Bir kez daha Hwang Hyunjin'in yıkıcı gazabına uğradığını hissediyordu..
.
.
."Sen o çocuğu korumakla görevlisin, böyle kelimeler kullanamazsın."
"Sende beni korumakla görevlisin! Ben senin çocuğunu taşıyorum!"
Ellerini Felix'in saçlarına getirip hafifçe okşamaya başlamıştı. Felix'in elleri ise koruma içgüdücüsüyle kendi karnında geziniyordu.
"Farkında mısın bilmiyorum Hyunjin ama ben hamileyim. Benim çocuğum var ve duygu değişimleri yaşıyorum. Hassas bir dönemdeyim ama sen bana yardımcı olmak yerine sorun oluyorsun.."
Kafasını aşağı eğerek karnında gezinen ellerine bakarak konuşmuştu Felix.
"Ben her şekilde yardımcı oluyorum sana, ama sen benim sözlerimi dinlemiyor; arkadaşlarına benim haberim olmadan gidiyorsun."
"Ama biz sadece oyun oynadık, kötü birşey yapmadık ki."
"Otobüste yanına oturan çocukla neden sarıldın o zaman!?"
Hissettiği kıskançlık ve sinir ile yüksek sesle bağırmıştı. Çıkan sese karşılık ellerini daha çok karnına bastırmıştı Felix.
"O benim eski okulumdan arkadaşımdı, otobüste karşılaştık ve sarıldık."
"Ben gördüm ne yaptığınızı Felix! O çocuğun sana nasıl yakın davrandığını, orana burana vurduğunu, sana nasıl taciz imalarında bulunduğunu, sen yürürken nerelerine baktığını gördüm ben!"
"Ya hepsi şaka amaçlı! Yakın davranıyor çünkü arkadaşım, vurabilir seni ilgilendirmez, taciz imaları dediğin şakasına hoşlanıyormuş gibi davranıyor! Ayrıca hiçbir yerime bakmıyor!"
Hyunjin sinirlice nefes alıp ellerini ondan çekerek kendi saçlarından geçirmişti.
"Delireceğim, hepsinin şaka olduğuna nasıl inanabiliyorsun!? Herkes iyi mi Felix!? Kimse sana yan gözle bakmıyor mu!?"
"İğrençsin Hyunjin! Arkadaşlarımı bile kötüleyecek kadar iğrençsin!"
Hıçkıra hıçkıra ağlamasına devam ederek merdivenlere ilerlemeye başlamıştı.
"Ver telefonunu Felix!"
"Vermeyeceğim!"
Hırıltılı sesiyle merdivenlerden çıkmaya devam etmişti.
"Çabuk gel geri!"
"Kes!"
"Bak ben gelirsem senin için iyi olmaz Felix!"
"Senin yaptığın hiçbir şey benim için iyi olmadı ki Hyunjin!"
Merdivenleri çıkmayı bitirip odasına doğru girmişti. Hızlıca koşarak kendisini yatağına yüz üstü şekilde sertçe bırakmıştı.
Bıraktığı gibi karnının yatağa sert gelişi ile birkaç mırıltı çıkarmıştı. Ardından giren ağrı ile yerinde doğrulup sırtını yatağa yaslamıştı.
karnına ve kasıklarına giren küçük ağrı şuan pek canını yakmasa da gittikçe daha çok acıtıyordu.
"Ihh.."
Ellerini ağrıyan karnına hafifçe bastırıp yüzünü buruşturarak ovuşturuyordu. Ağlaması bu sırada durmuştu.
"Ayyyhh!"
Daha çok ovarak ağrıyı dindirmeye çalışsa da olmuyordu. Hissettiği küçük şeyler ile Hyunjin'e seslenmekten başka çaresi olmadığı anlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Little Boy ✓ | Hyunlix Daddykink
FanfictionLittle Boy •Gerçekle bir bağlantısı yoktur. •Smut, şiddet vb. •Kopyalanması veya konunun izinsiz alınması yasaktır.