Felix altlarında kasılma gibi şeyler hissediyordu ama normal olduğunu düşünüp umursamamıştı.
.
.
."Hyunjin öyle durmasana."
Elleriyle Hyunjin'in kafasını ittirip dizlerini kendine çekmişti.
"Neden?"
"Şey oluyo."
Ellerini Felix'in bacaklarına getirip geri uzattığında ayaklarını çekmeye çalışıyordu Felix.
"Ya bırak!"
"Ney oluyo?"
"Hyunjin bak çocuğu düşürtürüm bırak beni!"
Israrla çekmeye çalışıp Hyunjin'in ellerine vursa da Hyunjin etkilenmeyip aksine daha çok yaklaşıyordu. Felix'in bacakları arasında yerini alıp göğsüne çenesini yaslayıp bakmaya başlamıştı. Bu sıra onun ellerini tutuyordu.
"Anlayabiliyorum ne olduğunu."
"O zaman çekil üstümden! Kazık gibisinde ittiremiyorum, yaşlılık ağırlık mı yaptı ne olduysa artık!"
"Ben mi yaşlıyım?"
"31 yaşına girdin be adam. Daha neyin genci olacan."
"Şu çocuk doğsun gösteririm gençliği."
"O doğmayacak bir kere tamamı!? Hem sen bana hiçbir şey gösteremezsin."
Sırıtarak çatık kaşlı Felix'e bakmaya devam ediyordu.
"Evet bebeğim haklısın."
"Ayy, haklısın dedin lisede ki Chen geldi aklıma, çok iyi çocuktu. Çok severdim onuu."
Çatık kaşlarını yumuşatıp tatlı bir gülümseme yerleştirmişti. Tabii bu sefer Felix'in ruh haline Hyunjin bürünmüştü. Hızlıca yerinde doğrulup Felix'e bakmaya başlamıştı.
"Ne diyorsun sen ya?"
"Chen diyorum, çok yakışıklıydı. Hep shipliyolardı bizi. Ama çocuğun bir ara sırtına atlamıştım kafasını vurmuştu tahtaya. Sonra kanamıştı aramız biraz açılmıştı. Şimdi ne alaka diye soracaksın, o da bebeğim derdi-"
"Sen okulda milletin sırtına mı atlıyordun!?"
"Ne olmuş yani? Korkma o zamanlar çocuğum yo-"
"Felix sen okula milletin üstüne mi atlamaya gidiyordun!? Çocuk seni ters çevirip üstüne çıksaydı ne olacaktı!?"
"Ne bağırıyon be? Sana mı sorucaktım? Hyungum falansın ama çizgini bil yani."
Hyunjin ellerini saçlarından geçirip ayağa kalkmıştı.
"Ne sanıyorsun sen dünyayı!? Herkes iyi mi!? Hiç kimse sana yan gözle bakmıyor mu!?"
"Bağırma Hyunjin! Arkadaşlarımı da suçlama!"
"Bak şimdi..!"
Elini kaldırsa da vuramayıp geri indirmişti. Felix gözleri dolu bir şekilde ona bakıyordu.
"Ne yapacaksın Hyunjin? Öldürecek misin bebeğim ve beni..?"
"Kes!"
Felix anında yerinde sıçrayıp üst kata çıkan Hyunjin'e arkasından bakmıştı.
"Ne yaptım ben şimdi ya.."
Kafasını dizlerine gömüp ağlamaya başlamıştı.
~~~
Felix'le yaptıkları kavga üzerine ona zarar vermemek için üst kata çıkıyordu. Hızlıca odasına girip kapıyı sertçe kapatarak masanın üzerinde ki içki şişesini eline almıştı. Sandalyeyi çekip oturarak kapağını açtığı içkiden içmeye başlamıştı. Bardağa koymadan dikerek içiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Little Boy ✓ | Hyunlix Daddykink
FanficLittle Boy •Gerçekle bir bağlantısı yoktur. •Smut, şiddet vb. •Kopyalanması veya konunun izinsiz alınması yasaktır.