21.BÖLÜM: KAYBOLUŞ!
'Geçmiş bugünü etkiliyorsa geçmemiştir.'
-İYİ OKUMALAR-
...
Tenime değen bir çok erkeğe rağmen en güzel hissettiren Darel'in dokunuşları olurdu. Nedenini hiç bir zaman anlamazsam da onun dokunuşları hem çok can yakıcı hem de çok güzel hissettirebiliyordu.
Onun dokunuşlarında ap ayrı iki duygu vardı, onun gözlerinde kimsede görmediğim derin anlamlar yatıyordu.
Belki en güzel duyguları yaşatıyor olabilirdi.
Ama bu hep güzel olacağı anlamına gelmiyordu.
Çünkü güzel olan her şey sonsuz değildi.Güzel olan şey bir anı olarak kalırdı, güzel olmayan şey ise bir iz gibi kalpte kalırdı.
Peki bu güzel anılar uğruna kalpte ki izleri hiçe sayabilir miydim?
Geçmişte saklanan sırlar bende derin yara açacakken hala sonum olacak adama koşacak mıydım?
Bilmiyorum, ona karşı derin duygular hissediyorum. Bunu inkar edemem.
Ama bu aşk değil, çünkü bu duygular aşk kalıbına bile sığamayacak kadar derin ve büyüktü.
Neden ona bu kadar bağımlıydım? Neden sonum olacak adama bu kadar derin duygular hissediyordum?
Çünkü en çaresiz anımda hayatıma girmişti.
Çünkü en dipte olduğum zamanda yanımda olmuştu.Çünkü o beni karşılıksız seven tek kişiydi...
Haklısın, bu aşk değil...
Hayır, sadece aşkın bile boyun eğdiği derin duygular bunlar...
Dudaklarımı parçalayan dudaklar bir kaç saniyeliğine benden ayrılırken nefes nefese kahve gözlere baktım.
"Sevişme etabını atlayıp seks etabına mı geçsek?" Dediğimde dudaklarında bir sırıtış oluştu.
"Güzelim," tekrar aynı şeyleri söyleyeceğini anladığımda araya girdim.
Ben sekse düşkün bir kadındım, o hayatıma girmeden önce neredeyse her gece biriyle oluyordum ve ben neredeyse bir aydır kimseyle seks yapmamıştım. Ve emin olun, bu dayanılması çok zor bir durum...
"Biliyorum benden bir şey saklıyorsun, biliyorum sakladığın şey hayatımı daha da alt-üst edecek, biliyorum gerçeği öğrenmeden bana dokunmayı kendine yasakladın, biliyorum sakladığın şey canımı çok yakacak." Dedim ve yüzüne doğru eğildim.
"İnan hiç biri sikimde bile değil artık." Sözlerimle Darel'in gözleri irileşti.
"Senin ağzın bu aralar fazla bozuk." Dediğinde gözlerimi devirdim. Benim ağzım bozulmamıştı, benim ağzım hep bozuktu.
"Memnun değilsen kapı orada." Deyip parmağımla kapıyı gösterdiğimde kaşları alaycı bir tavırla havalandı.
"Kale benim." Pişkin sesi sinirle solumama sebep olurken alayla güldüm.
"Dokunduğun bedende bana ait." Kaşları çatıldı. Kendisi bir temas bağımlısıydı, ve bana dokunamamak onun için korkunç bir şeydi.
"Beni nereden vuracağını çok iyi biliyorsun Ateş Prensesi." Dediğinde gülümsedim, gülümsememle bana doğru eğildi ve ilk önce gülüşümden öptü ardından dudaklarıma kapandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YIKIM SEREMONİSİ SERİSİ (+18)
Fantasy|+18| BİTTİKTEN SONRA DÜZENLENECEK "Çektirdiğin acıya rağmen taştan yüreğim hâlâ seni arzuluyor... ama biliyorum ki sen bana yasaklısın. Yasaklı elmanın Hava ile Adem'e yasaklı olduğu gibi sende bana yasaklısın Lilith... ve ben yasaklı olanı delice...