Herkese Merhabaaa
Başlama Tarihinizi buraya yazın lütfen.
İYİ OKUMALAR
1.BÖLÜM: EĞİTİM KAMPI!
Yaşamak hiçbir zaman heyecan verici değildi, ölümün o yakıcı varlığı her zaman ensemdeydi ve bu yaşama duygumu köreltiyordu.
Yaşamak acı vericiydi, yaşarken ölmek daha da acıydı.Ölümün tatlı tınnısını her zaman kulaklarımda duyardım, ama şimdi sadece bir çınlama vardı.
Ölmek için atladığım uçurum bana yeni bir yaşam vaat etmişti. Zihnimde mi yoksa gerçekten mi martı seslerini duyuyordum hiç bir fikrim yoktu. Denizin hırçın dalgaları sertçe karaya çarptığını duyabiliyordum, tepemde birilerinin konuştuğunu duyuyordum. Gözlerimi sonunda aralamaya başardığımda görüş açıma kasvetli gökyüzü göründü, gri bulutlar gökyüzünde hareket ederken aralarında uçan martıları görebiliyordum. Tenimin altında ki sıcak kum o lanet olası gezegende olmadığını söylüyordu. Orada deniz bile yoktu!
"Uyandı!" Duyduğum kız sesiyle dudaklarımdan kısık bir küfür kaçtı ve yerimden doğruldum. Bakışlarımı kumdan çekip bağırışı duyduğum tarafa çevirirken dudaklarım küfür etmek için aralandı ama küfür edersem sonumun hiç ama hiç iyi olmayacağını anladığımda dudaklarımı tekrar kapattım. Karşımda ellerinde bıçaklar olan bur grup veya tarikat üyeleri vardı. Bütün kılıçlar bıçaklar ne varsa bana çevrilmişti.
Bu hallerini göz devirdim. Bana ilk bıçak çeken veya öldürecekmiş gibi bakan tek kişi değillerdi. Aralarında sadece bir iki kız vardı ve onlar geride duruyordu, erkeklerin hepsi yapılıydı.
"İsmin ne?!" en önde bağıran kişiyle oturduğum yerde bağdaş kurdum ve işaret parmağımla sağ kulağımı tıkamış gibi yaptım. Fazla bağırmıştı ve bu kulaklarıma zarar veriyordu.
"Sağır değilim, bağırıp kulak zarıma zarar verme." dediğimde sinirle burnundan nefes verdi. Kumral saçları alnına düşmüştü, yumuşak yüzüne inat sinirli yüz ifadesi benimde sinirlenmeme sebep oluyordu.
"Sana ismini söyle dedim!" bu defa kısık sesiyle kurduğu cümle ile ayağa kalktım ve üzerimde ki bütün kumları silkeledim. Nerede olduğumu az çok biliyordum, karşımda ki kişilerin kim olduğunu da. Ama bu onlara saygı göstereceğim anlamına gelmiyordu.
"Nerede edep, nerede ahlak, nerede nezaket!"dedim ve bedenimi dik tutup kollarımı önümde birleştirdim.
"Ben Catherina, peki siz?"dedim tek kaşımı kaldırarak. İsmimi duyan herkes elinde ki bıçakları bırakıp dağılmaya başladığında kaşlarım çatıldı.
Karpuz kesecektim daha, belki kavun istiyorlardır. Çokta umurumda açıkçası.
Bir kız ve bir erkek durduğunda üzerimde ki olmayan tozları sildim.
"Bana burada ne olduğunu anlatabilir mi biri? Şahsen meraklandığımda cildim kızarır." Dediğimde bana bağıran çocuk kocaman gülümsedi.
"Sen Buz Lordunun Varisisin, değil mi?" Çocuğun dedikleri ile moralim bozulurken onu başımla onayladım.
"Evet, ama Lord az bir şey bana kızgın. Çok az bir şey, mini minnak bir şekilde." Dememle kalan kız yanıma gelip kolumu okşadı.
"Buz Krallığını ateşle yok etmeye çalışmasaydın bunlar olmazdı, biraz dikkat etmeliydin." Tek omzumu silktim. Ne var yani kendi Krallığımı yakamayacaksam ne anlamı var Kraliçe olmamın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YIKIM SEREMONİSİ SERİSİ (+18)
Fantasy|+18| BİTTİKTEN SONRA DÜZENLENECEK "Çektirdiğin acıya rağmen taştan yüreğim hâlâ seni arzuluyor... ama biliyorum ki sen bana yasaklısın. Yasaklı elmanın Hava ile Adem'e yasaklı olduğu gibi sende bana yasaklısın Lilith... ve ben yasaklı olanı delice...