanıma senden daha çok yakışan kimse yok küçük prens, ve bir daha sakın kendini çirkin bulayım deme " biraz daha yaklaştı ve burun buruna geldiğimizde dudaklarıma doğru fısıldadı. " Yoksa sen herkesten güzel olduğunu kabul edene dek o güzel kıçını şaplaklamak zorunda kalırım. "

Gözlerim kocaman olurken yanaklarım al al oldu.

" Jungkook! "

Ondan uzaklaşmak için hareket ettiğimde elleri anında belimi sardı ve beni olduğum yerden çekip göğsüne dayadı.

" Efendim bebeğim? "

" Böyle konuşmaya bir son vermelisin, beni kandırıyorsun. "

" Hayır sana gerçeklerden bahsediyorum, küçük prens. "

Başımı onaylamazca iki yana sallarken kıkırdadım.

" Çok inatçısın. "

" Evet, bu yüzden benimle galaya geleceksin. "

Tekrar reddetmek için ağzımı açmıştım ki Jungkook'un ifadesi buna engel oldu. Bana ihtiyacı varmış gibi bakıyordu, gözleri istekle yanıp tutuşurken onu ona hayır diyemeyecek kadar çok seviyordum.

" Tamam " dedim pes ederek." Geliyorum. "

" İşte bu! " diyerek yerden kalkıp beni de bir oyuncak bebekmişim gibi kollarımdan tutup kaldırdığında çığlıklar atarak zıplıyor ve etrafımda dönüyordu.

PATRON   ( taekook )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin