32.BÖLÜM: KANLI ÇIĞLIKLAR
'Kalbin atmayı bıraktığında umudundan vazgeç.'
-İYİ OKUMALAR-
Ellerimde ki acı dayanılmaz bir hal alırken İblis Lordu sertçe saçıma asıldı, bütün yüz kaslarım kasılırken yüzünde ki sırıtış daha da sinirlenmeme sebep olmuştu.
"Söyle bakalım, çıtır çıtır mangal mı yoksa donmuş mangal mı seversin?" sorunun saçmalığıyla gözlerim irileşirken İblis Lordu yüzünü buruşturdu. Bu soru iyiye alamet değildi.
"Şöyle açıklayayım; yanmak mı istersin yoksa soğuktan ağlamak mı?" sorusu anlam kazanırken sessiz kaldım. Bana işkence edecekti, buna hazırlıklıydım. Zihnimin anlayamadığı kısım neden bu işkenceyi yaptığıydı.
"Seçme şansı sundum sana küçük tanrıça, bana cevap ver." sinirlenmeye başlıyordu, yüzü sinirden gerilirken bedenimde ki ağrıyı hiçe saydım. İstediğini vermeyecektim, dayanabileceğim kadar dayanacaktım. Kaçma şansım yoktu, etrafı bile net göremiyordum.
"Tamam canım, ben senin yerine seçerim." bunu keyifle söylediğinde kaşlarım çatıldı.
"Neden?" gülümsedi, bu gülümseme intikam hırsıyla parlıyordu. Ellerini iki yana açtı, avuçları gökyüzüne bakarken yüzünde ki intikam kokan gülümseme daha da büyüdü.
"Canım istedi." bunu altında çok şey gizliydi, bundan adım kadar emindim. Derin bir nefes aldım, ellerimin ağrısını bir nebze de olsa unutmuştum.
"Ben bir Tanrıçayım İblis Lordu, bana cevap vermek zorundasın." bu söylediklerimden hoşlanmamış olacak ki yüzünü buruşturdu.
"Evet, lanetli bir tanrıçasın, ama sana cevap vermek zorunda değilim." lanetli bir tanrıçaydım, değil mi? Alayla güldüm.
"Biliyor musun oğlun gibi acizsin." bu sözlerim damarına dokunmuş olacak ki eli havaya kalktı ardından yüzüme sert bir tokat attı. Başım yana düşerken dudaklarımdan esirgemediğim alaylı gülüşüm duvarlara çarpıp kulaklarına ilişti.
Oğlu onun zayıf noktasıydı, aynı şekilde Darel'in zayıf noktası babasıydı. Şeytanlarım zihnimde dört dönerken yavaşça başını kaldırdım, İblis Lordunun sinirli bakışları yüzümde gezinirken dudaklarımı ıslattım.
"Neden bu kadar sinirlendin? Oğlun zavallının teki değil mi, sende öylesin. Karın kıl payı sizden kurtulmuş." yüzüme bir tokat daha yediğimde keyfim yerine gelmişti.
Bana istediği kadar işkence edebilirdi ama öğrendiklerim fazlasıyla yararlıydı. Her güzel şeyin bir bedeli vardı, acı ya da ölümcül. Bedelini ödemek zorundaydım.
İblis Lordunun elleri saçlarıma asıldığında hala gülmeye devam ediyordum.
"Bana bak seni sürtük, burada sana ne istediğimi yapabilirim. Emin ol biri çıkıp neden yaptın demez, beni durdurmaya çalışmaz. Bu koskoca yerde sadece biz varız." gülmelerim yavaş yavaş solarken bu defa onun yüzünde gülümseme oluştu. Elleri saçlarımı daha da sıkı kavradığında başımda hissettiğim acı bedenime yayıldı.
"Burada çığlıklarını duyacak kimse yok, boğazını parçalasan da kimse gelmeyecek. Eğer beni sinirlendirirsen geçmişi sana tekrar yasatırım. Herkese bulaşmaman gerektiğini öğrenirsin. Acı bir şekilde." nefesimin kesildiğini hissettim, ruhumun bedenime fazla geldiğini, içimde ki acının bedenimi parçalamak istercesine sızlamaya başladığını bütün benliğimle hissettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YIKIM SEREMONİSİ SERİSİ (+18)
Fantasy|+18| BİTTİKTEN SONRA DÜZENLENECEK "Çektirdiğin acıya rağmen taştan yüreğim hâlâ seni arzuluyor... ama biliyorum ki sen bana yasaklısın. Yasaklı elmanın Hava ile Adem'e yasaklı olduğu gibi sende bana yasaklısın Lilith... ve ben yasaklı olanı delice...