PATRON ( taekook )

19

( Bölüm sonunda not var! )

21 Mart ile PATRON 3. ayını doldurdu ve biz 3k okunmaya ulaştık 🤧 umarım okunmaya ve insanların sevdiği, onlarda yeri özel olan bir kurgu olmaya devam eder 😖

lütfen yorum yapmadan geçmeyin, sınır koymuyorum size güvenip 🙏
iyi okumalaaaar 💗

🎡

" Ne demek istiyorsun? " diye sordum kaşlarım çatılırken. " Ne itirafından bahsediyorsun? "

Bir şey itiraf edecek olmasından da öte, az önce yaptığı açıklama ile bana yalan atmadığını sadece bir şeyleri eksik anlattığını sanarken birden aslında başka yalanlar attığı gerçeğini öğrenmiştim. Benim fark etmediğim, o söylerken aptal gibi sırıtıp kandığım yalanlar...

Beni en çok korkutan şey, bahsettiği yalanların içimi ısıtan ve kalbimi hızlandıran sözlerinden oluşacak olmasıydı.

Korkuyordum. Asla başlamamış bir ilişkinin temellerinin sağlam olmamasından korkuyordum. Ona ne isim vermiş olursam olayım, başıma yıkılacak bir çatıdan farksız olmasından korkuyordum. Kalbimi kaptırdığım geçmişlerin tekririnden korkuyordum. Jeon Jackson'ın ağzından çıkacak her şeyden korkuyordum.

Alt dudağım elimde olmadan titrediğinde gözlerimi yumup yutkundum.

" Söyle " dedim cesurmuş gibi davranırken.

" Ama bana bir söz vermeni istiyorum " dedi, elleri hala daha aynı yerdeydi. Bir santim uzağımda.

Peki neden ulaşamayacakmış gibi hissediyordum? Niye aramızda santimlerden fazlası varmış gibi geliyordu?

" Ne sözü? " diye sordum sesim titremesin diye üstün bir çaba harcarken.

" Beni sonuna kadar dinleyeceğine söz ver lütfen Taehyung " dediğinde kafamı kaldırıp yüzüne baktım. " Beni anlayacağına inanmak istiyorum, lütfen... "

Gözlerimiz kesiştiği an orada, irislerinde gördüğüm şeyle hayal görüyorum sandım. Benim kadar korkuyordu. Ben duyacaklarımdan korkuyordum, bilinmezlikle yüz yüzeydim ve korkmam da çok doğaldı. Peki o neyden korkuyordu?

" Tamam " dedim başımla onu onaylarken, " Sonuna kadar dinleyeceğim, söz veriyorum. "

Jackson'ın göğsü aldığı derin nefesle şişti, nefesini geri verirken " Yaklaşık beş senedir insanlara kendimi Jeon Jackson olarak tanıtıyorum, ancak adım bu değil " dedi.

" Ne? " dedim anlayamayarak. " O da ne demek oluyor? "

" Taehyung ben... Ben Jeon Jackson değilim. Bu şirketin hademesi de değilim. Bundan biraz fazlasıyım. "

Gözlerime bakıyordu gözleri ürkekçe. Verdiğim her tepkiyi görmek istermişçesine suratımı turluyordular.

" Açık konuş. "

Dudaklarını birbirine öyle sıkı bastırdı ki dolgun iki parça dümdüz oldu.

" Asıl adım Jeon Jungkook. "

Kaşlarım çatılırken dudaklarım hafifçe aralandı.

İsim benzerliği falandı değil mi, diye düşündüm. Tabi ki öyleydi! Kim kendi şirketinde hademe olurdu ki?!

Yutkundu ve bu dediğine bir cevap vermediğimi görünce gözlerini gözlerimden çekmeden konuşmaya devam etti.

" Min Yoongi ve Lee Eunha ile birlikte bu şirketi kuran, Jeon Jungkook'um. "