|+18| BİTTİKTEN SONRA DÜZENLENECEK
"Çektirdiğin acıya rağmen taştan yüreğim hâlâ seni arzuluyor... ama biliyorum ki sen bana yasaklısın. Yasaklı elmanın Hava ile Adem'e yasaklı olduğu gibi sende bana yasaklısın Lilith... ve ben yasaklı olanı delice...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Karakter ve Gezegen Tanıtımı
Kızıl Hilal Kehaneti
Kızıl Hilal Kehaneti köken büyücü Mesran tarafından yapılmıştır ve kehanetin devamını ondan başka hiç kimse bilmemektedir. Kızıl Hilal kehaneti gerçekleştiğinde Darel bütün karanlığından arınacak ve Catherina sonsuz bir karanlığa gömüleceği yazmaktadır.
Ama hiç kimse kehanetin devamını bilmediği için bu sözler sadece teoriyle kalmıştır.
Köken Büyücü Mesran
Köken Büyücü Mesran büyücülerin ve kahinlerin atası olarak sayılmaktadır. Mesran Kızıl Hilal kehanetinden sonra ortadan kaybolmuştur ve hiç kimse onunla karşılaşmamıştır.
Dediklerine göre Büyüca Mesran aynı zamanda bir Ruh Bükendi. Mesran bütün Vernas halkı tarafından bir kara büyücü olarak bilinirdi. Yaptığı ölüleri diriltme ayinleri yüzünden denge fazlasıyla bozulmuş ve öbür dünya ile bu dünya arasındaki perdeyi araladığı söylenmektedir.
Bundan dolayı iblisler yeryüzünde rahatlıkla dolaşabiliyor, insanların bedenlerini ele geçirebiliyorlar. Onları bizden ayıran perde aralanmış ve iblisleri bizim alemimize geçiş yapmaları sağlanmıştır.
Bu dengesizlikten dolayı Denge Muhafızları ve bir çok Tanrı ile Tanrıça bir araya gelerek Büyücü Mesran'ı lanetlemişlerdir.
Denilenlere göre bir gün Büyücü tekrar dönecek ve onu lanetleyen Tanrı ile Tanrıçaları yok edecek.
-İYİ OKUMALAR-
"Üzgünüm Darel, şimdi ipleri sıkı bağlamazsam gelecekte çok daha fazla canım yanar. Ya beni iyi tanı, savaş meydanında yan yana olalım ya da benden vazgeç savaş meydanında karşı karşıya olalım."
Kurduğum cümleyle ilk önce yüzüme baktı, siyah gözlerinde adlandıramadığım bir duygu geçerken oturduğu yataktan kalktı ve tam önümde durarak bana baktı. Benden fazla uzundu, başımı kaldırıp yüzüne bakarken çene kasları gerilmişti.
"Seni uzun zamandır bekliyorum, sen daha doğmadan senin portrelerini çizerken nasıl şimdi senden vazgeçeyim?" Eli havalandı ve benim her zaman soğuk olan yanağıma yerleştirdi. Bedenime anında bir sıcaklık sarmalarken sanki bütün sinirim çekilmişti.
