her yerde saç var

1.7K 123 39
                                    

LAAAAANNN DEMİN YANLISLIKLA YAYINLADIMWWĞSĞÜSĞS

Günler olmuştu. Parmaklarını saçlarımın arasında kaydırıp kendini teselli etmek için yanıma geldiği günün üstünden günler geçmişti. O gün ne kadar kötü durumdaysam bugün bin kat kötüydüm.

Babamın söylediği ne kadar tembel, leş bir herif olduğumla ilgili bin tane lafı yutmuştum ama günlerdir boğazımdan tek lokma geçirememiştim. Saçım sakalım birbirine karışmıştı. Çok çabuk uzadıklarından zaten, kısa aralıklarla giderdim Nuh'a. İçimdeki yangının kaynağını keşfettiğimden beri ise ne ona ne başkasına gidebilmiştim tıraş olmak için.

Yatağımın yanındaki su şişesini alıp zorla dayadım dudaklarıma. Su içerken bile zorlanıyordum, nasıl kendime gelecektim ben böyle? Nefeslerim, esnemelerim bile hep yarım yarımdı.

Ona böyle hisler beslediğim için kendimi suçluyordum. Bana sahip çıkan, kardeş diyen adamı nasıl böyle görebilmiştim ben? Onu rüyamda nasıl öyle görebilmiştim? Çok utanıyordum, tepeden tırnağa utançla doluydu içim. Düşündükçe boğulur gibi oluyor, ağlama isteğimi güçlükle bastırıyordum.

Su şişemi yavaşça bıraktım komodine. Titreyen ellerimi dizlerime bastırdım. Tam bu yatakta, birkaç hafta önceki halimizi düşündüm. Bacaklarım bacaklarının üstündeyken hissettiğim aitlik her seferinde içimi ürpertiyordu.

"Nuh," diye fısıldadım kendi kendime. Yalnızca ve tekrardan "Nuh." deyip gözlerimi sıkıca yumdum ve içinde yaşamaya başladığım yorganımın altına girdim.

Uyumak için kendimi rahat bıraktığım sırada kapının aniden açılmasıyla başta korkuyla, ardından telaşla yerimden sıçradım. Arkama dönmeye cesaret edemiyordum. Ya Nuh ise? Beni böyle leş gibi görmesini istemiyordum.

"Ulan göt herif!" Berkant'ın sesini duyduğumda rahat bir nefes verdim ve ona dönüp doğruldum.

"Berko..." ne kadar rahatladığımı görüp duraksadığını fark etsem de istifimi bozmadım, yorganı üstüme daha çok çektim.

"Neredesin sen kardeşim ya? Telefonlara da bakmıyorsun." sitemle ve ellerini bolca kullanarak konuştuğunda titrek bir nefes alıp dolmaya yüz tutmuş gözlerimi kapattım.

"Bu aralar keyfim yok pek, ondan." gülümsemek için verdiğim uğraş bile çöpe gidiyordu, dudağımı kıvıracak kadar bile halim yoktu.

"Belli, belli. Şu sıfata bak." bana yaklaşıp yanaklarıma dokundu. "Sakallara bak! Gitsene ulan Görkem abine." duyduğum isimle çenem kasılırken bakışlarımı kaçırdım.

"Gitmek istemedi canım." kısık sesimle mırıldandım ve ellerimle oynamaya başladım. Az kalmıştı, ağlayacaktım.

"Ne demek istemedi? Seni senelerdir tanıyorum, bir kez aksattığını görmedim Görkem'e gitmeyi." söyledikleriyle göğsüm sızlarken dudaklarımı birbirine bastırdım. "Ulan, uzun saç sevmene rağmen sırf Görkem abine gidebilmek için o berber olduğundan beri kısa kullanıyorsun saçlarını. Ne oldu da gitmiyorsun şimdi böyle?"

Asıl sana ne oldu puşt, diye düşündüm. Ne diye bir anda gelip sorguya çekmişti beni?

"Sana ne ulan? Ne geldin buraya, Nuh?'u konuşmaya mı geldin?" uzun zamandır konuşmadığım için sesim çatallanmıştı. Sinirle boğazımı temizledim. Ona "Nuh" diye hitap ettiğimi ise birkaç saniye sonra, onun duraksamasıyla fark etmiştim.

"Ne oldu oğlum sizin aranızda?" dediğinde yakasını sertçe tuttum.

"Berkant, siktirtme belanı!" gözlerimde yaşlar yeşermeye başladığında onu sertçe sarstım. "Sikik sikik sorular sorma!" kendimi kontrol edemiyordum, günlerdir içimde tutmaya çalıştığım her şeyi Berkant'a bağırarak dökmeye çalışıyordum sanki. Bu ben değildim, kesinlikle ben değildim bu. Birine doğrudan sinirlensem bile o kişiye bağırmazdım asla. Dünyanın en sakin insanıydım normalde. Neydi bu şimdi böyle? Sevgi, aşk güzelce yaşanamadığında böyle bir şeye mi dönüştürüyordu insanı?

"Oğlum, tamam ya..." mahcup mahcup mırıldandığında içim suçlulukla ezilmişti. "Bana bir daha bağırma böyle." ayağa kalkıp kapıya yöneldiğinde gözümden akmayı bekleyen yaşlar aniden boşalmıştı.

"Ben dayanamıyorum, biliyorsun."

Kendimi daha kötü hissedemem herhalde diye düşündüğüm her dakikanın ertesi kalbime farklı acıların, suçlulukların sızısı ekleniyordu. Ben bütün bu kırgınlıkları nasıl temizleyecektim sevdiklerimin ruhundan? Kendi ruhumu nasıl temizleyecektim peki? Düşünemiyordum bile artık.

bu bölüm beni yordu. yoruldum ulan.

kimin bu saçlar? bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin