46

3.7K 318 998
                                    

Uzun bir gece olacağı belliydi..

.
.
.

Sabah tekrar karnında hissettiği bulantı ile gözlerini hızlıca aralamıştı Felix. Koşarak banyoya ilerleyip klozete eğilerek kusmuştu. Boynuna kadar uzanan saçlarını eliyle ittirip kafasını klozetten çekerek yere doğru oturmuştu. Kalçasında hissettiği ağrı ile belini tutarak ayağa kalkmıştı.

Peçete kopartıp yüzünü sildikten sonra elini yüzünü yıkamıştı. Ardından banyodan çıkıp dolaba ilerleyerek içinden Hyunjin'in koyu yeşil bir tişörtünü çıkarmıştı. Çekmeceden de bir iç çamaşır ve bileğinin biraz üstüne gelen ten rengi bir çorap çıkartıp hepsini giydikten sonra aynada kendisine bakarak ellerini karnına getirmişti. Şimdiden küçük bir şişkinlik vardı karnında ve tişörtün altından hafifçe belli oluyordu. Dün geceden kalan izler de gözünden kaçmıyordu. Gülümseyerek odadan çıkıp aşağıya inmeye başlamıştı.

Aşağıya ilerlerken telefonla konuşma sesleri geliyordu. Yavaş yavaş indikten sonra mutfak tezgahına yaslanmış bir şekilde telefonla konuşan Hyunjin'i görmüştü. Aşağı inmesiyle Hyunjin'de o tarafa bakmıştı. Eliyle ona 'gel' işareti yapıp telefondaki görüşmeyi sonlandırmıştı.

"Günaydın.."

Yanına gelen Felix kafasını aşağıya eğerek ellerini onun omuzlarına yerleştirmişti. Hyunjin'de onun alnına küçük bir öpücük bırakıp saçlarını karıştırmıştı.

"Günaydın tatlım."

Dün gece yaptıkları aklına geldikçe yüzü kızarıyordu Felix'in.

Biraz.. utanç vericiydi..

Hyunjin onun çenesinden tutarak yüzünü yavaşça kaldırmıştı. Dudaklarına küçük bir öpücük bırakıp gözlerine bakmasını sağlamıştı.

"Utanma faslını geçtiğimizi sanıyordum?"

Felix daha fazla duramayıp ellerini ondan çekerek kendi yüzünü kapatmıştı. Kafasını da aşağıya eğerek alnını onun göğsüne yaslamıştı.

"Felixcim lütfen ama, pişman etme beni."

"Ama ya!"

Ellerini yüzünden çekip ona sinirlice bakmaya başlamıştı.

"Bence pişman olmalısın Hyunjin, Canım acıyor!"

Bir elini beline getirerek konuştuğunda Hyunjin gülerek kendini eliyle onun bel boşluğunu okşamaya başlamıştı.

"Kendin kaşındın."

"Ama sende acıttın. Baksana bileklerim bile kızarmış. Ayrıca bacak içlerimde ve boynumda izler var."

Boynunu ve bileklerini göstererek dudaklarını büzdüğünde Hyunjin onun ellerini kavrayıp bileklerine küçük küçük öpücükler bırakmıştı. Ardından kollarını bırakıp boynunda kızaran yerlere öpücükler bırakmıştı.
Geri çekilip dudak büzmeye devam eden Felix ile göz teması kurmuştu.

"Seninle şirkete gideceğiz, koş giyin odada da izlerle ilgileneceğim."

Felix kafasını salladığında onun yanağından makas alıp üst kata gidişini izlemişti. Kendisinin üzerinde
Siyah bir gömlek, siyah bir pantolon ve pantolona sarılı şekilli bir kemer vardı. Gömleğin üstüne de siyah beyaz kareli ceket giymişti. Kolunda da büyük bir saat vardı.

Mutfakta kahvesini içmeyi bitirip tezgaha boş bardağı bıraktıktan sonra üst kata ilerlemişti.

Kendi odasına girdiğinde aynanın karşısında makyaj yapan Felix'i görmüştü. Üstünde ki kıyafetlere kısaca göz gezdirmişti.

Little Boy ✓ | Hyunlix DaddykinkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin