bamya

2.1K 153 57
                                    

bu kadar cok bolum yazmayi bitakmam lazım delırefem ha

Murat ve Berkant'ı kavgadan sonra evime getirmiştim. Murat'ın yüzünü görünce annem ellerini ağzına kapatıp "hii" diye çığlık atmıştı. Haklıydı kadın, Kemal cidden Murat'ın içinden geçmişti. Gerçi Murat da ona bildiğin izin vermişti, yoksa bu kadarını yapamazdı.

"Sakin ol annem-" eğilip annemin aralarına aklar düşmüş saçlarına bir öpücük bıraktım ve yanağını sıktım. "Biliyorsun bunu, hep böyle kavga dövüşle meşgul işte..." 

Annem bana kısa bir bakış atıp Murat'a yaklaştı ve ellerini beline koyup ona kızgın kızgın bakmaya başladı. 

"Yüzüne pansuman yapın, sonra salona yollayın bamya ayıklamama yardım edecek." az önceki şaşkınlıkla karışık acıma hali şimdi yerini öfkeye bırakmıştı. Murat'ın haftada bir bizim eve böyle geldiğini düşünecek olursak haklıydı anam. 

"Ya Elif teyze!" Murat her hafta bizim yemeklere bir şekilde el atmış oluyordu böylece. Pis pis gülüp Murat'ın koluna yapıştım.

"Gel bakalım, yaramaz." sokakta esip gürleyen herif kendi evine bu halde gidemediği için bizim eve süt dökmüş kedi gibi gelip annemin her istediğini yapmak zorunda kalıyordu.

Bana ateş saçan kahve gözleriyle baktığında kıkırdadım.

"Ben de diğer kolundan tutayım, çok yıprandı bugün." Berkant, sırf Murat'ı delirtmek için ciddiyetle bu cümleyi söylediğinde kahkahamı tutamamıştım. Çünkü Murat çoktan Berko'nun yakasını kavramıştı.

"Gevşek!"

°°°°°°°°°°°°°°°

Murat'a pansuman yapıp evin küçük işlerini yaptırdıktan sonra Berkant'la ikisini eve gönderip odama geçmiştim. Uzun zamandır bu kadar yorulduğumu hatırlamıyordum.

"Ulan Murat!" oflarken elimi alnıma vurup güldüm ve kendimi yatağa bıraktım. Bir süre daha güldükten sonra sessizliğe gömüldüğümde tavanı boş boş izlemeye başlamıştım.

Sabah gördüğüm rüya, dükkana gitmem ve Görkem abime "Nuh" dediğim an bir bir aklıma düşerken yüzüm yanmaya başlamıştı. Nefeslerim ve kalp atışlarım hızlanıp göğsümden aşağı kaynar su dolu bir leğen boşaltılmış gibi hissettiğimde yerimden doğruldum.

Telefonuma gelen bildirim sesiyle dikkatimi dağıttığı için mesajı atan kişiye dualar etmeye başlamıştım. Çünkü ne zaman sabahı düşünmeye başlasam daralıyordum.

Görkem abi: Evde misin?

Mesajı görünce zar zor durulan kalbim göğüs kafesime daha sert çarpmaya başlamıştı.

Şekercik Ahmet: Evdeyim.

Görkem abi: Geliyorum.

Ben mesaja tepki verene kadar kapı çalmaya başlamıştı. Ne çabuk gelmişti böyle.

İçeriden annemin sevgi dolu konuşmaları gelmeye başladığında sanki birer tonmuş gibi hissettiren ayaklarımı kapıya zar zor götürdüm.

Kapıdan çıkıp annemle selamlaşma faslında olan Görkem abimi sakince izlemeye başlamıştım.

Gözleri mavi gözlerimi bulduğunda nedense gergince gülümsedi. Annemle farklı odalara geçmek üzere vedalaştıklarında odama geleceğini bilerek içeri dönüp yatağıma uzanmıştım.

"Ahmet..." yaklaşık bir dakika sonra odamı dolduran sesiyle yutkundum. Yatağımın yan tarafı çöktü. Bakışlarımı ona çeviremiyordum. Korkuyordum nedense.

"Neden Nuh abi dedin bana bugün?" sesi üzgün çıkıyordu. İşte, aynı tahmin ettiğim gibi aklına takılmıştı bu. Sırf ona 'Nuh abi' dedim diye buraya kadar gelmişti. "Yanlış bir şey mi yaptım?"

nuh'u cok seviyorum yetr

kimin bu saçlar? bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin