huzur

1.7K 98 37
                                    

SELAMLARRRR 



"Ne güzelmiş böyle..." 

Nuh söylediğime hafifçe güldüğünde yüzümü boynuna daha çok bastırdım. Kokusunu içime doya doya çektim. Göğsündeki elimin işaret parmağını orada anlamsız şekiller çizmek için kullandım. Göğsünün dokunuşumun altında hafifçe titrediğini hissetmek kalbimi hızlandırıyordu. 

"Çok mu güzelmiş?" dediğinde başımı ağır ağır salladım. Eli göğsüne tırmanıp orada gezinen elimi kavradığında nefesimi tutup yapacağı şeyi beklemeye başladım. Avuç içime derin bir nefes eşliğinde büyük bir öpücük kondurduğunda başımı kaldırıp burnumu çenesine sürttüm.

"Çok güzelmiş..." fısıltımla birlikte verdiğim nefes çenesini okşarken elimi yavaşça tekrardan göğsüne indirdi ve başını bana doğru eğdi. Gözleri alev alev yanıyordu, hep saklamıştı bunu. Yüzyıllardır tanıdığım herif bana bakarken gözlerini esir alan yangını nasıl olduysa saklamıştı senelerdir. 

Koltukta sessizce uzandığımız yarım saatin ardından bayağı bir ayılmıştım. O zorlu yarım saat boyunca Nuh'un kokusunun ve nefes seslerinin beni mayıştırmasına izin vermemek için çok uğraşmıştım. Uyumak istemiyordum. Sabaha kadar kollarının arasında durup onu izlemek, okşamak, sevmek istiyordum. 

Eli belime indiğinde titrek bir nefes alıp gözlerimi yumdum. Bir bacağım bacaklarının üstündeydi, hafifçe kıpırdattım bacağımı. 

Bir şey denemek için fısıltıyla "Nuh." dedim. Belimdeki eli tam da tahmin ettiğim gibi sıkılaşırken birbirine değen burunlarımızı sürttüm. Göğsündeki elim sakallarına çıkınca beni kendine bastırmıştı. 

"Bana Nuh diyorsun ya..." gözlerini bir süreliğine sıkıca yumdu. "İçim gidiyor Ahmet..." 

"Benim de sana içim gidiyor." elim sakallarının üstünde gezinirken mırıldandım. Kalbim yerinden çıkacak gibiydi. Karşılık aldığıma inanmak ayıldığımdan beri daha zorlaşmıştı. "Ölümüm belimdeki ellerinden olacak, anlaşıldı..."

Yüzüne yayılan sıcak gülümseme kalbimin tüm odacıklarına doldu, tüylerim diken diken oldu bir anda. Huzur bu muydu? Yıllardır mahrum olduğum şey bu muydu? Asıl soru ben bir gün bu huzur olmadan yaşamak zorunda kalırsam ne yapacaktım? Her şeyi çok düşünmek beni yoruyordu. Başımı göğsüne yaslayıp kalp atışlarını dinleyip düşüncelerimi susturmaya çalıştım. 

↓ERTESİ GUN↓

"Lan, Murat!" mekana girdiğim gibi Berkant'ın böğürmeleri kulağımı doldurunca hafifçe gülüp oturdukları masaya ilerledim. Murat zaten düğmeleri açık olan gömleğini yakasından hafifçe aşağı çekiştirmiş, diğer eliyle göğsünü işaret ediyordu. Berkant ise göğsüne bakıp yarıla yarıla gülüyordu. 

"Berkant!" mekanın bir köşesinden gelen ses Berkant'ın babasına aitti. Adam haklıydı, zaten zar zor müşteri tutuyordu onları da bu dangalak kaçıracaktı. 

"Ne oldu ulan, neye gülüyorsun bu kadar?" diyerek sandalyelerden birine çöktüğümde Berkant bir merhaba bile demeden ensemi tutup başımı Murat'a doğru çevirtti. 

Mevzunun göğsündeki bir şeyle ilgili olduğunu bildiğinden hemen oraya baktım. Buğday tenin üstünde hemen fark edilen siyahlığa bakarken "Lan-" dedim. "Yapmadım de abi." gülmemek için dudaklarımı dişliyordum ama Murat halinden gayet memnun gibiydi. Omuz silkip gömleğini bıraktı ve Berkant'ı gülmekten kıran dövmesinin üstüne gömleğinin düşmesine izin verdi. 

"Yaptım, hem de öyle bir yaptım ki..." 

SİZCE MURAT NE DÖVMESİ YAPTIRDI?1!?1!1?1!1??1?1!1 CEVAPLWRI BEKLİYORUM BİLENLER SUSSUN YEMİN EDERİM KIYAMETİ KOPARIRIM SADECE TAHMİN İSTİYORUM. 

kimin bu saçlar? bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin