feride isteyenler oluyor. arada böyle ahmo ve nyhtan bagımsız bölümler gelvek. lazım.
50 YORUM SINIRI WALLA ATMİCAM BOLUM
Aslı: Böyle de olmuyor
Aslı: Özledim seni
Aslı: Parka gelsene
Feride çevrimiçi.
Feride yazıyor...
Feride çevrimdışı. (12:34)
Feride çevrimiçi. (13:42)
Feride: Bana yazma bir daha
Feride: Seni istemiyorum
Aslı: Ben seni istiyorum
Aslı: Ve özledim
Aslı: Parka gel
Feride: Kes
Aslı: Seni seviyorum Feride
görüldü (13:47)
πππππππππππ
Feride: Aslı parka çağırdı
Murat: Çektin inşallah siktiri
Feride: Çektim
Feride: Yani bana yazma dedim
Feride: Seni seviyorum falan dedi görüldü attım
Murat: İyi yapmışsın
Murat: Gel gülüm ben alayım seni Ferit amcanın mekana geçelim
Murat: Sıcak çikolata ısmarlıyım sana
Murat: Çikolata gözlüm
Feride: Kemal duymasın
Murat: Ne diyorsun mk
Murat: Bok kahverengisi gözlüm
Feride: Ay tamam kızma şaka yaptık
Feride: Hazırlanırım hemen sen gel bekle aşağıda
Murat: 👍👍📿📿📿📿
"Feriiide Feriide-" Feride arabaya binerken melodik bir şekilde mırıldandı Murat. "Neydi la, öyle bir şarkı vardı." dudakları kapansa da melodiyi mırıldanmaya devam etti. Feride onun bu haline gülerken başını iki yana salladı ve önüne döndü.
"Sen güzel sesini başka şarkılara saklasana oğlum." deyip yanağından makas alacakken elinin ittirilmesiyle gözlerini devirdi Feride.
"Kızım bi' şeklimiz var şu mahallede. Çoluk çocuk görüyor şu halleri sonra bit kadar veletlerin diline düşüyorum." memnuniyetsiz bir şekilde söylenirken elini vitese attı Murat.
"Aman, gören de sanacak mahallenin en ağır abisi.". Murat'ın yüzünün sinirden olduğunu tahmin ettiği bir şekilde kızardığını gördüğünde kıkırdadı Feride. Bu hallerine hep gülüyordu.
"Ay tamam ya tamam, en ağır abisi sensin bu mahallenin." radyoya uzanırken Murat'a baktı. "Güzel bir şeyler mırıldanmayacaksan açıyorum radyoyu."
Cevap olarak aklına gelen ilk şarkıyı mırıldanmaya başladı sarışın.
"Unutuldum, unutuldum
Kurutulmuş güller gibi
Yosun tutmuş duvarlara
Yazılmış günler gibi
Gece bitmez, gündüz bitmez
Bu yalnızlık hiç bitmez
Ne kavgam bitti, ne sevdam
Ömür geçer, gönül geçmez." aynı anda şarkıyı söyleyip, direksiyonu tek eliyle tutup diğer eliyle de cebindeki sigara paketini çıkardı."Yakıversene gülüm şunu." deyip sigarayı Feride'ye uzatırken şarkısına devam etti. Sigara eline tutuşturulduğunda alaylı bir gülüşü dumanla beraber üfledi arabanın içine.
"O kıza sakın bir şans daha verme Feri." ona kısa bir bakış atarak net bir sesle konuştu Murat. Kızın, arkadaşını ne denli üzdüğünü bir o biliyordu. "Senelerdir sikti belanı."
Murat'ın, en başından beri haberi vardı ikisinden. O zamanlar yakın bile değillerdi ama bu sırrını bilen tek kişi Murat'tı. Bir de annesi tabii.
Feride'yle okulun arka bahçesinde gizlice sigara içerken tanışmıştı Murat. Yani, Murat sigara içerken Feride de oradaki otun börtünün böceğin kapladığı bankta kitap okurken tanışmışlardı. Denk geldiklerinde sadece şöyle bir selamlaşırlardı çoğunlukla.
Bir gün bu selamlaşmadan ibaret kalmadı diyalogları. Feride çok kötü görünüyordu, yalnızdı ve belliydi bu. Murat zaten kızı ne zaman görse yalnız dolaşıyordu. Bazen bir kızla kol kola gezdiklerini görse de kızın onun yüzüne pek baktığı söylenemezdi. Feride ise ona hayatındaki en önemli şeymiş gibi bakıyordu hep. Bu Murat'ın içini burkarken karşısında içine içine ağlayan kıza bakıp iç çekmişti o gün. Yanına gidip en azından sorunun ne olduğunu sormasa içi rahat etmeyecekti. Bu yüzden sigarasını duvara bastırıp söndürdü ve örgülü saçını yan tarafa almış kızın yanına, banka oturdu.
O gün ilk defa uzun uzun konuştular. İsimlerini, sınıflarını ve okudukları bölümü öğrendiler. İlerleyen günlerde hemen kaynaşmışlardı zaten. Artık Murat geldiği gibi kızın yanına oturur olmuştu. Sigarasını onunla muhabbet ederken içmeyi alışkanlık edinmişti. Bir yerden sonra o kadar samimi oldular ki Murat onu evdeki erkek kardeşi kadar yakın gördüğünü hissetti. Çok garipti bu his ve Feride gün geçtikçe kötüleştiği için zarar vericiydi aynı zamanda. Kardeşi gibi gördüğünden daha çok kafasına takıyordu her geçen gün düşen yüzünü.
"Anlat bakalım." dedi bir gün.
Feride sorduğu soruyla dudağının içini dişledi. Yanıp tutuşuyordu anlatmak için. İçi içini yiyordu. Çok istiyordu biriyle paylaşabilmeyi, anlatıp derdine çare bulabilmeyi. Bulamasa bile yalnız olmadığını bilmeyi. Ama Murat'ı ne kadar sevse de Murat, tek hayali bir Tofaş almak olan bir kekoydu ve Feride emindi ki durumundan haberi olsa onu yalnız bırakırdı. Tek arkadaşını kaybetmek göze alabileceği bir şey olmadığından tereddütü içinde büyüdükçe büyüyordu.
"Anlat dedik, madem somurtacaksın her gün en azından sebebini bilelim." böyle birkaç ikna cümlesinin üstüne Feride yerinde kıpırdandı, derin birkaç nefes aldı ve olayları en başından anlatmaya başladı. Bir ayrıntıyı değiştirerek tabi, Aslı'yı eski mahallesinden bir erkek olarak anlatıyordu. Ama bazı yerler o kadar tanıdıktı ki Murat'a hiç başka bir mahallenin çocuğundan bahsediyormuş gibi hissettirmiyordu. Başta üstüne çok düşünmedi, yanlış yorumladığına kanaat getirdi ama gün geçtikçe Feride'nin anlattıkları yerine oturmaya başlıyordu. Murat zeki bir çocuktu, çoğu kişi tersi olduğunu sansa da kıvrak bir zekaya sahipti. Anlaması çok zaman almadı. O günden sonra kendini yargılamayan bir arkadaşı olduğunu bilmek Feride'yi çok rahatlatmıştı. O gün bugündür Murat, en yakın arkadaşıydı. Hep birbirlerini korur kollarlardı. Diğer iki dostları da onlar için çok önemliydi ama ikisinin arasındaki bağ bir başkaydı.
"Ne şansı vereceğim be?" derken alayla güldü Feride. Yıllar geçmişti ama Murat'la hala bu değmeyecek kızı konuşuyorlardı. Çocuğu darladığını düşünüp bazen kendine çok kızıyordu ama kardeşlerdi onlar, Murat da ona katlanıyordu zaten bir parça sızlanmadan.
"Verme anasını satayım, verme. Hak etmiyor." keyifsizce gülüp sigaradan derin bir nefes çekti. "Hak etmiyorlar."
muratı cok seviyom hayatımın anlamı💗💗💗
DUSUNCELER?
ISTEKLER
ONERILER
YORUM YAZIN ASKLARMM ???!!!!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kimin bu saçlar? bxb
Teen Fiction"yanlari al ustu kalsin abi" 14.02.2023 boyxboy #13 15.02.2023 boyxboy #8