Hyunjin gayet rahat bir şekilde kafasını onun alnından çekip merdivenlere adımlamaya başlamıştı. Felix'de arkasından ayaklarını yere vura vura çıkıyordu.
.
.
.Hyunjin Felix'den önce kendi odasına girip yatağın başlığına yaslanarak oturmuş, biraz sonrada Felix gelmişti. Dizlerini patpatlayıp oturmasını işaret ettiğinde Felix çatık kaşlarıyla gidip oturduktan sonra Hyunjin hiç beklemeden dudaklarına kapanmıştı.
Felix ellerini boynuna sardığında Hyunjin'in elleride artık onun belindeydi.
Sert bir öpüşme sürdürüyolardı. Birbirlerinin alt ve üst dudaklarını ısırıp emerek inlemelerine sebep oluyorlardı.
Öpüşmelerini bozan şey Felix'in onun dudaklarından ayrılıp kafasını boynuna getirmesiydi. Hyunjin'in boyun girintisine kafasını koyup öpmeye başlamıştı. Hyunjin ise hiçbir tepki vermeden öylece duruyordu.
Felix kararlı bir şekilde ısırma ve emmelerini ekleyince Hyunjin dudaklarını birbirine bastırıp inlememeye çalışıyordu. Ama küçüğü o kadar dikkatsiz yapıyordu ki bu zevk yerine acı veriyordu.
"Ahh!"
Dayanamayıp inleme bıraktığında boynundaki ağzın gerilmesinden Felix'in güldüğünü anlamıştı. Birkaç kıkırtı ve ardından kahkaha duymuştu Hyunjin. Felix ise kafasını onun boynuna yaslayıp gülüyordu.
Hyunjin kaşlarını çatıp Felix'in kafasını kaldırmış, boynuna gömülmüştü. Felix'in yaptığının aksine daha uzmanca ve zevk verici bir şekilde emip ısırıyordu. Küçüğü de ondan çekinmeyip inlemelerini bırakıyordu.
Kafasını köprücük kemiklerine indirip aynı şeyleri uygularken elleride Felix'in şortunda geziniyordu.
Şortundan tişörtünün eteklerine çıkardığı ellerini Felix ittirmiş ve kucağından kalkmıştı.
Kapıya doğru ilerlerken Hyunjin ona şaşkın şaşkın bakıyordu.
"Bu halde mi kalacağım Felix?"
Gözleriyle altını gösterdiğinde Felix kibirli bir gülümseme takınıp tekrar göz teması kurmuştu.
"Üzgünüm babacığım, birşey yapamam."
"Sen gelsene bir buraya."
Felix gülüp odadan çıkmıştı. Hyunjin'de arkasından koşarak geliyordu. Merdivenlerden inerken Felix'i koşturmuş ve salondada kovalamaya devam etmişti. Ama Felix durmuyor ve hızlı hızlı koltukların etrafında dönüyordu. En sonunda Hyunjin onun koştuğu yöne koşup çarpışmalarını sağlamıştı.
Dip dibe geldikleri anda Hyunjin ellerini onun beline sarıp gülümseyerek saçlarına öpücük bırakmıştı. Felix'de gülümsüyor ve ellerini Hyunjin'in omuzlarında gezdiriyordu.
"Babacığına yardım edemezsin yani."
Felix başını eğerek hala gülümsemesini sürdürüyordu.
"Edemem, henüz küçüğüm."
"Başkalarına evliyiz derken küçük değildin ama bebeğim?"
"Çok biliyorsun sen."
Kafasını kaldırıp dudaklarını öpücük şekline getirmişti, Hyunjin'de dudaklarına küçük bir öpücük bırakıp kaşlarını hafifçe çatmıştı.
"Şımarık çocuk seni."
Burnundan makas alıp geri çekilmiş, merdivenlere doğru adımlamıştı. O yukarı çıkarken Felix'de arkasından seslenmiş ti.
![](https://img.wattpad.com/cover/333507274-288-k65997.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Little Boy ✓ | Hyunlix Daddykink
FanficLittle Boy •Gerçekle bir bağlantısı yoktur. •Smut, şiddet vb. •Kopyalanması veya konunun izinsiz alınması yasaktır.