Telefonu kapatıp tezgaha geri koyarak bodrumun kapısıyla bakışmaya başlamıştı.
.
.
."Evet arkadaşlar gördüğünüz gibi-"
Bodrumdan gelen kapı tekmeleme sesleriyle gözler o tarafa dönmüştü. Siyah pantolon ve üstüne beyaz ceket giymiş olan Hyunjin sinirlice nefes alıp tekrar dikkati üzerine çekmişti.
"Bu alandan Minnie sorumlu olacak. Zevkine güveniyorum. Tatlı bir kızsın, ama çok cicili bicili yapma. Klasik çalışma salonlarından olsun. Beyaz, gri ve mavinin güzel bir tonunu kullanmanı öneriyorum, ama zorunlu değilsin. Kendine özgü de olabilir. Ama odanın içinde LED ışıklar olması zorunlu. Tavan kenarlarına ve zemine yaptırırsın. Müzik işleri de S-"
Tekrar gelen tekmeleme sesleri ile herkes oraya bakmıştı.
"Minah, git bak."
Minah ayağa kalkıp Hyunjin'in uzattığı anahtarı almıştı. Hızlı adımlarla bodruma ilerlerken topuklunun çıkardığı sesler yankılanıyordu. Arkasında kalanlar çalışmaya devam ederken Minah çoktan bodruma gelmişti.
Anahtarı kapıya geçirip kapıyı açtığında Felix'le karşılaşmıştı.
"Zırlamayı kes, çalışamıyoruz."
"Hyunjin'i çağır."
"Hyunjin sana sessiz olmanı söyledi."
"Sana mı sordum ne dediğini?"
"Sadece patronumun dediğini bildirmek istedim."
"Bir dahakine bildirme, sonuçta eşimin ne dedigini senden öğrenecek değilim."
"Onun eşi değilsin."
"Belkide, ama onun çocuğuna sahibim."
Minah ciddi bakışlarının yerini alaycı bakışlara bırakıp konuşmaya başlamıştı.
"Hah, yalan söylüyorsun."
"Sen öyle san."
Minah'ın omzuna çarparak bodrumdan çıkmıştı. Hızlıca üst kata çıkıp salonda çalışan Hyunjin'in yanına yürümeye başlamıştı.
"Hyunjin, çalışanın benimle uğraşıyor!"
Hyunjin'in yanına gidip kollarını ona sarmıştı. Ama Hyunjin hiç karşılık vermeyip Felix'i ittirmişti.
"Sana kim çık dedi?"
"Ya buna mı takıl-"
"Sana kim çık dedi!?"
"Çıkmak istedim çıktım işte bu mu önemli?"
Evet, o sadece kendi söylediğini önemseyecekti.
"Çık demediğime göre siktir git?"
"Ama Hyun-"
"Git dediğimi hatırlıyorum?"
Gözlerinden yaş düşürmeden kaşlarını çatıp ayağını yere vurmuştu.
"Gitmeyeceğim tamam mı? Bana böyle davranamazsın."
Sinirlice bir nefes alıp çalışanlara dönmüştü.
"Dosyalar burda kalsın, gidebilirsiniz."
Çalışanlar eşyalarını bırakıp sadece çantaları ile evden çıkmışlardı. Minah çıkarken birkaç kez Felix'e dik dik baksada Felix umursamamıştı.
"Felix bak, sakin olmaya çalışıyorum beni zorluyorsun."
"Hyunjin yeter ama ya! Ben her seferinde alttan almaktan, signeye çekmekten bıktım!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Little Boy ✓ | Hyunlix Daddykink
FanfictionLittle Boy •Gerçekle bir bağlantısı yoktur. •Smut, şiddet vb. •Kopyalanması veya konunun izinsiz alınması yasaktır.