ARKADASLAR ARADA YORUM YAPIN NOLR COK HEYECANLİYİM HEYECANİM BİTSİN İSTEMİOM
Hani bazı rüyalar vardır, uyandığınızda içeriğiyle ilgili sadece küçücük bir ayrıntı yerini korumuş olur. Ben de o sabaha bulanık zihnimde küçücük bir ayrıntıyla uyanmıştım. "Nuh" diyordum rüyamda. Tek hatırladığım buydu.
Neden bunu hatırladığımı ve uyandığımda bacaklarıma sarılı yorganı kaldırmadan oturup yaklaşık on dakika kadar Görkem abime "Nuh" diye seslendiğim anı düşündüğümü anlamlandıramıyordum. Tuhaftı. Birkaç hafta içinde olan "tuhaf" olarak adlandırabileceğim onlarca olaydan bir tanesiydi bu da.
Yorganımı kaldırıp ayaklarımı yataktan aşağı sarkıttığımda gri baksırımın ucundaki ıslaklığı görüp ofladım ve ellerimi yüzüme kapattım. Sabahları böyle uyanmaktan nefret ediyordum. Sabah sabah o işi yapıp beynimi uyuşturmak zorunda kalmak hiç hoşuma gitmiyordu. Başımı sinirle iki yana sallayıp ayağa kalktım ve dolabımdan temiz bir baksır alıp tuvalete adımladım.
Banyodan sonra odama geçip kurulandım. Üstüme düz siyah bir tişörtle oduncu gömleği, altıma da siyah bir kot pantolon giyip odamdan çıktım. Kendime oldukça yakıştırdığım bu kombinle evin içinde bile olsam adımlarım havalı havalıydı.
Annem çıkmadan iki lokma bir şey yiyeyim diye peşimden dolaşsa da onu bir şekilde geçiştirip yanaklarını sulu sulu öptükten sonra evden kendimi atmayı başarabilmiştim.
Ayaklarım beni isteğimin dışında Görkem abimin dükkanına götürürken aklımda ne Berkantlarla buluşmama geç kaldığım vardı ne de başka bir şey. Aklımdaki tek şey Görkem abime bir şekilde "Nuh" diye seslenmekti. Belki bu sefer yine küçük bir uyarıyla yırtabilirdim. Denemek istiyordum sadece. Hem belki de alışırdık ve ona abi demeyi bırakırdım. Bu mevzuyu bu kadar düşünmemin sebebini bu olarak görüyordum. Artık büyüdüğüm için neredeyse aynı cüssede olduğum herife abi demek zoruma gidiyordu belli ki. Evet, tüm mevzu bundan ibaretti.
Dükkanın kapısına geldiğimde düşüncelerimi susturmak adına bir şey yapmadım çünkü beni gazlayan şeyler de onlardı zaten. Görkem abimin deri koltukta kollarını göğsünde birleştirmiş arkasına yaslandığını gördüğümde hafifçe yutkundum. Neden terliyordum? Yaz aylarında da olsak kolay kolay terleyen biri değildim. Bakışlarımı gömleğinin sıkıca sardığı kollarından yüzüne kaldırınca istemsizce gülümsedim. Gözleri kapalıydı ve beni fark etmediğine göre uyuduğuna kanaat getirmiştim.
Ona o an Görkem abi demek istemediğim için sesimi çıkarmadan içeri girdim ve sessizliğimi korumak için savaş verirken yavaşça koltukta yanına çöktüm. Zaten uyuyordu, duymayacaktı bile ona nasıl seslendiğimi.
Bakışlarımı uzunca bir süre titreyen göz kapaklarında, bir haftalık sakallarında ve güzel canını korumak adına aldığı nefesleri kabul eden aralık dudaklarında gezdirdim. Askerdeyken onu özlemiştim. Son zamanlarda kendimi onu böyle izlerken bulma sebebim buydu. En yakınımdı o sonuçta.
"Nuh..." diye titrek bir sesle fısıldarken bakışlarımı ondan anca çekebilmiştim. Onu izlerken söyleyemiyordum bunu. Kalbime tuhaf bir sızı yayılırken tekrarladım söylediğimi. "Nuh..."
Göz kapakları titreyerek açılırken duyup duymadığını düşünemeyecek kadar yorgundum. Ona böyle seslenmek yormuştu beni.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kimin bu saçlar? bxb
Ficção Adolescente"yanlari al ustu kalsin abi" 14.02.2023 boyxboy #13 15.02.2023 boyxboy #8