gel bir sarayım, aşkın olayım

2.5K 163 14
                                    

"Tutsak yüreğiimm, biliyorsun sen dee ince ince-" dükkanın kapısında durmuş Görkem abimin Aşkın Olayım söyleyerek dans etmesini yüzümdeki sırıtmayla izliyordum. Tamam, dans etmekten kastım olduğu yerde hafifçe sallanmasıydı ve şarkıyı da mırıldanarak söylüyordu ama sonuçta söylüyordu işte. Görkem abim twitter ship editi gibi davranıyordu. Bu düşünceyle gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.

"Yangın yeri heepp buralar sayende, yok şikayeett-" bir anda durup derin bir nefes aldı. "Yeminle, yaktın ulan..." başını iki yana sallayarak homurdandığında dudağımı dişledim. Cidden Aşkın Olayım dinlerken bile dertlenecek kadar çok mu seviyordu bu kadını ya? Kimdi bu kadın?

"Gel bir sarayımm, aşkıınn olayıım." düşüncelerimi susturmak adına yarım bıraktığı şarkıyı tamamlayarak dükkandan içeri girdim ve kendimi koltuğa bıraktım. İrkilmesini keyifle izlerken kıkırdamıştım.

"Hayırdır Görkem abi?" başımı aynı söylediğim gibi "hayırdı" anlamına gelecek şekilde hafifçe iki yana salladım ve göz kırptım. "Sen dinler miydin böyle müzikler?" Kendisi normalde arabesk hastasıydı, böyle şeyler dinlediği görülmüş şey değildi.

Bir süre yüzüme boş boş baktığında hafifçe güldüm. Geçen günkü karamsar halinin gittiğine seviniyordum.

"Benim saçları halletsene abi, bakma öyle." aklıma gelen şeyle hafifçe kıkırdadım. "Ama lütfen şarkıyı da söyle, olur mu?"

Son söylediğimden sonra anca kendine gelmiş gibi yandaki tekli koltukta duran yastığı alıp bana doğru fırlattığında yan tarafa eğilip kendimi kurtardım.

"Başlarım şimdi şarkına da saçına da-" kızgın bir şekilde homurdansa da ses tonu yumuşacıktı. Bu durum içimi ısıtırken samimi bir gülümsemeyle baktım yüzüne. Onu bir daha asla öyle durgun görmek istemiyordum. Yeri gelince beni eğlendirmek için saçmalayan, yeri gelince de bana böyle sahte bir öfkeyle yaklaşan adamı çok seviyordum ve onu kaybetmenin fragmanı bile çok korkutmuştu beni.

"Geç sandalyeye, geliyorum." bakışları bir süre yüzümdeki huzurlu ifadede gezindiğinde bakışlarımı kaçırdım. Nedense ona öyle samimi bir şekilde gülmek dünyanın en normal şeyi olsa da bir anda beni tedirgin etmişti.

Sandalyeye kendimi yavaşça bırakırken dilime dolanan şarkıyı mırıldanmaya başlamıştım. "Gel bir sarayıım, aşkın olayımm..." bakışlarım aynadan Görkem abimi bulduğunda işi gücü bırakmış şarkıyı söylememi dinlediğini fark etmiştim. Utançla kızarırken başımı eğdim. Salak herif kendisi söylerken iyiydi, ne bakıyordu bana öyle?

"Abi Allah aşkına gel, yanlarını al üstü bırak çok bir şey yapmana gerek yok." az önceki, beni utandıran anı unutturmak için gergin ses tonumla birkaç cümleyi zorla çıkarmıştım ağzımdan. Siyah saçlarımı karıştırırken başımı daha da fazla eğdim ve ofladım. Bu kadar kolay utanmaktan nefret ediyordum.

Utanmamdan keyif almış gibi duruyordu. Aklınca intikam almıştı pezevenk. Yüzüne yayılan pişkin sırıtmayla yanıma geldi ve burnunu saçlarıma sürtmeden önce konuştu. Bu hareketi kalbimin ritmini değiştirirken yutkundum.

"Ne güzel söyledin sen öyle Şekercik-"

"Nuh abi!"

Onun kıkırtıları ve makas sesleri dışında dükkanda yankılanan son sesler bu cümlelerdi.

kimin bu saçlar? bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin