bu bölümde ahmo 15, gorkus 18 yasinda arkqdaslar
"Abi sen de mi Asım amca gibi berber olacaksın?" elimi yanağıma yaslamış sakin bir halde konuşuyordum. Hayır demesini içten içe çok istiyordum çünkü onunla üniversiteye gitme hayalim vardı hep.
"Eh, tabi oğlum," hafifçe gülüp saçlarımı karıştırdı. "İşim hazır, dükkanım hazır. Sırtım yere gelmez..." söyledikleriyle yüzümün düşmesine engel olamamış olsam da garip durmaması için hafifçe gülümsedim.
"O zaman ben artık Asım amcayı istemiyorum, sen kesersin saçımı sakalımı-" kıkırtısıyla sözlerim bölünürken kaşlarımı çattım. Söylediklerimin nesi bu kadar komikti ki?
"Oğlum senin sakalın mı var lan?" yanağımı hafifçe sıktığında kendimi keyifsizce geri çekip yüzümü elinden kurtardım. "Bebesin sen daha, bebe-"
Kanımın yanaklarıma gittiğini hissederken boğazımı temizleyip başımı çevirdim. Ben bebek falan değildim, büyümüştüm gayet. Aramızda sadece üç yaş olup bana küçücük bebekmişim gibi davranması sinirlerimi bozuyordu.
"Bebe falan değilim ben, Görkem-" ona adıyla hitap etmeme anında pişman olurken suçlu suçlu dudaklarımı ısırmaya başlamıştım. "A-abi, Görkem Abi."
Ters bakışlarına maruz kalmamak için yüzümü masaya gömüp öyle beklemeye başladım. Ona abi demediğimde kızıyordu; bu sözsüz bir kuraldı, bir alışkanlıktı. Senden bir yaş bile büyük olsa karşındakine abi derdin, saygıda kusur etme lüksün olmazdı. O bile bu kuralı çevresindekilere uygularken ben uygulamadığımda ekstra sinirleniyordu çünkü çok gururlu bir yapısı vardı.
Bana kızmasını beklerken ellerini saçlarımda hissedince sırtım hafifçe gerilmişti.
"Kızdırma abim, uyarmayayım seni, tamam mı?" derin bir nefes alıp ensemi sıktı ve geri çekildi. Kendini böyle tuttuğunu daha önce görmemiştim, fevri haliyle meşhurdu çünkü.
Başımı masadan kaldırıp küçük bir baş hareketiyle onu onayladım. Aramız bozuk olduğunda hiç iyi hissetmiyordum, o yüzden uzamasına sebep olacak tepkilerden kaçınmayı alışkanlık haline getirmiştim.
"Sadece..." utana sıkıla derdimi anlatmaya başlarken ellerimle oynayarak ona bakmayı reddediyordum. "Ben de senin gibi büyük olmak istiyorum artık abi, babam hep seni örnek gösteriyor bana, abi deyip deyip onun gibi olmayı öğrenemedin diyor..."
Gözlerindeki ince öfke yerini yumuşak bakışlara bırakırken yüzünde küçük bir gülümseme yer edinmişti.
"Oğlum, saçmalama istersen ya." ahşap masanın üstündeki çay bardağını alıp sallamaya başladığında dibinde kalan çayı izlemeye başlamıştım. "Sen mükemmel bi' çarsın lan, vallaha büyük adam olacaksın sen." dili döndüğünce beni övdüğünde kıkırdamıştım. Gününün yarısını internet kafede oyun oynayarak geçirdiği için lügatında mahallelinin, bir süre önce benim de, anlayamadığı "çar" gibi kelimeler vardı.
"Boş ver sen babanı, tamam mı?" omzumu dostça sıktığında içime yayılan sıcaklıkla titrek bir nefes almıştım. "Benim sana olan inancım tam."
Söylediği sözlerin benim için ne kadar değerli olduğunu anlıyor muydu bilmiyordum. Çünkü ben bile gözlerim dolana kadar bunun farkında değildim. Başımı hızlıca çevirip burnumu çekerken gülümsememe yine de engel olamamıştım.
"Teşekkür ederim Görkem abi."
"Ne teşekkürü lan-" deyip enseme vurduğunda sokak kıkırtımla yankılanmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kimin bu saçlar? bxb
Genç Kurgu"yanlari al ustu kalsin abi" 14.02.2023 boyxboy #13 15.02.2023 boyxboy #8