Ondan sadece boş ve sinirli bakışlar aldığında ayağa kalkıp rastgele bir erkek çalışanın dudaklarına kendi dudaklarını bastırmıştı.
.
.
.Ellerinide adamın yüzüne getirip kafasına sarmıştı. Adam ise ellerini hafifçe yanlara açmış şekilde ne yapacağını bilemeden duruyordu.
Kafasını geriye çekmeye çalışsa da Felix'in elleri izin vermiyordu.Hyunjin'in ezici bakışları saniyesinde sinirli bakışlara dönüşmüştü. Hızlıca ayağa kalkıp Felix'in saçlarından çekerek geriye doğru asılmıştı. Dudakları birbirinden ayrıldığında Felix'in yüzüne tokat geçirip biraz gerilemesini sağlamıştı. Birkez ittirdiğinde ise tamamen kafenin duvarına yaslanmıştı.
"Ne yaptığını sanıyorsun!?"
Ellerini onun omuzlarına yerleştirip çatık kaşları ile yüzüne bakarken konuşmuştu.
"Asıl sen ne yaptığını sanıyorsun!? Senin eşin benim, ben olacağım! O değil!"
Eliyle Minah'ı işaret ettiğinde dolu gözleriyle hala Hyunjin'e bakıyordu.
"Seninde kocan ben olacağım! Öpmen gereken kişi benim, bir çalışan değil!"
Felix sinirlice Hyunjin'i ittirip elini yüzüğüne getirmişti. Gözünden düşen bir iki damla yaşla Hyunjin'in gözünün içine bakarak yüzüğü çıkartmıştı. Yüzüğü onun üstüne fırlattıktan sonra tekrar konuşmuştu.
"Bundan sonra benim hiçbir şeyim değilsin. Ne sana, ne parana, ne gerçek sandığım sevgine ihtiyacım yok!"
Sinirlice bağırıp şirketin kapısına ilerlemeye başlamıştı.
"Benim çocuğumu taşırken hiçbir yere gidemezsin!"
"Çocuğunun babasına düzgün davranmayı bileceksin o zaman!"
"Sende olup olmadık yerde orospuluk yapmayacaksın!"
Sinirlice arkasından gelen Hyunjin'e dolu gözlerle dönüp üstüne saldırmıştı. Önce ittirmiş ardından göğsüne sertçe yumruk geçirmeye başlamıştı. Yaparken de ağlıyordu, ama Hyunjin'in canı acımıyordu.
"Bana şu muameleyi yapma! Ne kadar koyduğunun, ne kadar kırdığının farkında mısın!?"
"Muamele değil, bu bir gerçek. Benimle evlenmeden yattığın, hatta çocuk sahibi bile olduğun doğru, değil mi?"
Onun kollarını durdurup iyice yüzüne yaklaşarak konuşmuştu. Felix ise ağlamasını tutamıyordu. Kafasını aşağıya eğip dahada hıçkırmaya başlamıştı.
"Her ne olduğu umrumda değil, tamam mı!? Ben sadece sensiz yaşayacağım! Bebeğiminde senden olması benim için hiçbir şey ifade etmiyor, herkes aynı şeyi yapabilir!"
Hırıltılı çıkan sesiyle konuşup gözlerini ona dikerek konuşmuştu. Çalışanlar bu sırada onları izliyordu.
"Bensiz falan yaşamayacaksın, babanla yaptığım sözleşme bunu destekliyor, ayrıca o bebekle de aramda olan kan bağını unutma."
"Ben artık reşit bir bireyim, sözleşme beni etkilemiyor!"
"Babanla yaptığım sözleşme benimle birlikte en az 20 yıl geçirmek zorunda olduğunu destekliyor."
Yüzüne karşı söylediğinde Felix sinirle derin nefesler alıp şirketin kapısından koşarak çıkmıştı. Tabii çıktığı gibi korumalar peşinden koşup saniyeler için yakalamıştı.
"Eve götürün, odasından çıkmasın."
~~~
"Yemeyeceğim diyorum, anlama kıtlığınız mı var!?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Little Boy ✓ | Hyunlix Daddykink
FanfictionLittle Boy •Gerçekle bir bağlantısı yoktur. •Smut, şiddet vb. •Kopyalanması veya konunun izinsiz alınması yasaktır.